1

8.3K 459 984
                                    

"Tebrik ederim canım, çok mutlu olun."

"Çok sağolun efendim, hoşgeldiniz."

Gözlerimi devirme ihtiyacı duyuyorum, aslına bakılırsa saatlerdir istediğim tek şey bu.

İnsanların saçma tebriklerini dinlemek istemiyorum, fakat bazen bir şeyleri yapmak zorundasınızdır ya bu durum da öyleydi.

Güzel ablam beyaz gelinliği içinde düğün salonuna giren davetlileri bir bir selamlıyor, yanında ise kocası var.

Bakışlarımın nihai hedefi o aslında, buraya adım attığımdan beri yüzündeki koca gülümsemeyle etrafta gezinen ablamın kocası hyunjin'de.

Kocası olduğunu her seferinde söyleme gereği duyuyorum çünkü gözlerim farklı bakıyor ona, evimize bizimle tanışmaya geldiği günden beri yoğun arzularım vardı bu yakışıklı adama.

Yenilir yutulur şeyler değildi, gittikçe büyümüş ve beni içinden çıkılmaz bir duruma sokmuştu bu arzular.

Ama hiç adım atmadım, ablamın mutluluğu benim arzularımdan önde geldi belki de, ya da sadece kendime yakıştıramadım bunu.

Ablamın eşinden etkilenmek doğru bir şey değildi, ama yasaklar cezbediyordu beni, hep böyle olmuştu.

İki yıl boyunca ablamla onu yan yana gördükten sonra odama kapanıp ağlayacak yüzüm yoktu, başta gerçekten hiç düşünmemeye çalışıyordum ama bu adam öyle bir şeydi ki her hareketi benim hayallerimi bir kez daha süslüyordu.

Binlerce defa binlerce halde..

Bu yüzdendi soğuk bakışlarla etrafa bakışım, yüzümün asıklığı. Ablamı gördüğüm her an bundan vicdan azabı duysam bile vazgeçemedim, denedim birçok kez ama olmadı.

Onun beni kardeşi olarak görüp yakınlaştığı her an akşamına rüyalarımı süsledi, her seferinde.

"Jeongin!"

Annemin sesiyle yerde olan bakışlarımı ona doğru çevirdim, çoğu zaman böyle boşluğa dalıp her şeyi baştan aşağıya düşünüyordum.

"Efendim?"

"Ablan sana sesleniyor duymuyor musun canım?"

"Dalmışım."

Boğazımı temizleyerek ablamın yanına ilerlemeye başladım, o da birkaç adımda yanıma ulaşarak ellerini omuzlarıma koyarak gülümsedi büyükçe. Aynı şekilde karşılık vermek istedim fakat içimden gelmiyordu, ablamın en mutlu gününde benim cinsel arzular beslediğim adamla evlenmesi bütün mutluluğumu sömüyordu.

"Neyin var senin?"

"Yorgunum abla, düğününüz için uğraşıyoruz sabahtan beri."

"Ama böyle surat asarsan üzülürüm ben bebeğim."

Bana sarıldığında ufakça gülümseyerek geri çekildim.

"Abartma, dans falan etmeniz gerekmiyor mu sizin? Gidin hadi."

"Hayır gerekmiyor, sen gülümseyene kadar bir yere gitmeyi düşünmüyorum."

Hyunjin de yanımıza vardı bu sırada, gözlerimi devirdim sonunda. Böyle abartıp kendi mutluluğundan ödün vermesini istemiyordum ki.

"Neyin var ufaklık?"

Tek elini saçlarıma atıp karıştırdığında tepki vermeden birkaç saniye yüzüne baktım sadece, ne diyebilirdim ki?

"Yorgunum hyung."

"Hepimiz öyleyiz, bu mutsuz olmanı gerektirmez."

Ellerini yanaklarıma koyarak baş parmaklarını dudaklarımın iki ucuna bastırarak yukarıya doğru çektiğinde gözlerinin içine baktım sadece, hareketlerimi kısıtlıyordu bu adam, beni aptala çeviriyordu.

Dirty mind || hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin