Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)

68.Bölüm

Olayların ardından dört uzun ve sıkıcı gün geçmişti zamanlarının çoğunu onlarla kalacak kişilere kalacak yer ayarlamaya ve diğer şeylere gitmişti ama tahmin ettiklerinden çok daha iyi bir iş çıkarmışlardı. Tabii her şeyi onlar yapmadı etraflarındaki çoğu kişi bu işe yardımcı olmuştu bu güzel bir histi her şeyin hep böyle olmasını isteseler de bunun şimdilik imkansız bir düşünce olduğu kesindi. Yaratıcılar kendi odalarında oturmuş sonraki planlarını konuşuyorlardı Atrium onlara bir süre problem çıkarmayacaktı kalenin içindeki gücü tamamen alması onlara yeterli zamanı veriyordu ama Titan için durum böyle değildi her an her yerden çıkabilecekmiş gibi geliyordu her zaman tetikte durmak zorundalardı. Konuşmaları kapının çalması ile kesildi Canmore "Gel", diye karşılık verince kapı açıldı. Wolf içeri girdi.

Lancaster: Bir problem mi var ?

Wolf: Hayır ama sizi bir yere götürmeliyim.

üçü de ona bakıyordu.

Wolf: Sorgulamayın işte müttefik edinmemiz gerek öyle değil mi o zaman gelin işte.

Canmore: Birimiz burada kalsa iyi olur ne olacağı belli olmaz.

Wolf Peki, o zaman kim kalmaya gönüllü ?

Canmore elini kaldırdı.

Canmore: Ben kalırım burada hiç yoktan rahat hissediyorum.

Wolf: Anlaştığımıza göre on dakika sonra sizi almaya gelirim.

Sözlerini bitirdikten sonra Wolf hızlıca yürüyerek yanlarından ayrıldı bu iyi bir haberdi ama sonra akıllarına katılacaklarının garantisini veremem sözü geldi. Yine de denemeye değerdi yani yüzde ellilik bir şansları vardı evet ya da hayır. Onlar hazırlanırken çoktan on dakika geçmişti Wolf'un yeniden kapıdan belirmesiyle arkasından ilerlediler. Wolf'un peşinden bir portala ilerlediler ama dışarıdan görüntüsü muhteşemdi. devasa bir şehir teknolojide durumları normal gibi duruyordu gökyüzünün maviden pembeye doğru değişen rengi ve gözlerinin göremediği noktaya kadar uzanan bir sahil... Wolf'un peşinden ilerlediler portal onları direk şehrin içinde portalın etrafını saran özel bir bölgeye açıldı portalın etrafında bazı muhafızlar var gibi duruyordu üzerlerinde kartalı andıran sembollerle süslenmiş zırhlar vardı bazıları mızraklı bazıları ise arkasında veya kınında kılıç taşıyordu.

Lancaster: Bir dakika ateşli silahları antlaşma ile yok ettiğimizi sanıyordum.

Diğer muhafızların aksine üzerinde Teknolojik eklentileri bulunan bazı zırhlı koruyucular vardı ve ellerindeki şeylerin Silah olduğuna kesinlikle emindi.

Wolf: Evet yaptınız ama o şeyler 'Ateşli silah' değil. Onlar şok silahları normal insanların kendilerini bir türlü bizden koruması gerek öyle değil mi onlarda bunu kullanıyor işte o kadar etkili olmasa da hiç yoktan saldırganı yavaşlatmak konusunda gerçekten etkililer.

Üzerleri aranmak üzere bir odaya çekildiklerinde muhafız Wolf'un armasını görünce geçmelerine izin verdi.

Windsor: O da neydi öyle ?

Wolf: Bu şehrin bana biraz borcu var diyelim o kadar.

konuşma bittikten sonra sessiz bir şekilde yürümeye devam ettiler etrafta herhangi bir araç yoktu gördükleri tek ulaşım aracı gelişmiş bir tren çeşidiydi ya da ona benzer bir şeydi çok hızlı hareket ediyordu ve onlara göre imkansız olsa da bazı binaların resmen içinden geçiyordu. birden fazlaydılar bu da bunu daha etkileyici kılıyordu bu araçlar harekete geçince gözle görülmez hale geliyordu daha sonra ise başka bir yerde beliriyordu bu da neden trafik lambaları olduğunu açıklıyordu. Lancaster ve Windsor etraflarına bakıyordu her şey gerçekten çok etkileyiciydi özellikle insanların giyimleri çok dikkatlerini çekmişti belli ki belli bir moda akımı falan yoktu ve gereksiz biçimde süslü eşyalar da.