Brynn surlara tek başına girdi öfkeli olduğunu gören herkes yolundan öylece çekiliyordu. İlk gördüğü muhafıza yaratıcıların yerini sordu muhafız korkudan ne söyleyeceğini unutup bir an düşündü sonrada en son Syra'nın evine doğru giderlerken gördüğünü söyledi. Brynn bir şey söylemeden muhafızın yanından ayrıldı. Öfke ve Endişe bu iki duygu Brynn'ı bitiriyordu. Atrium'u elinden kaçırdı en iyi iki askerini kaybetti ve bunların kendi suçu olduğunu biliyordu. Üstelik başka örücülerin de hala yaşadığını öğrendi hiç yoktan birinin işini bitirmiş olsa da diğer örücülerle birlikte Atrium savaşın kaderini değiştirebilirdi. Syra'nın evini gördüğünde adımlarını hızlandırdı. Kapıyı çalmadan öylece içeri girdi yaratıcıları görmesiyle birden durakladı suratında büyük bir hayal kırıklığı vardı. Bin yıllar boyunca yaratıcılara karşı savaştı babası ve kendisi şimdi ise onlara ihtiyacı vardı. Üç yaratıcıda Ayağa kalktı. Syra'ya doğru baktılar. Brynn ilk önce Syra'ya sonrada yaratıcılara geri baktı. ,
Brynn: Hayır önümde eğilmenize veya selam vermenize gerek yok.
Üç arkadaşta bir an gülüştüler ama ortamın ve konunun ciddi olduklarını bildikleri için gülüşme kısa sürdü.
Brynn hemen söze girdi: Neden burada olduğunuzu Syra'nın anlattığını düşünüyorum ama durumun ciddiyetini anlamadıysanız birde ben anlatayım. Atrium Denilen o kişi gölge denilen canlılarla bir anlaşma yaptı onlara vücut verme karşılığında onun için savaşacak yorulmak ve durmak bilmeyen bir ordusu oldu. Yine de bir şansımız var yani ben öyle umuyorum aksi halde tüm Brynn türü ve sizde büyük ihtimal ile bizle birlikte yok olacaksınız yani iş birliği yapmanızı öneririm. Savaşı hemen bitirmenin iki yolu var birincisi ya Atrium'u öldürüp anlaşmalarını bozarız ve tüm gölgelerde onunla birlikte ölür. Ya da Gölge Komutan adını verdiğimiz en güçlü gölgeyi öldürürüz ve gölge askerler dağılır. Anlaşılır olduğunu düşünüyorum.
Canmore elini kaldırdı üçlünün sorması gereken bazı önemli noktalar ve konular vardı. Canmore konuları ne kadar hızlı öğrenirseler düşünmek için o kadar zamanları olacaklarını bildiği için hemen ilk sorusunu sordu.
Canmore: Bu gölge dediğimiz şeyler tam olarak ne ?
Brynn: Gölgeler şekilsiz karanlık canlılar gördükleri şeylerin şekillerini alsalar da bir renkleri yok tamamen siyah hareket eden bir karanlık. Tek amaçları bir vücudun kontrolünü alıp dehşet ve kaosa sebep olmak. Onları gerçekten görebilmenin iki yolu var akıl sağlığını tamamen kaybedip delirmek ya da gerçek görüşe sahip olmak. Siz yaratıcı olduğunuz için onları görebilirsiniz ama hepsini değil ben bile hepsini görebilecek kadar güçlü değilim.
Canmore: Peki, bize bahsettiğin zihin aktarma işi neden onları başka birine vermiyorsun o zaman bütün savaş tekniklerini onlarda bilmiş olmaz mı ?
Brynn: Benim zihninden aldığım düşünceler kişiye özel şeyler eğer bunları onun dışında birine aktarmaya çalışırsam Aura bu anıların kendine ait olmadığını bilerek vücudu öldürmeyi deneyebilir.
Canmore: Ama önceki yaratıcılar zaten delirmişti onlarım zihninden aldıklarını şimdi ki bize verirsen delilik bize de geçmiş olmaz mı ?
Brynn: Ben ona ya da size sadece bilmeniz yani ihtiyacınız olan şeyleri vereceğim o kadar yani savaşta işinize yarayacak konular özelliklerinizi kontrol etme falan. Sizin deyişinizle havalı hareketleri. Şimdi beni takip edin ki bu işi hızlıca bitirelim sizle işim ne kadar hızlı biterse savaş için o kadar hızlı hazırlanabilirim.
Brynn ile birlikte uzunca bir süre ilerlediler sonunda bir evin önünde durdular bahçeli büyük bir evdi ama Syra'nın evi kadar büyük değildi. Brynn ile birlikte içeri girdiler. Canmore Brynn'ı takip ederken bir kaç odada onların teknolojilerine benzer aletler gördüyse de bunu diğerlerine söylemek veya brynn'a sormak için biraz beklemesi gerekiyordu. Brynn onları boş bir odaya soktu. Ahşap döşemeli bakımlı bir oda. Etrafta cam olmasa da içerisi ilginç bir şekilde sıcak ve aydınlıktı. Windsor hala düşünüyordu gerçekten savaşmaları gerekiyor muydu ? üstelik Brynn için eğer söyledikleri ve anlattıkları doğruysa bunca zamandır onları öldüren kişilerden biriydi.
Lancaster'ın kafasında bir sürü soru vardı. Brynn zihin aktarımını yaptığı zaman nasıl olacaktı her şeyi en baştan biliyormuş gibi mi olacaktı yoksa başka bir şey mi? kafası çok karışmıştı üstelik gölgelerden ölümsüz karanlık canlılardan oluşan bir orduyu nasıl durduracaklardı, aslında insan vücutların da oldukları için öldürülebilirlerdi ama bir süreliğine. Brynn boğazını temizlermiş gibi yapıp üçlünün dikkatini çekti.
Brynn: Önceden uyarmam gerek bazı şeyler var.
Brynn'ın sözlerindeki endişe üçlüyü korkutmuştu.
Brynn: Daha önce kimsenin zihnine bir aktarma veya zihin silme gibi şeyler yapmadım yani yaptım ama hepsinde bir hata oldu. Geçmişteki anıların silinmesi, geçici hafıza kaybı, delirme aşamasına gelme bunlar olabilecekler arasından sadece bazıları bunu yapmamdan gerçekten eminseniz yapacağım sizi savaşa zorlayamam yani size onca zamandır karşı çıkıp şimdi birden yardım istemem. Eğer yardım etmeyi kabul etmezseniz anlarım hemen gidebilirsiniz.
Üçlü birbirine bakındı hiçbiri emin değildi belki de kabul etmeyip surları terk etmeleri gerekiyordu onlar savaşçı bile değildi kılıç değil ellerine daha önce ateşli bir silah bile almamışlardı yani ne yapabilirlerdi ki.
Lancaster: Bu konuyu kısa bir süre aramızda konuşsak olur mu ?
başını sallayarak onay veren Brynn başka odaya geçti onların konuşmasını bekliyordu. Windsor aralarında en kararsızıydı söze ilk o girdi.
Windsor: Ben emin değilim yani düşünsenize bir çok kötü şey olabilir.
Bunları söylerken Lancaster'a bakıyordu aralarında karar verme yetisi en iyi olan oydu.
Lancaster: Açıkçası ben kabul etme taraftarıyım yani düşünsene eğer başarırsa bu aptal evren ile ilgili bütün her şeyi en baştan öğrenmek zorunda kalmayacağız yani umarım öyle olur. Eğer Brynn dediği doğru ise eski hallerimiz, yaratıcıların zırhı denilen zırhı yapabilecek kadar uzun yaşadılar Brynn'ın giremediği tapınağa giriş yolunu biliyorlar savaşmayı bütün bu özelliklerini ve güçlerini kontrol etmeyi her şeyden haberdardılar. Bütün yaşayan ırkları, canavarları, hayvanları, madenleri, dünyaları hepsini biliyorlardı. Ben tehlikeyi göze almaya kararlıyım. Canmore sen ne düşünüyorsun ?
Canmore: Ben tehlikeyi göze alırım sonuçta karşılığında yüz yıllar boyunca öğrenemeyeceğimiz bilgiler edineceğiz.
ikisi de Windsor'a döndü aralarında kararsız olan tek kişi o kalmıştı. Windsor derin bir nefes alıp verdi.
Windsor: Eğer ikinizden birinde bir şeyler ters giderse ben yokum haberiniz olsun.
Lancaster Brynn'ı çağırmak için gitti. Birlikte hızlıca odaya geldiler.
Lancaster: Bu konuyu kısa şekilde konuştuk ve kabul etmeye karar verdik.
Brynn: O zaman başarılı olsa da oluşacak bazı yan etkilerden bahsedeyim. İlk olarak başarılı olsa da olmasa da vücudunuz işleme dayanamayacağı için bayılacaksınız yani başardığımı bilmemiz için siz tekrar uyanıp kendinize gelene kadar beklemem gerekecek.
Windsor için kötü bir haberdi.
Lancaster: Peki şimdi nasıl olacak bu aktarma işi ?
Brynn: Yere oturun ve zihninizi serbest bırakın gerisini ben halledeceğim.
Windsor Brynn'a doğru döndü: Cidden bu kadar mı yani ? oturup bekliyoruz öyle mi ?
Brynn: Birde gözlerinizi asla açmamanızı öneririm. Ben zihninizin içine girdiğim zaman diğer bir çok şey de zihninize girmeye çalışacak duygular onları zihninize sokmaya yeterli korktuğun bir şey veya sevdiğin bir şey onların kılığında size görünebilirler ya da hiç bilmediğiniz bir şeyin formunda.
Lancaster Brynn'a doğru yeter dermişçesine bir bakış attı. belli ki Brynn daha fazla şey söylerse hepsi vazgeçecekti o yüzden başlasa iyi olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)
FantasyGezegenlerinin sonunu getiren bir cihazla yeni bir hayata geçen üç arkadaşın yeni fantastik ve bilimin bir arada bulunduğu bir evrendeki maceralarını, alışma sürecini ve yaşadıkları zorlukları anlatan bu kitapta karakterlere katılarak bu yeni evreni...