36.Bölüm

4 5 0
                                    

Sanctum telaşlı bir şekilde ayağa kalktı: Eğer Atrium onun gücünü alırsa neler olabilir biliyor musunuz ? Atrium kendi gücü ve bir yaratıcının gücüne eğer şu anda sahipse sırada siz varsınız ve emin olun sizin varlığınızı hissetmesi fazla uzun sürmez. Atrium'un daha fazla güçlenmesine izin verirsek sonunda tüm dünyaları kendi iradesine göre şekillendirebilecek güce sahip olabilir.

Windsor biraz bunu biraz merak etmişti.

Windsor: Yani hepimizi öldürüp gücümüzü alırsa tam olarak ne olabilir ki ?

Sanctum hemen cevabını verdi: Ne mi olabilir ? Atrium Lanet yüzünden güç kaybettiği için bu kadar Küçük eğer yeterince güçlenirse ki sadece sizin gücünüz bunun için yeterli bir dünyadan daha büyük bir canlıya dönüşebilir. Sadece avucuyla bir dünyayı kavrayabilecek kadar büyük bir örücü düşün.

İşte bu korkutucuydu dünyaları basit bir hareket ile yok eden dev bir örücü.

Sanctum: Hala zamanımız varken bir saldırı düzenlemek en iyi hareket olur.

Canmore başını olumsuz bir şekilde salladı: Belki saldırabilirdik ama biz nasıl desem savaşmaktan pek anlamıyoruz.

Sanctum onlara siz ciddi misiniz dercesine bir bakış attı.

Sanctum: O zaman hepimizin işi bitti.

Windsor araya girdi: Peki neden sen ve senin gibi tanrı sınıfından kişiler onu durdurmak için bir birlik oluşturmuyorsunuz ?

Sanctum: Yapılabilir bir şey ama bu intihar girişimden başka bir şey olmaz. Çok az tanrı bir takım şeklinde çalışır yani diğerinin saldırıları diğerine uymayabilir ki bu anında ölüm demek.

Windsor devam etti: Peki daha üst sınıflar ?

Sanctum: Baş tanrılar mı ? onlar kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmüyor hem de sayıları son savaştan sonra çok azaldı. Ve yine de onların güçleri bile Atrium karşısında sönük kalır.

Windsor: Hadi yapma, İlla ki bizden başka Atrium'u durdurabilecek birisi vardır.

Sanctum: Var-dı, eğer Osiris hala savaşıyor olsaydı Atrium'u basit bir şekilde durdurabilirdi. O yaşayan ve yaşayacak en güçlü kişi olarak geçiyor, o daha önce tüm büyü sahibi insanları öldürmüş biri hem de hepsini basit insanlara daha iyi bir hayat sunmak için değil kendine denk birini bulabilmek için yapmıştı bunu hem de.

Windsor: Peki onu bulabilmenin bir yolu var mı ?

Sanctum: Hayır yok asıl sorunumuza geri dönelim. Eğer Atrium gibi birini durdurmak istiyorsanız ilk önce kendinizi savunmayı öğrenmeniz gerekecek hem de o meyve bıçaklarını da bırakmanız gerek.

İki yaratıcıda kılıçlarına baktı. Kılıçları o kadar kötü olamazdı

Sanctum: İlk önce bir plan yapmalıyız. Kapsamlı bir plan ama önce size güzel bir kaç kıyafet alalım. Alanın içine girin.

O garip sembolün olduğu alanı işaret etti. Karanlık bir ışık dalgasının içinde kaldılar ve bir kaç saniye sonra kendilerini modern bir şehrin yanında buldular bu ışınlanma olayı biraz başlarını döndürmüştü. Ama şehir gerçekten güzel görünüyordu kendi dünyalarında ki gibiydi ama çok daha düzenli ve planlıydı. Doğa ve yerleşimin mükemmel birleşimi. Krallık yönetimimde bir yerleşim gördükten sonra böyle gelişmiş bir yere gelmeleri işte bu kafalarını çok karıştırmıştı. Etrafta herhangi bir araç yoktu tabii tren dışında, işlerini hallettikten sonra sıra Atrium'a karşı ne yapacaklarına gelmişti ona karşı savaşamayacak durumdaydılar hiç yoktan şimdilik öyle. Başka kişilerden yardım istemek planları arasındaydı Atrium'a karşı birazda olsa onun karşısında savaşabilecek birileri olması iyi olurdu ya da diğer örücüleri durdurmak için. Beraber Sanctum'un evine girdiler, plan yapmak için uygun bir yer.

Sanctum: Pekala bir plan yapacaksak önce durumu gözden geçirelim. Biz savaşamayacak durumdayız yani siz ona karşı bir şey yapamayacak kadar işlevsiz sayılırsınız. Atrium ile birlikte kaç takipçi vardı eğer biz saldırmak zorunda kalırsak sayılarını bilerek hareket etmek en iyisi olur.

Canmore'un yüz ifadesi durumun ne kadar kötü olduğunu söylüyordu ama yine de cevap verdi

Canmore: Atrium ile birlikte elli takipçi olması gerek birde...

Sanctum: Birde ne ? Atrium dışında birileri de mi var ?

Windsor: Evet Atrium ile birlikte beş örücü daha.

Sanctum bunu duyunca plan yapmaktan vazgeçmiş gibi durdu, derin bir nefes alıp verdi.

Sanctum: Durum tahminimden daha kötü. Belki de ilk önce size eğitim vererek başlamalıyız. Sizi eğitecek iyi birini biliyorum ama problem şu ki sizin eğitim görmeniz Atrium'un her geçen zamanda daha da güçlenmesi demek. İki seçeneğimiz var ve ikisi de bizim için iyi değil. Ya Şimdi yakın zamanda bir birlik ile altı örücü ve takipçilere saldırırız ki bu intihardan farksız ya da Sizi savaşa hazır hale getirene kadar Atrium'un Dünyaları ele geçirip gücünü arttırmasına izin veririz. Bizde bu sırada sürekli olarak dünya değiştirmek zorunda kalırız, yani seçeneklerimiz kısıtlı. Karar size kalmış.

İşte bu konuda biraz düşünmeleri gerekecek gibi duruyordu yani Atrium hala zayıfken güçlü bir takım ile saldırı düzenleyebilirlerdi tabii hiç kimsenin örücülere denk bir gücü olmaması bu büyük bir sıkıntı olurdu üstelik başarısız olursalar Atrium yapmak istediği şeyi daha çabuk yapabilir durumda olacaktı. Ya da söylediği gibi gezgin bir şekilde Savaş yeteneklerini geliştirebilirlerdi yani Atrium'a denk güce sahip tek kişiler onlardı eğer gücü kullanmayı öğrenirseler ve sonradan sağ kalan kişiler bulabilirseler şansları biraz daha fazla olur gibiydi. Canmore ve Windsor'un bir saate yakın konuşmasından sonra kararlarından emindiler.

Windsor: Biz sanırım...

Sanctum Canmoreun sözünü keserek sessiz olmaları için işaret yaptı belli ki bir şey hissetti ya da nasıl olduysa duymuştu.

Sanctum: Bir portal başka biri daha peşinizden gelmiş gibi duruyor kontrol etmeliyim.

İkili onunla gitme konusunda ısrar edince beraber portalın belirdiği yere gittiler aslında ışınlandılar demek daha mantıklıydı nasıl olsa bu Sanctum'un hızlıca gitmek için kullandığı yöntemlerden biriydi. Portal karşılarında duruyordu onların buraya geldiği yerle aynı yerde açılmıştı bu portal ama içinden kimse gelmiyordu veya portalın içini göremiyorlardı. Portal da hareketlilik oluşunca herkes silahlarına davrandı birisi geliyordu. ve girdide portaldan önce içeri iki kişi girdi daha çok portalın içine doğru atıldı Canmore ve Windsor onların kimler olduğunu biliyordu. Phys ve Syra'ydı öylece yerde duruyorlardı. Phys'ın boğazındaki kesik... daha sonrada içeri Lancaster girdi kaskı yoktu yüzünde kan vardı zırhının göğüs zırhında parçalanmış kısımdan sürekli olarak kan sızıyordu bacakları titriyordu belli ki ayakta durmakta zorlanıyordu. Lancaster da farklı bir şey hissediyorlardı ama o yine de Lancaster'dı, arkadaşları. Ayakta fazla duramadı bayılmış olmalıydı çünkü bilinçsiz bir şekilde yere yığılmıştı. bu Atrium'un hala bir yaratıcının gücüne sahip olmadığı demekti yani eğitim planı kesinlikle işe yarayabilirdi üstelik Lancaster da buradaydı nasıl geldiğinin hiç bir önemi yoktu da. Canmore ve Windsor Lancaster'a doğru yürümeye başlayınca Sanctum kolunu önlerine koyarak gitmelerini engelledi.

Sanctum: Sizce Atrium onun öylece gitmesine izin verir mi ?

Haklıydı Atrium'un böyle aptalca bir hareket yapmayacak kadar zeki olduğunu biliyorlardı eğer onu bıraktıysa bir sebebi olmalıydı.

Canmore: Ama yine de ona yardım etmeliyiz eğer bir şeyler yapmazsak kanama onu öldürecek.

Sanctum: O zaman bırak ölsün.

Canmore'un ona bakışı 'ne dediğinin farkında mısın ?' sorusunu kelimesiz olarak söylüyordu. Windsor da Canmore'a destek çıktı.

Windsor: Ne olursa olsun onu bırakamayız bir şey varsa da yoksa da ona yardım edeceğiz bu bir seçenek değil. 

Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin