Lancaster uyandığında herkesin etrafında durduğunu gördü koluna baktı çizgiler hala duruyordu ama soluktu.
Lancaster: Sanırım yine bayıldım.
Canmore gülümseyerek ona baktı.
Canmore: Ne zaman bir şey olsa zaten bayılıyorsun.
Neithan Lancaster'a giymesi için yeni bir kazak verdi sade beyaz uzun kollu bir kazaktı. Lancaster bir an ortamdaki sessizliğin normal olmadığını fark etti. Olanları falan anlatırlar diye düşünmüştü ama kimse konuşacak gibi durmuyordu.
Lancaster: Bir şey mi oldu niye bu kadar sessizsiniz ?
Neithan derin bir nefes aldı başı çok nadir belaya girdiği için böyle durumlara alışık değildi.
Neithan: Olmadı ama birazdan olacak. Sende uyandığına göre artık gidebiliriz.
Lancaster anlamsızca onlara bakıyordu ama zaten şimdi gideceklerine göre ne olduğunu öğrenecekti. Beraber büyük salondan üst kata çıktılar ortamdaki tedirginlik biraz fazlaydı onlar yürürken Canmore'un aklına bir soru geldi.
Canmore: Sanctum bizim burada olduğumuzu biliyor mu ?
Neithan soruyu yeniden anlamaya çalıştı tam olarak ne dediğini düşünceleri yüzünden duyamamıştı.
Neithan: Hay-, evet biliyor bilmese de ben onun nerede olduğunu biliyorum en kötü ihtimal nerede olduğunu arayarak sorarım.
Windsor o arama dediğinde araya girdi.
Windsor: Bize de şu senin kullandığın holografik şeyden verseniz.
Neithan: Bunu sonra konuşalım.
Sonunda büyük görkemli bir odaya girdiler etrafta bir toz tanesi bile yoktu eşyaların bu kadar düzenli olması bile baş döndürücüydü. Onlar odaya girdiğinde Lant bir kağıda bir şeyler yazıyordu daha çok sembol çiziyordu denilebilir yaratıcılar daha öncede Brynn ile birlikteyken böyle bir yazı görmüştü ama birisini kendi gözleriyle yazarken daha önce görmemişlerdi. Lant dikkatini onlara çevirdi.
Lant: Bugün yaşanan olay töreni tamamen sonlandırabilirdi hatta bir çoğunun ölümüyle sonuçlanabilirdi. Sizden daha dikkatli olmanızı beklerdim, özellikle sizden Neithan ve Elytra böyle bir durum yaşandığı zaman ilk bana haber verilmesi gerektiğini biliyorsunuz.
Lant masanın üzerinde duran metalik küçük bir küpü onlara doğru ittirdi küpün bütün yüzlerinde küçük dairesel bir cam vardı içinde sürekli hareket eden mor bir dalgalanma görüyordular.
Neithan: Lancaster'ın Aurası tahmin ettiğinizden daha tehlikeli eğer son patlamada çıkan dalga bir insana çarpsaydı büyük ihtimal ile toza dönüştürürdü. Onun aurasını buna hapsettim sırf neler yapabildiğini görebilmek için ve gerçekten çok etkileyici.
Lant masasının üzerindeki çiçeği gösterdi daha çok bir güle benziyordu.
Lant: Bunu görüyor musunuz bu çiçek asla solmaz veya tam olarak yok olmaz ne kadar kırarsan kır kendini her zaman geri iyileştirir.
Lant çiçeği bir kaç kez kırdı dediği gibi de çiçek bir kaç dakika sonra yeniden kendini yenilemişti daha sonrada küpe dokundu küpün içinden çıkan Mor auranın bir kısmını şimdi ellerinde dolaştırıyordu. Çiçek Auranın içinde kaldığında çiçek çatlayarak yok olmuştu.
Lant: Onu düzeltecek kadar Aura paylaşacak birini bulamayız. Ama Lancaster isterse son aşamada yani Aurasının kırılma aşamasında Atrium'a karşı düzenlenen bir saldırıda onu tamamen ortadan kaldırabiliriz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)
FantasyGezegenlerinin sonunu getiren bir cihazla yeni bir hayata geçen üç arkadaşın yeni fantastik ve bilimin bir arada bulunduğu bir evrendeki maceralarını, alışma sürecini ve yaşadıkları zorlukları anlatan bu kitapta karakterlere katılarak bu yeni evreni...