90

950 100 125
                                    

Jeongin

"Cidden baş ağrıtıcıymışsın. Ağlamayı kes jeongin, buna beni sen zorunda bıraktın."

Elimin arasındaki yüzüğümü daha sıkı tutarken elimin tersiyle yanaklarımdaki yaşları sildim, hyunjin'in öldüğünü bana söylemiş hatta fotoğrafını da göstermişti üstüne. Kalbim acıyordu, onu kanlar içinde öyle görünce canım çok acımıştı.

Ne yapacaktım şimdi onsuz?

"Geldik patron."

"İn."

Dediğini yapıp arabadan indiğimde etrafa baktım, üç gün önce olduğumuz o fabrikaya gelmiştik yine. Ölü bedenini görmek istiyor muyum bilmiyordum ama..

Alt dudağımı ısırarak beni sürüklemesine izin verdim sejun'un, ağlamaktan gözlerim kurumuştu neredeyse.

Aynı yolu izleyerek fabrikaya girdiğimizde kolundan kurulup koşarak tutulduğum o odaya gittim, kapalı kapıyı açtığımda içeride dediği gibi cansız yatan hyunjin'i gördüğümde elimin tersini dudaklarıma bastırdım, gözümle görene kadar inanmam diye kendimi kandırmıştım buraya gelene kadar ancak gerçekti işte, öldürmüştü hyunjin'i.

"Hyun.."

Bir hıçkırıkla dizlerimin üstüne çöküp ellerimi yanaklarına sardım hızlıca, soğuk teni ellerime değdiğinde bir çığlıkla yaymaya çalıştım acımı. Burada bitiyor olamazdı, o kadar zorluğa göğüs germişken, birkaç aya evlenecekken şimdi nasıl olur da cansız bedenine sarılıyor olurdum ki?

"Bırakma beni nolur, hyunjin aç gözlerini yalvarırım. İnanmıyorum ben bittiğine, bittiğimize inanmıyorum, hadi aç gözlerini de evimize gidelim."

Saçlarını okşarken sejun'un söylenişlerini ve gidişini duydum. Hayatımda nefret etmediğim kadar nefret ediyordum ondan, sevdiğimi benden almıştı.

"Hyunjin lütfen.."

Kafamı göğsüne bırakıp ağlamaya devam ederken bir mırıltı işittim kulağımın yakınında. Kulağımın altında atan kalbi de sonradan farketmiştim.

"Kocan olmadan ölmem."

Kafamı hemen kaldırırken hyunjin'in gözleriyle buluştu gözlerim, öylece kalakalırken hyunjin silahını belinden çekip çıkarmış ve sol eline alarak koridorun önünde bekleyen iki adama ateş etmişti, sonrasında çalan sirenler dahil hiçbir şeye anlam veremiyordum.

Hyunjin hızlıca yerden kalkıp olduğumuz odanın kapısını kapatırken sırtını kapıya yasladı ve beni de bacaklarının arasına çekip sarıldı sıkıca, ben de ölmediğine sevinerek daha çok ağlamaya başladım.

"Geçti aşkım, geçti."

Ona yapabildiğim kadar sıkı sararken o acıyla inlese dahi bırakmadım onu, öldüğüne emin olmuştum, hepimiz olmuştuk hatta.

"Öldün sandım, öldün sandım hyunjin."

"Seni buraya getirmesi için bir oyundu sadece, ben iyiyim, korkma artık bitti her şey."

Kollarında titremekten başka bir şey yapamazken olduğumuz kapı tıklatıldı, hyunjin saçlarımı öperek ikimizi de kaldırdı yerden ve beni chan'a bırakarak ilerideki adamın yakasını tuttuğu gibi kafa attı sejun'a.

"Bulurum demiştim değil mi lan seni, iki elim kanda olsa da organlarını sökmeden durmam demiştim!"

Yere düşen sejun'u yumruklarken chan onlara bakmamı engelledi ve kafamı göğsüne koymamı sağladı, ona sarıldım sıkıca ve ağlamaya devam ettim.

Dirty mind || hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin