59.Bölüm

29 11 2
                                    

Lancaster yattığı yerden ani bir şekilde kalktı, gri soluk duvarların arasındaydı bir odanın içindeydi daha çok bir hapishane odasını andırıyordu sadece her şey gerçek anlamda daha düzenli ve sağlamdı. Onu içeride tutan bariyerin dalgalanmasını görebiliyordu. Koluna baktı, çizgiler yok olmuştu yani yaşanan her şey gerçekti cidden onlara saldırmıştı ama ona yapılan son darbeyi kimin yaptığını veya kendini kaybederken olanların çoğunu zar zor hatırlıyordu. Göğsündeki yaraya değdi acısını hala hissedebiliyordu ama yara çoktan kapanmıştı ona zarar verebilecek çok az şey vardı bunlar Atrium veya onun sınıfından kişilerdi ama Canmore ve Windsor baygındı. Atrium da orada olmadığına göre. Yaranın sebebinin Neithan'ın kılıcı olduğunu anlamıştı ama ona darbeyi indirenin o olmadığını hatırlıyordu anıları ne kadar bulanık olsa da Neithan'ın ona saldırmadığını hatırlıyordu. Yaptığında suçu olabilirdi belki de onlara göre fazla tepki göstermişti ama bir hapishaneye kapatılmak işte bu ilginçti. Onu içeride tutan bariyer yaklaştı büyük bir şaşkınlık ile etrafa bakındı devasa bir yerdeydiler spiral şekilde aşağı inen merdivenler ve binlerce hücre. O bu spiralin en alt kısmındaydı yukarı çıkışı zorla görebiliyordu. Canmore ve Windsor burada olduğunu öğrenince ne yapacaklardı merak ediyordu belki de onları basit yalanlarla kandırırlardı sonuç olarak Atrium'un onlara saldırdığını herkes görmüştü onu yakaladığını söyleyebilirdiler. Ya da kısa bir süre sonra onu serbest bırakırlardı belki de sadece sakinleşene kadar onu buraya koymuş olabilirlerdi. İkinci seçeneğin olmasını umuyordu burada durmak tam bir eziyet olacak gibiydi. Hiç yoktan beklerken yatabileceği güzel bir yatak vardı ne kadar uykuya ihtiyaç duymasa da zaman geçirmek için yatabilirdi tabii uyuyabilirse. Lancaster kendi içinde düşüncelere dalmışken hücrenin ilerisindeki gölgelerin dalgalandığına yemin edebilirdi hayal görüyor da olabilirdi. Biraz daha baktıktan sonra gördüğü şeyden emindi gölge tam bariyerin önünde durdu sesi tanıdıktı, Atrium. 

Atrium: Kararını verdin mi ? 

Lancaster: Belki duruma göre değişir. 

Atrium: Ben net bir cevap istiyorum burada uzun süre kalamam fark edilmem an meselesi. 

Lancaster: Bak bu öylece bir anda verebileceğin bir karar değil tamam mı ? senden zaman istememin bir sebebi var. 

Atrium: Öyle olsun karar verdiğin zaman ismimi fısılda yeter. Bende seni kurtarmak için buraya geleyim. 

Gölge karanlığın arasında dağılarak yok oldu. 

Lancaster: Kurtarmak mı ? Hey !

Arkasından seslense de Atrium çoktan kaybolmuştu. Kurtarmak mı yani onu buradan çıkartmayı planlamıyorlar mıydı ? hayır dalga falan geçiyor olmalı diye düşündü yoksa... onu gerçekten burada tutabilirler miydi ? Lancaster yukarıya baktı karmaşa seslerini duyabiliyordu merdivenlerden büyük hızla yukarı ilerleyen muhafızları gördü. Biri ona doğru yaklaşıyordu hatta birileri tabii ona geldikleri pek belli değildi bu kadar hücre olduğunu düşünürse sadece bir şanstı.

Lancaster: Sanctum ?

Hayır yanlış falan görüyor olmalıydı. Lancaster bir an bariyere yaslanıp neler olduğunu izlemeye devam etti. Bu gerçekten de Sanctum'du ve aşağı doğru geliyordu arkasından gelen iki kişi daha vardı biri Elytra'ydı diğer kişiyi daha önce görmediğine emindi. Ona fazlasıyla yaklaşmışlardı Elytra, Sanctum ile yer değiştirerek onlara doğru gelen muhafızların hedefi oldu. Sanctum en az yirmi metrelik bir mesafeden aşağıya doğru atladı. Bir düşecek gibi olsa da ayakta inmeyi başardı tabii bacağında birden oluşan ağrı dışında iyi sayılırdı. Sanctum kılıcıyla duvardaki bir aleti parçaladı, onun parçalanmasıyla lancaster'ı içeride tutan bariyer yok oldu. 

Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin