Sessizlik içinde gemiye geri döndüler. Test odalarından birine girdiler. Lancaster'ı deneğin olması gereken odaya gönderdiler. Sırayla ondan bir kaç hareket yapmasını istediler, basit hareketler; zıplama, esneme bu kadar uzamasına rağmen vücudu işlevlerini hala normal hatta daha iyi şekilde yerine getiriyordu Lancaster dalga geçmemişti gerçekten daha hızlı ve daha güçlüydü hatta demiri basit bir şekilde bükmüştü.
Canmore düğmeye basarak denek odasının sesini açtı: Lancaster.
Lancaster hızlıca cama doğru döndü: Sonunda. Sessizlikten sıkılmaya başlamıştım. Ee şimdi ne yapmamı istersiniz ?
Canmore Windsor'a dönerek bir bakış attı. Bakışı aklında bir fikir olmadığını belirtiyordu . Windsor biraz düşündükten sonra aklına Lancaster'ın gücünü test etmek için güzel bir fikir gelmişti gemiyi bu 80 santimlik çukurdan çıkarmak tabi çıkaramayacaktı bundan emindiler ama bu ne kadar güçlü olduğunu anlamak için pek fena bir fikir değildi kim bilir belki de yapabilirdi. Canmore ve lancaster da bunu başlarını sallayarak onayladılar denemeye değer bir plandı Canmore ve Windsor kıyafetlerini giyip çukurdan çıktılar Lancaster geminin altına doğru kendisinin girebileceği derecede bir çukur açtı amacı geminin altına girip yukarıya doğru kaldırmaktı Canmore yukarıdan "hazır mısın?" diye bağırdı alttan evet dendiğini duyunca çukurdan geriye doğru çekildiler Lancaster geminin altında derin bir nefes aldıktan sonra iki elini de geminin altına doğru uzatıp kaldırmaya çalıştı gemi hareket etmiyordu.
Windsor: Yapamayacak gemi çok ağır güçlenmiş olabilir ama bunu kaldırabileceğini sanmıyorum.
Canmore ona doğru dönerek: Biraz zaman ver.
Sanki daha önce yaptığını görmüş gibi sözlerinden o kadar emindi. Lancaster gemiyi yukarıya ittirebilmek için elinden geleni yapıyordu ama çok ağırdı biraz durdu yukarıdan "aşağı geliyoruz havamız azalıyor zaten gemi hareket etmiyor" dendi.
Lancaster yukarıya seslendi: Bir kez daha sonra içeri gireriz.
Canmore: Son bir kez sonra içeri giriyoruz.
Lancaster tekrar tüm gücüyle gemiyi yukarı kaldırmayı denedi gemi yine de hareket etmiyordu. Toprak aniden sarsılmaya başladı gemi toprakla birlikte daha da aşağıya çökmeye başladı Lancaster geminin altında eziliyordu, gemiyi biraz olsun yukarıda tutabiliyordu ama yetersizdi kolları titriyordu elinde sonunda gücü tükenecek ve geminin altında kalacaktı. Sarsıntılar gittikçe güçleniyordu ormanın olduğu kısımdan yıldırım sesleri geliyordu oysa gökyüzünde çok az bulut vardı ve yağmur bulutuna da benzemiyorlardı. Canmore ve Windsor yukarıda ne yapacaklarını bilmiyorlardı lancaster'a yardım edemiyorlardı hem de sarsıntı o kadar güçlüydü ki ikisi de yere serildi.
Canmore yere tutunmaya çalışıyordu: Bu sarsıntı ve sesler ormandan geliyor orada yaşayan biri veya birileri var.
Windsor da onla aynı durumdaydı daha fazla savrulmamak için tutunmalık yerler arıyordu sesli bir şekilde: İlk sarsıntının olduğu zaman bunun ormandan geldiğini tarayıcıda görmüştüm haber vermedim çünkü basit bir sarsıntı sanmıştım tabii şimdiye kadar ve evet sanırım orada yaşayan bir şeyler var.
Çukurdan acı bir bağırma sesi geldi Lancaster'ın sesiydi bu bayılmadan önceki çığlığın aynısıydı ne kadar çok Lancaster'a yardım etmek isteseler de yapabilecekleri hiç bir şey yoktu. Lancaster aşağıda hem gemi tarafından ezilmemek için çabalarken bir de sarsıntı ve nedeni bilinmeyen acı ile ayakta kalmaya çalışıyordu. sonunda yorulmaya başlamıştı diz üstüne çökmüştü sonunda geminin altında kalacaktı. Kollarını hissetmiyordu hatta vücudunu tamamen hissetmiyordu ,vücudu birden sanki ondan bağımsız hareket etmeye başlamıştı sarsıntı gemiyi bir kez daha kaydırdı ve daha derine çöktü Lancaster yerde sırt üstü yatarak gemiyi tutmaya çalışıyordu ama vücudu artık onun kontrolün de değildi bile kalbinin daha hızlı attığını hissediyordu olmasından gerekenden çok daha hızlı, kalbinin göğsünden çıkacağını hissediyordu damarlarında dolaşan kanın renginin siyahlaşmaya başladığını fark etti kollarından yukarı doğru ilerleyen kan tüm damarlarında fark edilebilecek şekilde görülüyordu siyah kanın bileğine gelmesiyle bileğinin üzerinde farklı bir sembol belirdi ne anlama geldiğini bilmiyordu, bileğindeki sembolün tamamlanması ile damarlarındaki siyah kan yavaşça görünmez bir hale gelip yok oldu vücudu artık yine onun kontrolündeydi ama kendini farklı hissediyordu geminin ağırlığını hissetmiyordu bile ve sarsıntı sonunda durmuştu, tabii şimdilik. İlk önce gemiyi sırt üstü pozisyondan kurtularak diz üstüne çöktü ve tekrar güç vererek gemiyi bir oyuncakmış gibi kaldırdı ve çukurun yanındaki sağlam toprağa ittirdi.
Lancaster '' Windsor , Canmore hala yukarıda mısınız ? '' diye seslendi sesindeki telaş kendini belli ediyordu sonradan yukarıdan gelen bir evet sesiyle derin bir nefes aldı. Herkes hala sarsıntı ve olayların etkisindeydi bu olaydan sonra uzun bir mola verip bol bol konuşmaları ve neler olduğunu anlamaya çalışmaları gerekecekti özellikle de ormanda olanları yıldırım seslerini o kocaman 80 metrelik ağaçlardaki izleri ve neden yıkıldıklarını. Kafalarında bir sürü cevaplanmayı bekleyen soru vardı. Lancaster geminin yüz kısmını ormana doğru gelecek şekilde gemiyi yeniden yönlendirmişti geminin arka ve sol tarafı çok az ağaç bulunan açıklık yeşil araziye bakıyordu. Hem de buradaki ağaçlar diğerlerine göre daha küçüktü, sağ tarafında ise gezegene düşmeden önce gördükleri deniz vardı hatta gördükleri tek mavilik burasıydı denizle aralarında aslında uzun bir mesafe vardı yeşil boş bir arazi ve sonra sıklaşan ağaçlar ve bataklık daha sonraysa yeniden düzelen arazi ve nasıl olduğunu bilmeseler de denize yaklaştıkça alan sahile yani kumlu bir araziye bırakıyordu kendini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)
FantasyGezegenlerinin sonunu getiren bir cihazla yeni bir hayata geçen üç arkadaşın yeni fantastik ve bilimin bir arada bulunduğu bir evrendeki maceralarını, alışma sürecini ve yaşadıkları zorlukları anlatan bu kitapta karakterlere katılarak bu yeni evreni...