MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 66

   Evin girişine doğru yürüyüp yürümemek arasında kararsız kalan üçlü bir türlü ilerleyemiyordu. İlerleyememe sebepleri de geriye dönme seçeneğini düşünmelerinden kaynaklı değildi kesinlikle... Hem mecazen hem de gerçek anlamda adım atabilmek için bir türlü uygun anı bulamıyorlardı, harekete geçemiyorlardı. En sonunda Mürsel bunun böyle olmayacağını vurgulayarak "Yan yana, birbirimizden kopmadan ilerleyelim ve şu nöbetçilerle konuşalım. Konuşmadan ve isteğimizi dile getirmeden hiçbir şeyi açıklığa kavuşturamayız." dedi. Aslında tam o sıralarda Nick' in hâl ve tavırları belirleyici etmen oluyordu ve diğerlerini de ona göre yönlendiriyordu. Nick' in sevdiği kadın için gelmelerinden dolayı Mürsel ve Angelina planı sonladırmak ya da devam etmek adına bir şeyler demekten kaçınıyordu... Buna tamamen Nick' in karar vermesini istiyorlardı çünkü Nick' in kaderi söz konusuydu ve kendi kaderini kendisinin çizmesini istiyorlardı. Nick kararsız kalınca onlar da bu yüzden ona uyarak kararsız kalmışlardı... Fakat Nick' in karar verme aşamasının uzaması üzerine de Mürsel bu öneriyi gündeme getirmişti ve en azından bunu deneyerek başlayabileceklerini anlatmak istemişti. Durum böyle olunca ve Nick de heyecandan ne yapacağını bilemez hâle gelince Mürsel' in isteğini kabul etmek zorunda kaldı. Hep birlikte nöbetçilere doğru yaklaşmaya başladıkları esnada nöbetçiler tarafında da hafif bir panik ve hareketlenme oldu. Nöbetçilerden kapının sağında duranı ve şişman olanı, üçlünün daha fazla yaklaşmasını istemediği için durmalarını söyledi:

    "Buraya daha fazla yaklaşmayın ve orada kalın. Yerinizden hiç kıpırdamadan da sorularıma cevap verin... Buraya neden geldiniz ve kimsiniz?"

    Mürsel ve Angelina, açıklama yapması için Nick' e bakmaya başladı. Buraya Nick' in sevdiği kadın için gelmişlerdi ve daha önce bu eve girip çıkabilmiş olan da Nick' ti... Nick' in zorlandığı ya da aşamadığı konularda da kendileri devreye girecekti ve ona yardım etmeye çalışacaklardı. Mürsel ve Angelina' nın bakışlarıyla ne anlatmaya çalıştığını anlayan Nick de zaten öncelikle kendisinin konuşmasının uygun olacağını düşünüyordu. Nick, heyecanlı ama kararlı bir ses tonuyla soruya yanıt vererek neler olacağını görmek istedi:

    "Benim adım Nick ve bu kişiler de arkadaşlarım Mürsel ile Hürrem. Ben Lindsay' nin erkek arkadaşıyım... Daha doğrusu şu anda aramız bozuk ama hâlâ erkek arkadaşı sayılırım. Lindsay' le ve ailesiyle konuşmak istiyorum. Onlarla konuşabilmek için buraya kadar geldik. Sizin kim olduğunuzu da bilmiyorum ve burada ne yaptığınız hakkında da fikrim yok. Sadece geçmemize ve onlarla görüşmemize izin verin. Eğer bizden şüpheniz varsa da biz burada bekleyelim ve Lindsay' le önce siz konuşun, benim geldiğimi söyleyin, o beni içeriye davet edecektir."

    Birdenbire sorgulayıcı tavrını değiştiren ve yumuşayan şişman adam, "Seni biliyorum Nick... Olanlardan ve Bayan Lindsay' le aranızda geçenlerden haberim var. Onun hayatını kurtarman neticesinde tanıştığınızı da biliyorum. Tamam o hâlde, atlarınızdan inin ve benimle gelin. İçeriye girmeden önce atlarınızı bağlayabileceğiniz bir alan da mevcut... Diğer nöbetçi arkadaşım Daniel' in yanına gidin ve atlarınızı oraya bağlayın... Sonra da benimle gelin ve sizi istediğiniz yere götüreyim. Tabii öncelikle şunu da belirtmem gerekiyor ki ilk görüşeceğiniz kişi Bayan Lindsay olmayacak. Yüzbaşı Benjamin' le görüştükten sonra Bayan Lindsay' le de görüşeceksiniz. Öncelikle Yüzbaşı' nın odasına gitmemiz gerekiyor ve ardından da Bayan Lindsay' ye haber verilecek... Bayan Lindsay de o odaya geldikten sonra konuşabilirsiniz... Yani Yüzbaşı Benjamin eşliğinde onunla konuşabilirsiniz." dedi davetkâr bir ses tonuyla.

    Şişman adamın kendilerini bu denli hoş karşılaması nedeniyle başta Nick olmak üzere herkes sevinmişti. Nick, birazdan çok daha güzel şeylerle karşılaşacağını düşünerek yerinde duramıyordu, yüreği kıpır kıpırdı ve çok enerjikti. Hayatın kendisine sunacağı en güzel armağanlardan biriyle karşılaşacağını düşünüyordu. İlk kez gördüğü bu insanların kim olduğunu ve neden burada olduklarını ise Yüzbaşı Benjamin' e sormayı planlamıştı. Mürsel ve Angelina ise onun bu hâlini fark etmişti ve hemen havaya girmemesi gerektiğini düşünmeye başlamışlardı... Hatta hem Mürsel hem de Angelina, Nick' in hayatında köklü bir değişiklik yapma seçeneğini de irdelemesini ve gerekirse Lindsay' yi tamamen hayatından çıkarması gerektiğini de düşünüyordu... Çünkü bir kere büyük hasar almış ilişkilerin tekrar eskisi gibi olma ihtimalinin düşük olduğunu ve iki tarafında eski günlerin özlemini çekerek, bir tiyatro oyunundaymış gibi rol yaparak hayatlarını geçirmek zorunda kalacağını ikisi de biliyordu. Nick; büyük bir coşkuyla denize dökülen bir ırmağın en büyük akarsu olması gibi, daralmaya başlayan aşk çemberinin de tekrar eskisi gibi büyük bir aşk deryasına dönmesini istiyordu ve bunun da olacağını hissediyordu.

    Şişman nöbetçiye güvenerek üçü de ilerliyordu, bahçe kapısından girmişlerdi ve evin ana giriş kapısına doğru yürüyerek ilerliyorlardı. Buralara alışkın olan Nick, aşk sarhoşu olduğu için pek dikkat etmese de Mürsel ve Angelina bahçeyi incelemeye başlamıştı bile. Arazi oldukça genişti ve tüm bahçeyi dolaşabilmek için ancak atlardan yardım almak gerektiğini anlamak güç değildi. Arazinin büyüklüğü de Mürsel' i etkilese de onu en çok etkileyen şey ise bahçedeki ağaçlar ve çiçekler olmuştu. Bahçe planlaması oldukça göz alıcıydı ve hem ağaçlara hem de çiçeklere mümkün olduğunda şekil verilmeye çalışılmıştı. Neredeyse bahçedeki her bitkinin kendine göre bir şekli vardı ve sıradan değildi. Geyik silüetinde, at silüetinde bile ağaçlara rastlamak mümkündü. Budanan ağaçlar sanattan feyzalınarak bu hâle getirilmişti ve sıradanlığın ötesinde bir sunum olması amaçlanmıştı. Bahçeyi ve bahçedeki şekilleri incelemekten yolun nasıl bittiğini bile anlamayan Mürsel, görkemli giriş kapısının önünde buldu kendisini. Kapının önünde nöbet tutan kişilere selam veren şişman adam, kilitli olmayan kapıyı kendi elleriyle açtı. Kapıdaki nöbetçiler ise yanında getirdiği kişilerin kim olduğunu sormamıştı bile... Buradan da şişman nöbetçinin önemli biri olduğu anlaşılıyordu.