Lancaster askerlerin hangileri diğerlerine göre daha zayıf anlamaya çalışıyordu eğer kaçacaksalar savaşmaları gerekecekti. Atrium'un yüzünde ki Sırıtma Lancaster'ı delirtiyordu.
Atrium: Brynn sizin geri dönmediğinizi görünce acaba ne düşünecek.
Lancaster Wolf'a baktı o da aynı şekilde kaçmak için en uygun noktayı arıyordu belki konuşarak biraz zaman kazanabilirdi.
Lancaster: Seni burada göreceğimi düşünmemiştim özellikle Brynn'la olan savaşını kaybettiğini duyduktan sonra korkak gibi ormanında saklandığını düşünmüştüm.
Atrium'un yüzündeki sırıtma bir an silindi yerini öfkeli bir bakış aldı.
Atrium: Şanssız bir karşılaşmaydı o kadar. kaçmak için zaman kazandığını sanıyorsan yanılıyorsun Lancaster.
Atrium bunu nereden bilmişti sanki zihnini okumuştu bu biraz korkutucuydu.
Lancaster: O zaman bana neden buraya geldiğini söyle.
Atrium: Yeterince belli olduğunu düşünüyorum. büyük bir hata yaptın. Brynn'ın tarafını seçtin üstelik geçmiş sen ve arkadaşlarına yaptıklarından sonra.
Lancaster: Seni seçtik ve hiç bir zaman başaramadık bence bu senin suçun.
Atrium: Hayır başaramadınız çünkü gerçekleri görmeyi reddettiniz tıpkı şimdi ki gibi. Phys sana yazıtlardan bahsetti ama sen yazıtlara gitmeyi düşünmedin bile.
Lancaster: Antik dili bilmeden okumamı beklemiyorsun herhalde ?
Atrium: Eğer bilmeseydin benim çağrılarımı duymazdın.
Haklıydı Atrium ilk zihinlerine girdiğinde söylediklerini hiç anlamıyordu ama daha sonradan kelimeler, cümleler anlaşılır hale gelmişti.
Atrium: Bu kadar gücün var ama hepsi boşa fakat merak etme sen öldükten sonra sen ve ve yanında ki Kölenin ölü vücudundan tüm gücü söküp alacağım.
Wolf'a köle demesi Wolf'u kızdırmak içindi ama buna daha çok Lancaster kızmış gibi görünüyordu. Atrium'un elinde Brynn'ın bahsettiği kılıç vardı üzerinde anlamını bilmediği semboller vardı. Kılıcı onlara doğru yönelttiğinde etraftaki bütün gölge askerler ikisine doğru hücum etmeye başladı. Wolf daha Lancaster anlamadan onu tutup tapınağın içine doğru koşmaya başlamıştı bile. Arkalarına bakacak zamanları bile olmadığını biliyorlardı heykellerin bulunduğu odaya varana kadar da koşmayı bırakmadılar. Kapı arkalarından kapanmıştı bir kaç gölge asker içeri zamanında içeri girmeyi başarsa da Wolf'un görünmeyecek kadar hızlı saldırıları ile yere yığıldılar ve karanlığın içinde yok olarak kayboldular. Tapınak büyük bir çarpışma ile sarsıldı Atrium dönüşmüş olmalıydı tapınağı başlarına yıkacaktı. Atrium vurmaya devam etse de tapınak zarar alıyormuş gibi görünmüyordu. Tapınağın içinde büyük bir dalgalanma oldu sağır edici bir ses ve bir ışık patlaması. Ardından her şey sessizleşti oldukları odanın kapısının açılmasıyla gölge askerler içeri girmeye başladılar. Belli oluyor ki Atrium tapınağın korumasını yıkmıştı.
Lancaster: Bu zırhı nasıl eski haline getirip giyeceğim ?
Wolf çoktan armasını kullanarak Zırhını ve Silahlarını kuşanmıştı. Lancaster hala Wolf'un cevap vermesini bekliyordu. Tabii Wolf'un kendilerine gelen gölge askerlere saldırdığını düşünürse cevap verecekmiş gibi gelmiyordu. Wolf ve diğerleri tek bir şey söylüyorlardı o kadar 'odaklan' yapması gereken tek şeyin bu olmasını umuyordu. Wolf'un tek başına daha ne kadar dayanabileceğini düşünüyordu aslında gölgelerin kılıçları Wolf'un zırhının üzerinde parçalansa da Lancaster onlara gerçekten tehdit oluşturabilecek iki kişi hissetmişti biri Atrium diğeriyse gölgelerin arasında biriydi. Onlardan biri içeri girene kadar durumları iyi sayılırdı. Heykel planı işe yarar diye düşünmüştü ama pekte istediği gibi olmamıştı. Wolf'un zorlanmaya başladığını gördüğünde içeri o gölgenin girdiğini anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)
FantasiaGezegenlerinin sonunu getiren bir cihazla yeni bir hayata geçen üç arkadaşın yeni fantastik ve bilimin bir arada bulunduğu bir evrendeki maceralarını, alışma sürecini ve yaşadıkları zorlukları anlatan bu kitapta karakterlere katılarak bu yeni evreni...