57

1.4K 121 333
                                    

"Oo hoşgeldiniz hastanemizin psikopatı."

"Jeongin mi geldi?"

"Psikopat diyince niye hemen jeongin mi geldi dedin ki, ayrılacak çocuk senden."

"Doğru dedin hyung."

Hyunjin dikiş attığı hastayla işini bitirdikten sonra onu göndermiş ve hemen bana sarılmıştı, psikopat diyince benim olduğumu anlaması da gözümden kaçmamıştı bu arada.

"Psikopat mıyım ben hyunjin?"

"Sevgilim ne alakası var?"

"Döverim seni."

"Doğrudur, hoşgeldin."

"Hoşbuldum."

"Abliş."

Ablam da koridorun bir kenarından koşa koşa yanıma gelirken sarıldım ona da uzun uzun, hyunjin kadar çok ilgilenmişti benimle o da. Hakkını nasıl ödeyebilirdim ki ben onun?

"Haber niye vermiyorsun geleceğini, yani gerçekten sövmek istemiyorum ama ikinizi var ya, ikinizi parça pinçik ederim."

Hyunjin'i de diğer kolunun altına alırken hyunjin oflayarak ondan kurtulmayı bekledi, bense gülmekle yetindim, bebeklenmeyi sevmediği belliydi. Benim dışımda tabii.

"Rahat bırak bizi be."

"Sus sen, kardeşimi çalamazsın benden velet!"

"Yaptım oldu."

Hyunjin kolumdan tutup beni kendi göğsüne doğru çekerken sırıtıp ona yanaştım, ablamsa büyük bir ihanet ifadesiyle elini ağzının üstüne kapatmış sonra da ağlamalı surat ifadesi takınmıştı.

"Hakkım haram olsun."

"Bayıl bir de şuraya bak şu sedye boş."

"Yürü git deşerim boğazını."

"Benim dikiş alma işim vardı, hadi biz gidelim."

"Görüşürüz!"

Hyunjin beni sürüklerken arkamdakilere el sallayarak onu takip etmeye başladım, bize bakan hemşireler ve görevlilerse biraz garip hissettirmişti, ne için bakıyorlardı?

"Neden öyle bakıyorlar?"

"Bilmem neden acaba, hastanenin ortasında burnumu kırdığın için olabilir belki sadece bir öneri."

Hyunjin'in dediğiyle dudaklarımı birbirine bastırıp ufak bir tebessüm ettim etraftaki insanlara, ben onu unutmuştum..

"Kırılmış mıydı?"

"Kırıldı tabii, kopuyordu hatta."

"Abartma tamam elim o kadar ağır değil."

"Sevgilim olmasaydın ne kadar ağır olduğunu gösterirdim ama seni temin ederim ki elin o kadar ağır."

Odasının kapısını açıp içeriye girerken ben de hemen arkasından girip kapıyı kapattım.

"Haketmedin sanki."

"Hakettim, ona laf yok."

"Yine de içim acıdı şimdi gel buraya."

Eline eldivenlerini takarken bana doğru gelip yanağını uzattı bana doğru, ellerimi yanaklarına doğru sararak yüzünü kendime doğru çevirdim ve dudaklarını öptüm uzunca, o da bu sırada iki eldiveni de giymişti.

"Geçti gerçekten."

Yanağımı da öptükten sonra sedyeye geçmemi söylemiş ve odanın köşesindeki dolaptan bir şeyler çıkarmaya başlamıştı.

Dirty mind || hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin