BÖLÜM 100

7 2 1
                                    

   Sohbet eşliğinde geçen keyifli yolculuk sonlanmıştı ve Mike' ın Yeri' ne varmışlardı. Mürsel de Michael da yolculuğun nasıl geçtiğini anlamamıştı ama şu anda bir sorun vardı... Mike' ın Yeri bomboş görünüyordu... Ne içeride insanlar vardı ne de eşyalar... Tam anlamıyla bomboş bir dükkân onları karşıladı ve dükkânın üstünde yer alan tabela ve herhangi bir yazıda kalmamıştı. Hem Mürsel hem de Michael bu duruma oldukça şaşırsa da manzara bundan ibaretti. Bu durum karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Michael, kontağı kapattıktan sonra "İşte geldik adamım ama doğru yere geldiğimizden emin misin? Burası tamamen boş bir dükkân çünkü." dedi neler olduğuna bir anlam veremeyerek. En az Michael kadar hatta belki de ondan daha fazla şaşırmış olan Mürsel de bu duruma bir anlam verememişti ve "Doğru yere geldiğimize kesinlikle eminim fakat dükkân niye boş ve Mike' ın Yeri' nden en ufak bir hatıra bile niye kalmamış onu anlayamadım. Burası bir kafeydi ve ben de uzun bir süredir buraya uğramamıştım, son hâlinin bu olduğundan haberim yoktu. Neyse, ben burada ineyim... Evim buraya çok yakın zaten. Her şey için çok teşekkür ederim." diyerek vedalaşmak istedi. Michael da tam veda edecekti ki tam da şu anda ince düşünmesi gerektiğini fark etti birden ve "Adamım istersen evinin önüne kadar seni bırakayım. Madem evin yakınmış, oraya kadar da gidebilirim, sorun değil yani... Boşuna yürememiş olursun... Hem de bu hâldeyken..." dedi ve üstüne düştüğünü hissettiği son vazifeyi de yerine getirmek istedi. Mürsel ise burada inerek etrafı kolaçan etmek ve biraz burada vakit geçirmek istiyordu, çok sevdiği bu mekâna yıllardır gelmemiş gibi hissediyordu çünkü... Kafenin yerinde yeller esse de anılarını tazelemek, mazinin ferahlatıcı kokusunu içine çekmek istiyordu... Bu yüzden de "Çok teşekkür ederim Michael. Ben biraz burada durmak ve buranın havasını solumak istiyorum. Benim için manevi değeri olan bu mekânda biraz vakit geçirmem gerekiyor. Daha sonra da yürüyerek evin yolunu tutacağım ve dinlenmeye çalışacağım. Beni bıraktığın için ve keyifli sohbet için tekrar teşekkür ederim... Sana iyi günler ve hayat yolunda başarılar dilerim." diyerek vedasını yaptı. Mürsel' in bu mekânla olan bağından etkilenmiş gibi görünen Michael da daha fazla üstelemek istemedi ve o da güzel dileklerle veda etti.


    Mürsel araçtan indikten sonra Michael' a el salladı ve aynı şekilde karşılık veren Michael da aracı hareket ettirerek oradan uzaklaştı. Değişik duygular hisseden ve bir tür duygu karmaşası yaşayan Mürsel de dükkânın camına doğru ilerledi. Sanki bu eylemi gerçekleştirirse kafe ve o bildiği ortam geri gelecekmiş gibi iki elini cama dayadı ve yüzünü de cama doğru yakınlaştırdı. İçeriyi kolaçan ettikten sonra bir kez daha acı gerçekle yüzleşti ve yine boş bir manzarayla karşılaştı... İçeride de Mike' ın yerinden kalmış ya da kalmış olabileceğini düşündüğü herhangi bir işaret yoktu... Şu anda Mike' ın Yeri' nden hiçbir esinti taşımasa da Mürsel bu kafede oturmuştu, kitap yazmıştı, oranın havasını solumuştu, iyi anılar biriktirmişti... Ve, geçirdiği rahatsızlık nedeniyle gerçekliğinden tam olarak emin olamasa da hayali ya da gerçek, Angelina' yla burada tanışmıştı. Gözlerini her zaman oturduğu bölgeye çeviren Mürsel, bir kez daha duygulandı... Anıları gözlerinde canlanıyor, ikinci evi olarak gördüğü bu yapıya girememenin üzüntüsünü yaşıyordu. Henüz kendi evinin önünde olmasa da buraları da evi olarak görüyordu ve her şeye rağmen evde olmak harika bir duyguydu... Fakat ikinci evinde yapılan bu değişiklik ve kötü sürpriz hiç hoş olmamıştı.


    Mürsel ellerini camdan çektikten sonra kendisini de birkaç adım geriye çekti ve şöyle bir ortama baktı. Gerçekten de burada olmak harikaydı... Mekânın son hâlini ve kapalı olmasını fazla kafaya takmamaya çalışarak burada biraz daha vakit geçirecekti ve eski güzel günleri yâd edecekti. Bir yazarın iyi bir hayal gücüne ihiyacı olurdu ve Mürsel' de de bu hayal gücü fazlasıyla vardı. Boş dükkânı kendi kafasında doldurmaya başlamıştı ve dükkânın eski hâlini kafasında canlandırmaya başlamıştı... Dükkân artık doluydu ve eskisi gibiydi... Anılarını, hayallerini ve hayata bakış açısını kimse çalamayacağı için dükkânı eskisi gibi görebilmeyi başarmıştı... Kitabını yazdığı yeri, Angelina' yla arasında geçenleri, Motor Ağızlı Mike' la olan şakalaşmalarını birer birer hatırlıyordu ve hatırlamakla kalmayıp resmen hemen önünde görüyordu. Mürsel de, boyutlar arası yolculuğa bu şekilde çıkabiliyordu ve onun eşsiz hayal gücü, yapabileceklerinin bir sınırının olmamasına imkân tanıyordu. Anılar birer birer gözünün önünden geçerken öylece gülümsüyordu ve sanki artık bu dünyada değildi. Tatlı bir meltem esintisi eşliğinde, ruhunun en derinliklerinde kıpır kıpır olan hareketlilikten aldığı haz, biraz önceki karamsarlığın bünyesine aşıladığı dağınık tabloyu siliyordu. Tekrar buraları görmek, eski bir dostu görmekten bile daha sevindiriciydi çünkü burası birçok eski dostu hatırlatıyordu... Son yazdığı kitabı ve kitabındaki karakterler de burada vakit geçirdiği eski dostlarındandı zira... Burada bir çok dostu olmuştu...


    Mürsel için burada yazmaya başladığı bilimkurgu kitabının da yeri ayrıydı... Angelina' nın talimatıyla yazmaya başlayacağı ve kendisiyle birlikte dünyadaki tüm insanlar için de çok önemli bir yerde olacağına inandığı kitabını bitirdikten sonra, yarım bıraktığı işi de bitirecekti ve bilimkurgu romanını da tamamlayacaktı. Bilimkurgu romanının bir kısmını burada yazabilmiş olsa da yeni başlayacağı romanın tek bir kelimesini bile burada yazamama ihtimali yüksekti... Ama yine de aradığı ilhamı bulacağından emindi çünkü Roma Dönemi, Orta Çağ Dönemi ve 1893 yılının İrlanda' sını aktarırken hiç zorlanmayacağını biliyordu, o dönemlerdeki ruhu iliklerine kadar hissetmişti çünkü ve hiçbir kafe de, o dönemleri bu denli gerçek hissettiremezdi. O dönemleri en iyi şekilde aktarabilmek, insanlara hissettirebilmek ve o dönemlerden günümüze köprü kurabilmek için iyi bir kozu vardı... O dönemleri yaşadığını hissediyordu... Tüm bunları ve bu hissi kitabına geçirme konusunda da yolundan geri döndürülemez bir şekilde kararlıydı.


MELEĞİN DOKUNUŞU (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin