Güneş neredeyse batmıştı örücüler surların üzerinde etrafı gözlüyorlardı, surlarda sürekli olarak sarsıntılar meydana geliyordu. Bunu yapan kişiyi tepeden görebiliyorlardı Muhteşem Atrium surlarında etrafında alışılmışın dışında bir hızla sürekli olarak dolaşıyordu bazense tamamen ortadan kayboluyordu. Atrium o yaklaşmadıkça saldırmamalarını söylemişti yaklaşmayacağından da emindi yoksa yaptığı şeyin intihardan farkı olmazdı. Sarsıntılar onu rahatsız etmiyordu veya yaptığı diğer şeyler. Onunla uğraşmanın gereksiz olduğunu biliyordu Kaleden çıkaracağı güç ve Gölge askerlerin öldürdüğü insanların Aurasını kendine aldığı zaman zaten hiç kimse ona bir şey yapamayacaktı. Şimdilik böyle olmasında bir sıkıntı görmüyordu, Aiden onun büyü yaptığı yerde yere oturmuş duvara yaslanmıştı. Gözleri kapalı Atrium'un antik dilde konuşmalarını dinliyordu, Atrium büyüyü yarıda kesip onun yanına oturdu. Aiden onun yanına oturduğunu hissedince gözlerini açtı. Düşüncelere dalmıştı diğer Atrium sürekli olarak peşindeydi, kardeşleri de onun peşini bırakmayacaklardı. Binlerce yıl tek başına bir dünyaya sürgüne gönderildi binlerce yıl yalnız başına dolandı ta ki ayrılabilecek gücü bulana kadar daha sonrada baş tanrılar bir daha asla onu geri kabul etmemişlerdi.
Aiden: Sonunda beni yeniden hapsedebilirler mi sence ?
Atrium: Beni hapsedene kadar böyle bir şey yapabileceklerini sanmam seni kurtarmak için hapseden kişiyi öldürmem yeterli bunu biliyorsun.
Aiden: Doğru ama ya yaratıcılar başarılı olursa bundan korkmuyor musun ? çok fazla düşmanın, düşmanımız var. Sadece yaratıcılar ile savaşta değiliz şu siyah örücü.
Atrium: Ecore.
Aiden: Evet Ecore aynı zamanda ona karşıda savaşıyoruz lejyonlar gölge orduyu sürekli olarak dağıtıyor. Efsaneler ve tanrılar istila edilen gezegenleri korumaya çalışıyor.
Atrium: Sayı bazen insanı kandırabilir. Yaratıcıları bir çok kez öldürdüm hatta ben öldürmedim onlar kendilerini ölüme sürükledi bu bir döngü bunlar öldüğü zaman yeniden gelecekler ve yine ama ben başarılı olursam büyü tüm evrenden silinmiş olacak bu da en baştan beri onlara güç veren ultranın hiç bir zaman var olmamış olacağı demek. Yani döngü sona erecek. Baş tanrılar ve diğer büyü gücü ile doğanlar, zayıflar üzerindeki kontrollerini sonsuza dek kaybetmiş olacak. Yaptığım şey tüm herkesin iyiliği için ve sonunda bunu başaracağımı biliyorum.
Aiden: Erken konuşmaktan hiç bir zaman hoşlanmam, Peki Yaratıcılar ne için savaşıyor ?
Atrium: Onlar bu evrene düzen getirebileceklerini düşünüyorlar güçlünün güçsüzü ezemeyeceği bir evren yaratma hayalindeler. Amaçları büyü gücü ile doğanları normal insanlardan ayırmak değil onlarla uyum halinde yaşamalarını sağlamak.
Aiden: Hiç fena değilmiş asil bir amaç ama ne kadar gerçekleştirilebilir olduğu sorgulanacak bir durum. Şimdiki planımız ne sen buradan çıkabilecek duruma gelene kadar bekleyecek miyiz ?
Atrium: Gerekirse evet. Zaman bizden yana bırak gölgeler onların dikkatini bizim üzerimizden çeksin. Bu surlara ben içinde bulunduğum sürece hiç kimse saldıramaz, üstelik Nisar da bizle bunu unutma en güçlü baş tanrılardan birini kuklam olarak kullanıyorum.
Aiden: Doğru, O zaman burada oturuyor olacağım. Atrium tekrar ayağa kalkıp bıraktığı büyüye geri döndü. Aiden ise gözlerini kapatıp başını tekrar duvara yasladı onun Antik dilde konuşmasını dinlemeye devam etti.
*****************************************
Ecore, Kal'ter ile Atrium'un yok ettiği dünyaları geziyordu.
Kal'ter: Neden buradayız ?
Ecore: Bu kadar ölü, buradaki hapsolmuş gücün öylece yok olmasına izin veremeyiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)
FantasyGezegenlerinin sonunu getiren bir cihazla yeni bir hayata geçen üç arkadaşın yeni fantastik ve bilimin bir arada bulunduğu bir evrendeki maceralarını, alışma sürecini ve yaşadıkları zorlukları anlatan bu kitapta karakterlere katılarak bu yeni evreni...