Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)

20.Bölüm

Canmore çok hızlı bir şekilde yumruk atsa da sanki eliyle bir demire vurmuş gibi hissetti. Elindeki kemik belki de çatlamıştı. Figür hala sakindi zaten yüzü görünmediği için fazlada bir şey anlaşılmıyordu. Canmore'u boğazından yakalayıp duvara çarptı Windsor da Lancaster da onu durdurmaya çalışsa da onu biraz bile olsun hareket ettiremiyorlardı. Figür Canmore'un boğazını bırakıp göğüs kafesine doğru çok sağlam bir yumruk attı duvarın kırılma sesiyle kaburgalarından gelen kırılma sesleri birbirine karıştı bir an nefessiz kalıp yere yığıldı.

Windsor ve Lancaster yan yana geldi bir şansları olmadığını anlamışlardı ama yine de yan yana geldiler. Lancaster ne olduğunu anlamadan çoktan kolundan yakalanmıştı bile, kendini kurtarmaya çalışsa da çabaları boşaydı. Lancaster ilk günkü gibi hissetmeye başlamıştı başı ağrıyordu Atrium onla konuşmaya çalıştığında ki gibi bu onun canını kolunu sıkan figürden daha fazla yakmaya başlamıştı. Kolunu çekebiliyordu sonunda ya figür bilerek salmıştı ya da onu hareket ettirebilmenin bir yolunu bulmuştu. Kolunu kurtarmaya çalışırken kıyafetinin kolu parçalandı İşte bundandı bileğindeki simge yeniden beliriyordu. Ama yine de yeterince güçlü değildi. Windsor figürün Lancaster'ı bırakmasıyla kaçması gerektiğini anlamıştı ama çok geçti hızlıca hareket eden figür Windsor'u çoktan yakalamıştı. Boğazından kavranıp ayakları yerden kesilen Windsor nefes almakta zorlanıyordu.

Lancaster'ın figürün üzerine doğru atıldı. Windsor yere bilinçsiz şekilde yıkılmıştı. ''Hayır!'' diye bağırdı Lancaster sesinde ki öfke korkutucuydu. Canmore hareketsiz haldeydi Windsor ise bilinçsiz şekilde yere yıkılmıştı. Öfke tüm vücudunu ele geçiriyordu kontrol artık onda değildi. Elinde yavaşça oluşan daha önce hiç görmediği basit bir kılıcı fark etti. Bunu o mu yapmıştı ? İlk saldırıyı Lancaster gerçekleştirdi ama savrulan kılıç figürün bileğine çarparak durmuştu. Onun kıyafetinde bir farklılık olduğunu hissetmişlerdi. Figür Lancaster'a art arda yumruklar savurdu. sağ tarafından yüzüne gelen son darbe ile öylece bayılıp yere düşmüştü. Öfkesi de büyüsü de onu kurtaramamıştı. Canmore'un hala gözleri açıktı olanları yerden acı içinde kıvranırken izliyordu hareket etmek onları kurtarmak için hala savaşmak istiyordu ama vücudu buna izin vermiyordu.

Figür Lancaster'ı yerden kaldırıp taşımaya başladı elini ileriye doğru uzatıp bir portal açtı içine girip öylece kayboldu. Canmore da acıya daha fazla dayanamayıp bayılmıştı. Canmore bir yatakta uyanmıştı kalkmak için uğraşsa da canı çok yandı ve vazgeçti. Kafasını oynatmakta bile güçlük çekiyordu ama yine de nerede olduğunu anlaması gerekiyordu. Zorla da olsa etrafa bakındı bu odayı biliyordu yani içeri hiç girmese de Brynn'ın evindeydiler gördüğü bilgisayar ve holografik teknolojiyi iyi tanıyordu. Windsor da oradaydı ama hala baygın gibi duruyordu Canmore ne kadar canı yansa da yatakta doğruldu ne zamandan beri baygındı? Camdan dışarı baktı hava karanlıktı yani gece olmuştu bile o zaman uzun süredir baygın olmadıklarını anladı en fazla iki veya üç saattir baygındılar. Syra'nın odaya girmesi ile Canmore'un uyandığını görmesi bir oldu. Syra tekrar odadan çıkmıştı bile Canmore olanları düşünüyordu neler olmuştu, o kişi kimdi ve özellikle niye Lancaster'ı hedef seçmişti? Üzerinde beliren sembolün bir gücü olduğu için mi ? ya da başka amaçları için mi ? Lancaster'ı bulana kadar bunların cevabını alamayacaklarını biliyordu. Syra tekrar geri geldi.

Syra: Daha iyi misin ?

Canmore: Durumum ne kadar kötüydü ki ?

Canmore gerçek anlamda durumu ne kadar kötü olmuştu bir fikri yoktu bir şakaymış gibi bunu gülerek söylemişti üstelik. Syra kötü bir şekilde ona bakınca onu bulduklarında durumun pek iç açıcı olmadığını anlamıştı.

Syra: Kaburga kemiklerinin çoğu kırılmıştı hatta o kadar sert bir darbe almışın ki kaburga kemiklerinin bazıları organlarına saplanmıştı.