55.Bölüm

32 10 1
                                    

Ecore artık kafasında yankılanan sesten bıkmıştı. Sürekli olarak onu aynı yere çağırıyordu gelmesini istiyordu ama ne istediğini anlamıyordu. İstediği şeyi onun bile anlamadığı bir dilde söylüyordu. Ecore öylece durmuş sadece fısıltıları dinliyordu, belki bu dili... hayır bu dili konuşan birilerini biliyordu, Yaratıcılar ile karşılaştığında onların konuşmalarını duymuştu. Kafasındaki sesle aynı dili konuşuyordular ama bu yine de çok mantıksızdı yaratıcıların ne dediğini tamamen anlayabiliyordu. Aslında yaratıcılar onların dilini bilmemesine rağmen onlarda onun söylediklerini anlamıştı. Yanlarına uğramaktan bir zarar gelmez tabii nerede olduklarını öğrenebilirse en son olan saldırıdan haberdardı. Şimdi ise Aiden'ın baskınından sonra nereye gittiklerini öğrenmeliydi Kal'ter bu görev için mükemmel kişiydi ne kadar gölgeler Alter'a canlıyken Kal'ter için savaşmasa da gölgelerin görebildiği her şeyi görebilme gücüne hala sahipti. 

Ecore: Kalter, bana yaratıcıların saklandığı yeri bulmalısın.

Kal'ter zihninde yankılanan sesi duymuştu ve bundan nefret ediyordu. Ecore'un bulunduğu odanın karanlık bir köşesinden aniden çıkarak geldi. 

Kal'ter: Bunu yapmaman konusunda konuşmuştuk. 

Ecore: Sana ulaşmanın başka yolu yok. Yaratıcıların yerini bulmalısın onlar bana fısıldayan şeyin ne istediğini anlayabileceklerini umuyorum. 

Kal'ter: İstediğin gibi olsun sadece bir saat ver.

Kal'ter tekrar ortadan kayboldu. Söylediği gibi de bir saat sonra yeniden Ecore'un yanına geldi 

Kal'ter: Lantin yanındalar. 

Ecore: Şu Altın kral olan Lant mi ? 

Kal'ter: Evet ve senin bariyere yaklaşmana bile izin vereceğini sanmıyorum örücüler hakkında ki düşüncelerini sende biliyorsun. 

Ecore: Evet ama yine de yaratıcılara ulaşmalıyım belki bu sefer konuşmayı kabul eder olmazsa bile zorla içeri girmekten çekinmem. 

Kal'ter sırıttı. içeri zorla girmek zorunda kalacağına emindi ama belki bu sefer, bu seferlikte olsa bir şeyi de zorla halletmeden başarabilirlerdi. Kal'ter karanlığın içine girdi.

Kal'ter: Bol şans.

Karanlığın içinde kayboldu. Ecore şanstan fazlasına ihtiyacı olacağını bilse de yine de denemekten o kadar zarar gelmeyeceğini düşünüyordu tabii Lant'ın ona saldırması dışında. Şimdiden yola çıksa iyi olurdu bariyerin yakınlarına ışınlanamıyordu o yüzden uzun bir mesafe yürüyecekti tabii örücü formunda dakikalar içinde oraya varabilirdi ama bu pek hoş bir görüntü olmazdı savunma alanının dışında yaklaşan bir örücü görmekten kimse hoşlanmazdı. 


*****


Yaratıcılar Seymour ile antrenman sahasına inmişlerdi Lancaster başlamadan önce kitabı seymoura gösterdi. 

Lancaster: Bunu düzeltebilir misin, lütfen ?

Seymour hafifçe gülümsedi bir şey isteyeceğini anlamıştı.

Seymour: Bir şartla bu gün normal eğitim yerine benimle bire bir savaşacaksınız eğer beni yenerseniz aldığınız bütün eşyaların tam olarak size ne yaptığını bu gün içinde öğretirim ve senin kitabını da düzeltirim. 

Hayır demenin başka bir yoluydu bu yine de bu onlar için öfke eğitiminden çok daha iyiydi. Savaşmaya tam olarak hala alışamamış olsalar da geçmişten bazı saldırılarını hatırlıyorlardı Canmore daha önce yakın dövüş için eğitim almasa da bir anda öğrenmişti. Kendilerini denemek için bir şanstı bu aynı zamanda. Seymour'un karşısına ilk Windsor geçti Yaratcının zırhını giydi kendi silahı olmadığı için antrenmanda kullanılanlardan birini aldı. Seymour onun üzerindeki zırha baktı. 

Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin