BÖLÜM 42

20 3 0
                                    

   Angelina' nın bu söylemi üzerine kimse daha fazla uzatmak istemedi ve her şey Vick' in istediği gibi oldu. Mürsel ve Angelina patika yoldan ilerlerken sağlarındaki ve sollarındaki devasa ağaçlardan gözlerini de alamıyorlardı. Bu orman havası onlara oldukça iyi gelmişti. Ağaçlar tam olarak yeşillenmese de kış mevsiminde olduğu gibi çıplak değildi. Vick onlara, biraz ilerlemeleri hâlinde geniş bir alana varacaklarını ve orada çalışabileceklerini söylemişti. Mürsel ve Angelina da öyle yapıyordu ve at üstünde ilerlerken orman manzarasının tadını çıkarıyorlardı. Sessizliği bozan tek şeyin kuşların cıvıltısı olması ise ses gibi değil de huzurun melodisi gibi geliyordu. Biraz ormanın tadını çıkardıktan sonra Angelina, Vick' le ilgili olan düşüncelerini söyleyip söylememek arasında kararsız kaldı. Hazır Mürsel' le yalnız kalmışken bahsedebileceğini düşünüyordu ama Mürsel' in paranoyaklaşma ihtimalinden dolayı da çekiniyordu. Mürsel' in kalan yaşamını, hiç kimseye güvenmeyen ve insanlardan uzak duran biri hâline gelerek geçirmesini istemiyordu. Tüm bu görevler biterse ve her şey olumlu sonuçlanırsa eğer Mürsel' in önünde uzun bir hayat olacaktı. Angelina, bu zor eşiği atlatması hâlinde Mürsel' i uzun ve sağlıklı bir hayatın bekleyeceğini biliyordu... Ancak tüm bu yaşadıkları, hayatı boyunca onun yakasını bırakmayabilirdi. Mürsel belki de bir daha böyle bir aksiyonun içinde olmayacaktı ve görevini yerine getirdikten sonra inzivaya çekilmesi gerekecekti. Dünya bir kez daha yok olmanın eşiğine gelir miydi ve yeni Mürsel' ler olur muydu bunu Angelina da bilmiyordu ama bildiği bir şey vardı o da Mürsel' in gördüğü bunca şeyden sonra kafayı yeme aşamasına bile gelebileceğiydi... Tüm bu nedenlerden ötürü Angelina, Mürsel' i sonraki hayatına hazırlamayı da kendisine görev bilmişti. Mürsel gibi birinin iyi ve uzun bir hayatı hakettiğini düşünüyordu. Mürsel' i dibe çekmeye çalışan insanlardan kurtarmak ve iyi bir hayat sürmesini sağlamak istiyordu, zihinsel olarak da onu bu hayat için hazırlamaya çalışıyordu.


    Mürsel, yaşadığı olaylara ve karşılaştığı insanlara birer tecrübe gözüyle bakıyordu ve sağlığına kavuştuğu anda da bir önceki yaşadığı olumsuz deneyimi hafızasından siliyordu adeta. Bu şekilde bir savunma mekanizması geliştirerek travmaların etkilerinden kurtulabiliyordu ve hayatına devam edebiliyordu. Belki de bu görev için seçilmesindeki en büyük etken de bu özelliğinden dolayıydı. Başkalarının kolaylıkla kafayı yiyebileceği şeyleri görüp yaşamasına rağmen bir şekilde çıkış yolu buluyordu... Ancak Mürsel çabuk sıkılan bir yapıya da sahipti... Ve Angelina da bundan korkuyordu. Görev süresi uzadıkça Mürsel' in sıkılmaya başlaması ve modunun düşmesi durumu gözlemlenebilirdi. Mürsel' in hiçbir şekilde modunun düşmemesi gerekiyordu. Modunun düşmesi durumunda Angelina' yla tartışmalara girebilir ve her şey kötüye gidebilirdi. Mürsel dünya için çok önemli ve tüm dünyayı etkileyen bir insandı. Onun kendisini kötü hissetmesi durumunda Angelina da dahil olmak üzere tüm insanlar kendisini kötü hissedebilirdi ve dünyayı da kötü günler bekleyebilirdi. Bu zamana kadar Mürsel' in üstüne giden pek çok insan olmuştu ve zaten Mürsel de iyi bir hayat geçirmiş sayılmazdı. Onun moralini bozarak kendisini iyi hissetmek isteyen insanlarla karşılaşmıştı hep. Yaşam azmi ve hayat enerjisi üst düzey olduğu için bir şekilde yoluna devam etmişti ve karşılaştığı insanların cahillikleri yüzünden keyfini bozmak istememişti. Fakat gerçekten kendisini kötü hissederse eğer bu, dünyanın sonu olabilirdi. İnsanlar doyumsuzlukları ve başkasını ezerek rahat edebilme açgözlülükleri nedeniyle onu hedef alıyorlardı ama Mürsel hiçbir zaman kendisini çok kötü hissetmediği için dünya bir şekilde dönmeye devam ediyordu. Dünya üstünde her canlının yaydığı ve diğer canlıları etkilediği bir enerji vardı... Mürsel' in enerjisi ise tam dünyanın ortasında; büyük, çok önemli ve herkesi etkileyebilecek türden bir enerjiydi. Sanki geçmişte yaşamış tüm önemli insanların ruhu, Mürsel' in bünyesinde toplanmış ve bir karışım misali enjekte edilmişti. Bazı açılardan bakıldığında dünya için gelmiş geçmiş en önemli insan bile denebilirdi.


    Mürsel ve Angelina bazı şeyleri ölçüp biçerken Mürsel, Vick' in anlattıklarıyla ilgili olarak Angelina' nın görüşlerini almak istedi:


- Vick' in anlattığı yaratıkla ilgili ne düşünüyorsun Angelina? Sence gerçekten böyle bir şey olabilir mi?


- Açıkçası Vick' in anlattıklarına pek inanmadım. Bence bize aslı olmayan bir kocaayak masalı anlattı.


- Peki sence anlattığı şeye gerçekten inanıyor mu yoksa bilinçli olarak mı böyle bir masal uydurdu.


- Her ikisi de olabilir, bu konuda henüz net bir şey söyleyemem... Fakat Vick dikkat edilmesi ve temkinli olunması gereken bir kişi bence.


- Doğru söylüyorsun. Biraz kurnaz birine benziyor. Aslında kendince kurnaz ya da kendisini akıllı sanan tiplerden diyebilirim. Ben dedikodu yapmayı sevmem ama Roma Dönemi' nde başımıza gelenler ve insanlardan her an kötülük gelebileceği de gün gibi ortada. Bu yüzden seninle yalnız kaldığımızda bunları konuşuyor olmamız dedikodu değil de gerekli... Güvenliğimiz açısından diğerleri hakkında fikir alışverişinde bulunmamız oldukça önemli.


- Aynen öyle Mürsel. Biliyor musun Mürsel; insanlar hep "Bu devirde kimseye güven olmaz." demiştir... "Eskiden bu kadar sıcak olmuyordu." demiştir... "Eski insanlar bir başkaydı." demiştir. Bunun gibi binlerce örnek daha verebilirim sana. Orta Çağ' da yaşayan bir insan da işlerin iyice çığrından çıktığını düşünmüştür ve "Bu devirde kimseye güven olmaz." demiştir... Yüz yıllar sonra senin devrinde yaşayan insanlar da aynı şeyi söylemiştir. Orta Çağ' daki biri de sıcaktan, soğuktan şikâyet etmiştir ve daha önce böyle sıcaklar olmadığını iddia etmiştir... Yüz yıllar sonra doğan biri de aynı şeyleri söylemiştir. Bu demek oluyor ki her devir kötü ya da her devir ancak bu kadar iyi olabiliyor. Yani benim söyleyeceğim şey Roma Dönemi' nde de olsa, Orta Çağ' da da olsa, Vahşi Batı' da olsak ya da senin devrinde de olsak insanlar hep aynı şeyleri söyleyecekler, aynı kötülükleri yapacaklar ve aynı iyilikleri yapacaklardır. Kısacası devrin önemi yok, her insan ayrı kişilikte ve karakterde... Aynı zamanda her insan iyi ya da kötü yönde manipüle edilmeye müsait yapıda. Bu durumda yapılabilecek en iyi şey kimseye önyargıyla yaklaşmamak ama tedbiri de elden bırakmamaktır.


- Dediklerine harfiyen katılıyorum çünkü bunlar aynı zamanda benim de düşüncelerim. İnsanın olduğu her yerde sorun vardır, devir ya da dönem fark etmeksizin... Ama insanlar olmadan da olmayacağı açıktır. Bu yüzden de dediğin gibi temkinli olmalı ama temkinli olmak adı altında da insanlardan uzak durulmamalıdır.


MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin