"Babacık birazdan gelecek o yüzden seni odaya koymam gerek bebeğim, hemen geleceğim yanına ama tamam mı?"
Luca'yı göğsüme doğru koymuş dikkatlice yürüyordum, sabah yürüyüş için evden çıkarken kapının önünde bulmuştum onu, tepesindeki mor kelebeği yakalamaya çalışıyordu küçücük bedeniyle. Gördüğüm anda hemen sevmiştim onu orada, yani amacım eve almak değildi tabii ki ancak ben yürüyüş yaparken beni sonuna kadar takip etmiş kalbimi anında çalmıştı.
Onu dans odası yaptığımız aynalı odaya koydum ve hemen yanına oturarak kafasını okşamaya başladım narince, küçücüktü luca, doğalı belki bir belki iki hafta olmuştu tahminimce.
Küçücük patileriyle dizime tırmanıp bağdaş kurduğum bacaklarımın arasına yerleşip gözlerini kapattığında dudaklarımı birbirine bastırdım heyecanla, tatlılığından ağlayıp durmuştum bütün gün.
"Hyunjin babayla birlikte sana çok güzel şeyler alacağız, ama sen kucağımda her zaman uyuyabilirsin tabii ki."
Sessiz odada onun mırlamasını dinlerken gözlerimden kalplerin fışkırdığına bile emindim, çok tatlıydı cidden.
Çalan zille bir küfür savurup kucağımda günün üçüncü uykusuna dalan luca'yı kucağımdan dikkatlice indirdim, gözlerini açıp miyavlarken dudak büzüp yerden kalktım.
"Kapıya bakıp geliyorum hemen tamam mı?"
Koşa koşa kapıya gelirken bu sırada zil doksanıncıya falan çalıyordu. Hemen kapıyı açtığımda hyunjin'e gülümsedim kocaman, oysa ellerindeki poşetlerle girmek için bir adım atmıştı ki hemen durup beni süzdü.
"Ne oldu?"
Altımdaki beyaz şort ve üstümdeki siyah sweate baktıktan sonra eliyle geri gitmemi işaret etti bir şey demeden, gülüp geriye çıktım, fazla mı abartıyordu ne?
"Üstünü değiştirmeni söylemiştim."
"Fırsatım olmadı, hoşgeldin."
"Hoşbuldum canım, bunları masaya bırakıyorum sen de luca mıdır nedir onu tut."
"Ya küçücük kedi napacak sana!"
"Alerjim var diyorum alerjim."
Yanaklarımı tek eliyle tutup sert sert bir iki kez dudaklarımı öptüğünde güldüm, o da sonra gülümsemiş ve bana sarılmadan yanağımı öptükten sonra deri ceketini çıkartarak dolaba asmıştı.
"Nerede?"
"Dans odasında-"
Cümlemi tamamlama kalmadan ayak bileğime sürtülen kafayla hemen kafamı aşağıya eğdim, kapıyı kapatmayı unutmuştum!
Hyunjin sinirle bağırıp kendini salona atarken hemen luca'yı kucağıma aldım, avucumun içine sinmiş elimi yalıyordu ses çıkarmadan.
"Daha şimdiden asabım bozulmaya başladı ha."
"Kapıyı kapatmayı unutmuşum ya, sana gelmiyor zaten."
"Şimdi o kediyi odasına koyup kapıyı kapatıyorsun sonra da gidip üstünü değiştiriyorsun ve yanıma geliyorsun, anlaştık?"
"Pff tamaam."
Gözlerimi devirip geldiğim odaya geri girdim ve luca'yı tekrar yere bırakarak kafasını öptüm, kapıyı bu sefer kapatıp çıkarken hyunjin'i aşağıda bırakarak duşa girdim.
Hızlı bir duş aldıktan sonra üstüme geceliklerimi giymiş sonra da zıplaya zıplaya aşağıya inmiştim. Salona geldiğimde hyunjin beni gördüğü gibi gülümsemiş ve kollarını açmıştı oturduğu yerde, koşup hemen kucağına kurulduğumda boynumu öpmüştü uzunca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dirty mind || hyunin ✓
FanfictionHyunjin: Ablanın kocasıyım jeongin Hareketlerine dikkat etmeni tavsiye ederim Jeongin: Bunu beni görünce kalkan sikine de söyle o zaman hm? ⚠️ yetişkin içerik⚠️ ___________________________________________________ Bu kitap @hyunjj_'a (yani bana) ait...