MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 41

   Vick bunları anlattıktan sonra en çok ürperen Sophie olmuştu. Pürüzsüz beyaz tenindeki, gözle görülmesi imkânsız gibi olan tüyleri diken diken olmuştu. Bir haftadır grupla beraber olmasına rağmen tıpkı Mürsel ve Angelina gibi bu hikâyeyi ilk kez duymuştu. Ürpermesindeki en büyük etken de hikâyeyi ilk kez duyuyor olmasından kaynaklıydı. Zarafetin ve asaletin sembolü denilebilecek bir güzellikte ve yapıda olmasından dolayı bu tarz konuşmalar onun saflığına gölge düşürebiliyordu. Ürpermişliğin getirdiği tedirginliği bir nebze de olsa üstünden attıktan sonra Vick' e, neden daha önce bu hikâyeyi anlatmadığını sormayı ihmal etmedi. Vick ise "Dışarıdayken sürekli benim yanımda olduğun olduğun için anlatmadım. Bugün gruplara ayrılmamız gerekecek... Bu yüzden Fatih ve Hürrem bir süre kendi başlarına dolaşmak zorunda kalacak. Onları bu konuda uyarmam gerekiyordu. Zaten ormanda anlattığım yaratık dışında da pek çok tehlike bulunuyor, her türlü tehlikeye karşı tetikte olmaları için onları uyarmam gerekiyordu. Ayrıca tehlikenin en büyüğü hakkında da detaylı bilgi vermem gerekiyordu." diyerek cevapladı ve alttan alta da "Benimle birlikte olduğun için güvendesin, o yüzden sana daha önce anlatma gereği bile görmedim." mesajı vererek kendince şov yaptı.

    Vick' in bu cevabından sonra Mürsel araya girdi ve "Bizi uyarman iyi oldu. Hikâyeyi hiç duymasaydım bazı açılardan daha iyi olacaktı ama kendimizi salmamamız için de duymaya ihtiyacım vardı. Böyle bir canlıyla karşılaşılması hâlinde nasıl karşı konulur pek bir fikrim yok ama kafa yapısının toplayacağımız odunlardan bir farkı yoksa eğer zekâ faktörüyle alt edilebilir diye düşünüyorum." dedi. Pek korkmuş gibi görünmeyen Mürsel' in aslında içten içe korktuğunu ama korkusunu belli etmemek için bu tarz cevaplara başvurduğunu düşünen Vick ise "Benim her zaman söylediğim bir şey vardır: Dövüşeceğiniz kişi fiziksel olarak sizden üstünse onu hiçbir zaman yakın mesafeye sokmamanız gerekir... Evet, uzak mesafedeyken zekâ üstünlüğüyle ona karşı konulabilir ve bir şeyler yapılabilir. Tabii farkında bile olmadan birdenbire dibinizde biterse ne olur pek bilmiyorum..." diye karşılık vererek bir yandan olaya açıklık getiriyormuş gibi görünmeye çalışırken bir yandan da kendince bilmişlik tasladı.

    O ana kadar pek konuşmaya dahil olmamış olan Angelina ise "Bilgilendirme için teşekkürler Vick. Kendimizi korumak için elimizden geleni yapacağız." diyerek "Çok fazla bu mevzuyu uzatıp ortamı germeyelim." mesajı vermek istedi ve konunun kapanması için kısa kesmek istedi. Aslında Angelina bu hikâyeye ve Vick' e pek inanmamıştı, konuyu kapatmaya çalışmasının temelinde yatan etken de biraz da bu yüzdendi. Ormanda geçecek zorlu birkaç saat boyunca güçlü kalabilmek için Vick' in; korku politikasıyla karşısındakileri ezerek, kendisinin rahat etmesini sağlayacak ambiyansı oluşturmaya çalıştığını düşünüyordu. Angelina' ya göre; Vick bu uydurma masallarla yüreklere tedirginlik enjekte ettikten sonra, ezilmiş olan diğerlerinden güç alarak kendisini iyi hissedecekti. Mürsel ise hikâyenin doğru olabileceğini ve Vick' in durduk yere yalan söylemeyeceğini düşünüyordu. Mürsel iyi niyetli bir insandı... Genç yaşına rağmen dolu dolu bir hayat tecrübesi olmasına karşın ve pek çok kötü insan tanımış olmasına karşın insanların o kadar da kötü olabileceğini düşünmüyordu ya da o an aklına gelmiyordu. Angelina, Mürsel' i korumakla mükellef olduğu için ve insanların kolaylıkla kötülük, hainlik gibi şeytanca eylemlere başvurabildiğini bildiği için daha şüpheciydi... Mürsel gibi "O öyle bir şey yapmaz ya da düşünmez, o kadar da kötü değildir, yanı başındaki insanların kötülüğünü istemez." gibi düşünceler içerisinde olmuyordu... Ama Mürsel' in paranoyaklaşmaması için bunu ona belli etmemeye de çalışıyordu... Bazı düşüncelerini ondan gizlemek zorunda olduğunu hissediyordu. Onun, sağdan soldan gelerek karışıklığa neden olacak düşüncelerin girdaplarında boğulmamasını istiyordu. Onun yoluna devam edebilmesi için üzerine sıçrama ihtimali bulunan alevleri bir bir söndürmesi gerekiyordu... Ona geçeceği yolu açması gerekiyordu...

    Yaratıkla ilgili olan sohbetin sonlandığı sıralarda istedikleri yere vardıklarını fark ettiler. Ormanın girişine vardıklarında Vick, Mürsel ve Angelina' yı sol tarafa yönlendirdi ve kendisi de Sophie' yle birlikte sağ taraftan gideceğini söyledi... Böylelikle işlerini çabuk halledebileceklerini ve kimin işi önce biterse yine bu noktaya gelerek beklemeleri gerektiğini söylemişti. Yol boyunca Vick' le yalnız kalmadığı için mutlu görünen Sophie ise şimdi Vick' le yalnız kalacak olmasına içerliyordu. Durum böyle olunca Sophie de "Fatih ve Hürrem' i çalıştırmayacağımı söylemiştim. Bence onlar da bizimle gelsin ve sadece yanımızda dursunlar. Fatih ve Hürrem' in bizimle gelmesini ben istedim ama onlara yüklenmeyeceğimizi söylemiştim Antoine' e" diye bir çıkışta bulundu. Vick ise "Onlardan büyük bir beklentim yok, sadece biraz yardımda bulunsalar yeter. Hem böylelikle canları sıkılmamış olur. Eve erken dönüp bir an önce karnımızı doyurabilmemiz için bu gerekli diye düşünüyorum." diyerek planında ısrarcı olduğunu ifade etti. Sophie' nin de Vick' in de derdini anlayan Angelina ise Sophie' nin tarafında olsa da şimdilik Vick' in dediklerini onaylamalarının daha doğru olacağını düşünüyordu. Sophie' nin bir haftadır bulunduğu grupta kendileri de oldukça yeniydi ve şimdilik iş bölümü gibi şeyleri ayarlaması için Vick' e çok fazla itiraz edilmemesi gerektiğini de düşünüyordu... Bu yüzden de "Tamam, Vick' in dediği gibi yapalım. Ben Fatih' le birlikte sol taraftaki yoldan gideyim siz de karşı taraftan gidin. Yemeği erken yiyebilmemiz için iyi olur. Zaten biz çalışmaktan gocunacak insanlar da değiliz ve bizden beklentinizin yüksek olmadığını da biliyoruz." diyerek plana uymak istediğini belirtti.