Yeni Başlangıç (Serinin 1. kitabı)

72.Bölüm

Windsor: Oh, işte şimdi benim sıram.

Windsor'un hızı Titan tarafından bile ancak fark ediliyordu. Şimdi saldıran taraf Windsor'du Titan'a saldırıları ilk saldırısına göre daha zayıftı, saldırıları Titan'ın zırhına ulaşsa da herhangi bir zarar vermiyordu hiç yoktan gözle görülebilir bir zarar vermiyordu en iyi şansı zırhın parçalanmış kısmına saldırılar gerçekleştirmekti tabii Titan'ın özellikle o kısmını koruması bunu neredeyse imkansız kılıyordu belki de zırhın tek bir kısmına sürekli saldırırsa zamanla zarar verebilirdi hızlı karar vermeliydi.

Windsor Titan'ın saldırı pozisyonuna geçtiğini görünce bir an duraksadı bunu yaptığına göre bir sonraki saldırısının nereden geldiğini anlamaya çalıştığı kesindi. Hem de Lancaster gibi o da Rakiplerinin sonraki hareketlerini tahmin edebiliyordu ya da zayıf noktalarını görebiliyordu. Windsor da aynı şekilde tekrar saldırmak için durdu kılıcını iki eliyle sıkıca kavradığında Aurası vücudunu sarmaya başladı bu onun Aurasının ilk kez onun isteğiyle uyandığı zamandı Açık yeşil renkli Aura vücudundan ayrılarak kılıcına doğru hareket etmeye başladı. Titan ve Windsor ikisi de aynı anda birbirlerine inanılmaz bir hızda atıldığında kazanan Windsor'du kılıcı Titan'ın kılıcı ile buluştuğunda onu ikiye ayırmakla kalmamış göğsündeki zırhı paramparça etmişti ve Titanı' bir kaç metre geriye savurmuştu. Titan'ın üzerindeki zırh kaybolduğunda göğsünden akan kan kıyafetlerinin altından rahatlıkla görülüyordu. Ne yazık ki bu onu durdurmak için yeterli durmuyordu. Titan hiç bir şey olmamış gibi tekrar ayağa kalktı üzerinde şimdi farklı bir zırh vardı ve Aurası gittikçe büyüyor gibi duruyordu şimdi elinde ikiz kılıçlar vardı diğer kılıcının aksine bu kılıçların sadece bir yanı keskindi. Kabza kısmı sarı ve siyah halkalar şeklindeydi Kılıçlarının geriye kalan keskin kısmı ise Kapalı mor renkteydi Siyaha çok yakındı. Titan bağırarak ona doğru atıldı bu bağırış daha çok bir kükreme gibiydi. Bu Windsor'u korkutmuştu çünkü Titan gerçekten kafayı yemiş gibi duruyordu.

Windsor hiç bir saldırısına tepki veremiyordu Titan'ın saldırıları Yaratcının zırhı tarafından engellense de bu durum pek uzun sürecekmiş gibi durmuyordu. Windsor hareket etmek için herhangi bir an bekliyordu ama bu imkansız gibiydi Titan'ın her hareketi onu zorunlu bir şekilde sadece tek bir yöne doğru hareket etmesine izin veriyordu ve saldırılarına hiç bir şekilde karşılık veremiyordu zincirleme saldırılar gelmeye devam ettikçe Windsor kurtulmaya daha da çabaladı ama bu umutsuzdu Titan onun hiç bir türlü hareket etmesine izin vermiyordu saldırıları onu savurduğunda Titan yeniden ve yeniden yanına gelip ona sürekli saldırılarda bulunmaya devam ediyordu. Hatta saldırılar o kadar hızlıydı ki Windsor geriye doğru savrulurken daha yere değmeden Titan'ın ona havada vurduğuna emindi çünkü yere doğru çok sert bir şekilde çakılmıştı. Vücudundaki bütün kemiklerin kırıldığına emindi hatta artık acıyı hissetmemeye başlamıştı. Windsor hareket edemeyecek duruma gelmişti Titan Windsor'u yerde boğazından kavrayıp kaldırdı Windsor kesinlikle kaskı da giymeliydi tabii Titan'ın kaskı çıkarması ne kadar zor olabilirdi ki? Windsor yüzündeki kan yüzünden görüşü biraz bulanıktı ama Titan'ın delirmiş gözlerle ona baktığını yine de görebiliyordu. Titan kılıcını Windsor'u bitirmek için kaldırsa da "Malran !", isminin seslenilmesiyle durdu. Windsor sesleri fazla duyamıyordu kafasına aldığı darbelerin çoğu kulak kısımlarına denk gelmişti ama sesin kime ait olduğunu biliyordu, bu Xenia'ydı

Xenia: Seni uyarmıştım Malran şansın varken buradan git.

Titan hiç onu dinliyormuş gibi durmuyordu. Kılıcı Windsor'un işinin sonsuza dek bitirmek için savurduğunda hem Windsor'un hem de Titan'ın içinden geçen bir ışık dalgası göründü. Windsor Titan'ın onun boğazını bırakması ile yere düştü Titan ise elini karın kısmına getirdi zırhı vücudunun içine doğru bükülmüştü bu gerçekten çok can yakıyor olmalıydı. Çünkü Titan bir süre boyunca öylece yarasına dokunarak baka kaldı. Titan ne olduğunu anlamadığı sırada Lancaster arkasından yaklaştı Aurası etrafını sarmış vücudunda hafif ışık saçan mor renkli çatlaklar belirmişti çatlaklar aynı zamanda zırhında da vardı. Lancaster hiç olmadığı kadar sinirli görünüyordu Titan'ı omuzlarından tuttuğunda aynı şekilde Titan'ın vücudunda da çatlaklar oluşmaya başladı. Windsor Lancaster'ın ne yaptığını şimdi anlamıştı bu bir intihar girişimiydi Lancaster bunu nasıl öğrenmişti ki. Titan acı bir şekilde bağırmaya başladığında vücudunda ki çatlaklar genişleyerek parçalandı ışık tozlarına dönüşüp yok olduğunu Windsor sadece saniyelik olarak görebilmişti ardındansa Lancaster'ın bununla birlikte sebep olduğu patlama ile tüm savaş alanı aydınlandı. Windsor gözlerini tekrar açtığında Xenia etraflarına onları koruyacak bir bariyer oluşturmuştu. Patlamanın sona ermesi ile Lancaster'ı gördü yerde yatıyordu ölmemişti bu güzeldi.

Titan'ın ölmesi ile savaşında bittiğini düşünmüştü ama hiçte beklediği gibi olmamıştı savaş hala devam ediyordu Titan öldüğüne göre kim için savaşıyorlardı ki ? Lancaster kendine gelmişti. Windsor yanına gitmek istese de Xenia onu durdurdu. Lancaster kafasını yerden kaldırdığında suratında Titan da gördükleri gibi karanlık çizgiler oluşmuştu üzerindeki Altın ve beyaz renkli örücünün zırhı renklerini Kızıl ve Siyaha bırakmıştı suratında daha önce hiç görmediği bir gülümseme vardı ama bir yandan da 'Bana yardım edin' dercesine Windsor'a bakıyordu. Lancaster'ın etrafında beliren karanlık onu yuttuğunda çoktan yok olmuştu onun gidişi ile birlikte diğer savaşçılarda alandan kaçmaya başlamışlardı. Tera, Wolf ve Canmore yanlarına koştu onların ardındansa Elytra ve Sanctum geldi. Tera bunun olacağını biliyordu.

Tera: Size söylemiştim döngü. Devam. Edecek. Her zaman olduğu gibi ve yine size uyup bunu yaptığıma inanamıyorum. Ben gidiyorum ne yapacaksanız bensiz yapın.

Tera öfkeliydi ama bunu yine de o kadar belli etmedi. Sözlerini bitirdiğinde ortadan bir çok kişi onunla birlikte kayboldu, etraflarında ki herkes Windsor ve Xenia'nın neler olduğunu açıklamasını bekliyordu. Titan'a ne olmuştu ve Lancaster yine nereye kaybolmuştu ? Windsor ne diyeceğini bilmiyordu ama gözyaşları durumun kötülüğünü açıklıyordu. Xenia sadece bir kelime söyledi "Döngü.", Canmore ve Windsor döngünün arasında Lancaster'ın sonradan kötü tarafa geçtiğini bilemezdiler kimse de onlara böyle bir şey söylememişti ama olan olmuştu Lancaster gerçekten kötü tarafa geçmişti ya da şimdilik o taraftaydı eğer kurtarmanın bir çaresi varsa her şeyi yapmaya hazırdılar, tek bir problem vardı Lancaster'ı ele geçiren şey neydi ve nasıl bu kadar hızlı ve etkili bir şekilde bunu gerçekleştirmişti. Windsor'un konuşurken sesi titriyordu.

Windsor: şimdi ne olacak.

Wolf başını aşağıya eğdi karanlığın bu kadar hızlı Lancaster'ı etkileyeceğini düşünmemişti.

Wolf: Bunu daha müsait bir yerde ve sakinleştikten sonra konuşalım herkes yorgun, kızgın ve neler olduğunu anlamaya çalışıyor eğer döngü devam edecekse sırada... Sizin kendi aranızda kavgalarınız var ve bu savaş heyecanıyla konuşmak iyi olmaz gidip dinlenin yarın size buluşma zamanını haber veririm.

Herkes hala neler olduğunu düşünüyordu. Lancaster'ı bir şey gerçekten ele geçirmişti ve üzerinde ilk örücünün aksine anında kontrol sağlamıştı. Wolf onları çağırana kadar da bir şey öğrenemeyeceklerdi.