49.Bölüm

37 12 7
                                    

birlikte büyük bir odada oturuyorlardı ama Sanctum aşırı endişeli duruyordu. Canmore yanına gitti ama durumun kötü olduğundan emindi yine de onu bu kadar endişelendiren şeyin ne olduğunu bilirse belki yardım edebilirdi. 

Canmore: Sanctum ?

ona seslense de Sanctum cevap vermeden boş gözlerle duvara bakmaya bir süre devam etti. 

Canmore: Sanctum ne olduğunu söylemek ister misin ?

Sanctum derin bir nefes aldı şimdi yere bakıyordu. 

Sanctum: Elytra ile kavga ettik şimdilik kendini toparlamak için odadan çıktı. Olanlar için beni suçluyor.

Canmore: Seni mi ? onu kurtarmaya gittiğin için  mi ?

Sanctum: Hayır, ölen herkes için yıkılan evi için beni suçluyor ve sizi tehlikeye attığım için.

 Lancaster ve diğerleri de onların yanına oturup dinlemeye başladılar. 

Canmore: Bize tam olarak ne olduğunu söylemek ister misin ?

Sanctum bir an gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı: 

Sanctum: Onu kurtarmaya gittiğimde savaşacak durumda değildim. Yani siz gelmeseydiniz ikimizde orada ölecektik üstelik Aiden sırf bizim yerimizi buldu çünkü Aurasını beni işaretlemek için kullandı. 

Sanctum bileğindeki kırmızı zikzak çizerek ilerleyen yarayı gösterdi bilekliğe çok benziyordu tabii derisine kazınmış gibi durması biraz rahatsız ediciydi. 

Sanctum: Bunu kullanarak beni takip etti. Her neyse daha sonrada onu neden orada bırakmadığım için kızdı eğer bıraksaymışım hiç kimse ölmeyecekti kavgasına girdik. Sonra da beni takip edeceğinizi düşünmeden hareket ettiğim için bir kez daha kavga ettik. Haksız diyemem çoğu gerçekten benim suçumdu ama onu öylece ölüme de terk edemezdim.

Sanctum ağlayacak gibi duruyordu gözleri dolmuştu.

Sanctum: Ama bunu yaptım çünkü yanımda dolaşmaktan hoşlanan fazla insan yok zamanımın çoğunu hiçlikte dolaşan canavarları ve diğer şeyleri kontrol altında tutmakla uğraşıyorum. Sizle olmadığım her an yine tehlike altındayım, Fazla sosyal biri değilim insanlarla arkadaşlık kurmak çok zor. Normal insanlarla arkadaş olmayı hiç düşünemiyoruz bile büyü gücüne sahip herkesten nefret ediyorlar. Zaten Elytra ve Nisar ile tanışmam bile benim için mucizeydi. Nisar bizi ve dünyayı kurtarmak için kendini feda etti, Elytra ile de kavgalıyım ne yapacağımı bilmiyorum.

ona ne diyeceklerini bilmiyorlardı basit teselliler dışında söyleyebilecekleri bir şey yoktu. Elytra odaya girdi Kızgındı aynı zamanda yorgun görünüyordu. 

Elytra: Ne bakıyorsunuz ? şimdide gelip size mi ağladı yoksa.

Bu biraz kabaydı. Sanctum hiç bir şey söylemedi. 

Sanctum: Ben gitsem iyi olur hiçlikte kendimi toparlamam burada kendimi toparlamamdan daha kısa sürer.

Hiç kimse bir şey demedi durumuna gerçekten üzülüyorlardı. Sanctum kalkmadan önce yatağın üzerine üç bilekliği bıraktı yaratıcıların bilekliği doğru bunları orada unuttuklarına inanamıyorlardı. 

Sanctum: Bunlar sizde kalsa daha iyi olur.

Daha fazla bir şey demeden Sanctum odadan ayrıldı arkasından baksalar da büyük salonda kalabalığın içinde çoktan kaybolmuştu. Elytra hiç bir şey olmamış gibi bir sandalyeye oturmuş aynada kendine bakıyordu. 

Canmore: Bir insan nasıl bu kadar duygusuz olabilir ki.

Diye sessizce söylendi bunu söylediğini diğerleri bile zor anlamıştı hatta dediklerinin bazılarını anlamamışlardı bile ama belli ki Elytra tam olarak ne dediğini anlamıştı 

Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin