Dirty mind || hyunin ✓

96

"Şşt! Sessiz olun dedim."

"Pardon efendim-"

"Bak uyandı işte, seni var ya bebe!"

Başımda duyduğum gürültülerden dolayı uyanırken mızmızlanıp kafamı diğer tarafa çevirdim, hyunjin'in sesi dışında başkasının seslerinin olduğu idrak ettiğimdeyse gözlerimi açmıştım yavaşça, kim gelmişti ki sabahın köründe?

Bir an kör oldum gözüme vuran güneşten dolayı, elimi gözlerime kapatıp inledim, bir yandan da esniyordum yorgunlukla.

"Çık çık çık, lan orası tuvalet piç!"

Hyunjin'in sesiyle gözlerimi nihayet açıp onu aradım, ama ondan önce ağzıma kasar giren çiçekleri görmüştüm. Olanları sorgularken hyunjin karşıma geçip gülümsedi, ben de yatağımızın üstünde etrafımda sarılmış olan çiçek buketlerine bakıyordum.

"Günaydın aşkım!"

"Noluyor ya?"

Yerimde yapabildiğim kadar dikleştim, yorganın üstü her renkten çiçekle dolup taşmıştı.

"Sürpriz!"

Ellerini açıp tatlıca gülümsediğinde ben de güldüm, şimdi doğru kişiydi işte çiçekleri gönderen.

"Salak, sabah sabah bununla mı uğraştın?"

"Hey, sıradan bir gün değil. Dün hiç tırnaklarını boynuna batırmadığın için tebrik ediyorum, ilk günümüz."

Kafamı eğip güldüm, saçlarımı karıştırıp ona uzattım kollarımı, ağlamak istesem de kızacağını bildiğimden ağlamayacaktım.

"Gel al beni, çok tatlı bir şeysin."

"Balıklama mı atlasam?"

Kafası karışmış bir şekilde bana bakarken kahkaha attım ve çiçekleri düşürmeden yorganın altından çıktım. Ona ufak bir uyarı yaptıktan sonra da büyük olan bir atlayış yaptım.

"Yakala."

"Lan-"

Beni sıkıca tuttuğunda bacaklarıma beline kollarımı da boynuna sardım, boynunu hızlı öperken o da gülüyordu.

"Günaydın bebeğim."

"Günaydın aşkım."

Kafamı kaldırıp ona baktım, uzanıp dudaklarımı uzunca öptükten sonra saçlarımı geriye doğru düzeltip gülümsedi sevgilim.

"Seni çok seviyorum."

"Ben daha çok seviyorum."

"I-ıh, en çok ben."

"Yok ben."

"Çiçekler nasıl?"

"Çok tatlı!"

Kafasını göğsüme koyup saçlarını okşarken gülüp banyoya ilerlemeye başladı hyunjin, bacaklarımı ondan çekip yere indim, yanağımı bir iki kere öptü ve ellerini banyo mermerlerine yaslayarak beni izlemeye başladı her zaman yaptığı gibi.

Ona arkamı dönerek yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçalarken ellerini belime sarıp öpücükler bıraktı boynuma.

"Son bir ay."

Dediğiyle tekleyen kalbime elimi koydum ve sırtımı göğsüne yaslayıp gülümsedim.

"Eşin olacağım."

"Dünyanın en şanslı adamıyım herhalde."

"Öylesin tabii, yat kalk dua et."

"Ne bu mütevazilik sabah sabah?"