29.Bölüm

87 15 0
                                    

Lord Kızıl bahçelerdeki hiç bir korumayı aldırmadan liderlerinin yanına gitti muhafızlar onu durdurmaya çalışsa da hepsinden daha iri ve daha güçlüydü. yüzündeki öfkeli ifade muhafızların bir çoğunun geri kaçmasına sebep oldu. Eğilerek selam verdi ve hiç beklemeden söze girdi lord omzundaki küçük siyah bayrağı sökerek yere koydu. 

Kan Lordu: Efendim. Brynnlar... onlar yaratıcılar ile birlikte savaşıyorlar.

Lider Kan Lordu: Yaratıcılar ve Brynn bu iki ismi yan yana duyacağımı hiç düşünmezdim bundan emin misin ? 

Kan Lordu: Yüzde yüz eminim onlardı. Canmore'u gördüğüme eminim ama zayıflar.

Lider Kan Lordu: Zayıf olmaları fark etmez onlar yaratıcılar zaman onların yanında.

Kan Lordu: Bir şey daha var. Yardım ettiğimiz ordu her şeye rağmen kazandı Brynn'ın askerlerinin yanında Wolf'un askerlerini de gördüm beraber savaşıyorlardı. Brynnlar ordusunun yarsını kaybetti belki daha fazlasını bu katıldığımız ordu büyülü surları saniyeler içinde paramparça etti. Doğru kişilere yardım ettiğimizden emin değilim. Eğer kazanırsalar onlardan  daha büyük bir tehdit olabilirler.

Lider Kan Lordu: Haklısın eğer daha ilk saldırıda dediğin gibi büyük bir hasar verdiyseler daha beterini yapabilirler. Tüm üst rütbelileri topla bu konu şu an ki en büyük önceliğimiz.

*************************

Atrium uzaktan Brynnların parçalanan surlarına bakıyordu yüzün de uzun süredir görülmeyen bir gülümseme vardı. Yanına takipçilerden birini çağırdı Gölge lordunun yanına çağırmasını istedi. Atrium ağaçta ki evine çekilip yarıda bıraktığı bazı büyüleri tamamlıyordu. Bir kaç saat sonra gölge lordun kapısında beklediğini görünce alanı tamamlamayı bırakıp ona doğru döndü. 

Atrium: Kızıl sancakların savaştan çekildiğini gördüm.

Gölge Lord: Evet ama savaşı yine de kazandık önemli olanda bu değil mi ?

Atrium: Evet, evet savaş... Peki Brynn öldü mü ? Hayır iç surlara kaçtılar. Yani başaramadın.

Gölge lord şaşmış bir şekilde baktı: Başaramadım mı ? O surlar bile bana dayanamaz sadece kendimi toparlamak için zamana ihtiyacım var o kadar.

Atrium: Zaman işte bu benim elimde olan bir şey değil. Yaratıcılar gittikçe güçleniyor Brynn eski yaratıcıların anılarını onlarınki ile birleştirmiş. Sakın onları hafife alayım deme. Onları öldürecek kadar güçlü silahlara sahip değilsin.

Gölge Lord: O zaman bana kılıçlarından birini vermeye ne dersin ? belki o zaman hepsini orada öldürebilirim. Ya da seni başarısız kılmak için gölge orduyu dağıtmalıyım buna ne dersin ? Hatta şimdi yapsam nasıl olur ?

Gölge lord kapıya doğru yürümeye başladı. Atrium sinirinden bağırmak istese de kendini tuttu 

Atrium: Bekle.

Gölge lord Atrium'un bu şansı kaçırmak istemeyeceğini biliyordu ama hiçte düşündüğü gibi olmamıştı. Arkasını döndüğü anda Atrium kılıcı çoktan kalbine saplamıştı. 

Atrium: Kimle konuştuğuna hiç dikkat etmiyorsun sanırım, kim olduğunu unuttun. Artık sana ihtiyacım yok seni buraya zaten işini bitirmek için çağırmıştım.

Atrium'un yüzünde bir gülümseme vardı: Merak etme ordu dağılmayacak senin yerini alacak ve hiç bir dediğimi sorgulamayacak bir gölge lordu buldum. Artık senle bir işim yok.

Atrium kılıcını geri çekti gölgeden akan siyah kan yerde büyük bir leke bırakmıştı. Atrium son bir kez gölge lorda doğru baktı.

Atrium: Kal'ter antik dilde ölümsüz ruh demek. Bana hiçte ölümsüzsün gibi gelmedi.

Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin