Dirty mind || hyunin ✓

18

"HAVUZ PARTİSİ!!!"

"Ulan kenarda su birikintisi görmüş camış gibi atlama şuraya!"

"Changbin öküz müsün ya!"

"Bağırışmayın be!"

Elimdeki kahvemden uzun yudumumu alırken gelen bağırışlardan dolayı ben de bağırarak durdurdum çocukları, konuştuğumuz gibi bana gelmişler şimdi de havuzda eğleniyorlardı.

Kaotik bir ortamdı hatta, Minho ve Changbin birbirlerine ölümcül bakışlar atıyor, Felix ve Jisung oynaşıyor, Seungmin de tek başına köşede zıplayıp gülüyordu.

Chan ise gelmemişti, tahmin edilebilirdi belki ama yine de gelmemesi moralimi bozmuştu biraz olsun, bu yüzden havuzun kenarındaki salıncağa oturmuş kahve içiyordum.

"Jeongin sen de gelsene ya, enayiye bak evinde havuz var girmiyor."

"Enayi o aşkım boşver."

"Aşkımm!"

"Canım istemiyor ayrıca gerizekalı ocak ayındayız dışarı çıktığında götün donacak."

"Eyvah aşkım sıcak su dolu havuzun içine yaşayacağız artık."

"Ben okeyim."

"Ben de."

"Tamam öpüşelim o zaman."

Aptal Jisung ve Felix tekrar öpüşmeye başlarken yüzümü buruşturup geriye yaslandım yeniden, bu sırada da seungmin havuzun dibine kadar gelmiş bacağımı dürtmüştü.

"Gelmemesine üzüldün değil mi?"

"Biraz."

"Biraz anlayış göster, hyunjin'den haz etmediğini biliyorsun, onun aldığı eve de gelmesi saçma olur."

"Haklısın."

"İstemiyorsan reddedebilirsin."

"Eve baksana, fotoğraflarım bile içinde. Her şeyi benim zevkime göre düzmüş, reddettim zaten ama izin de vermiyor."

"O zaman sen de tadını çıkar tatlı şey, bizim gibi. Pardon, felix ve jisung gibi."

Arkasındaki ikiliyi gösterdiğinde güldüm ve kafamı salladım, o da gülerek minho'ya bulaşmaya giderken zil çaldı.

"Ben dedim chan dayanamaz gelir diye, bakın gördünüz mü geldi işte!"

Changbin'in dediğiyle kahvemi hemen yere bırakıp salıncaktan kalktım, koşa koşa kapıya varırken kapının kilidini açarak kapıyı da araladım tamamen.

Tabii hepimizin beklediğimiz kişi chan'dı, dudaklarıma yapışıp belimi saran hyunjin değil.

Neye uğradığımı şaşırırken hyunjin alt dudağımı dudaklarının arasına almış sertçe emerken bense omzuna vuruyordum beni bırakması için. Tanrım rezil oluyorduk!

Hyunjin şükürler olsun ki nefessiz kalıp geri çekildiğinde ittirdim onu güçlüce, bu hareketim onu şaşırtmış olacak ki kaşları çatılmıştı ufaktan.

"Ne oluyor-"

Hemen arkama döndüğümde havuzun içinde bize bakan beş çocuğu gördüm, hepsinin ağzı kocaman aralanmış dizi izler gibi bizi izliyorlardı.

"Siktir."

Hyunjin sessiz bir küfür ederken omzuna vurarak ona doğru döndüm tekrar.

"Bir konuşmama izin versen keşke!"

"Ne bileyim evde birilerinin olacağını!"

"Ağlayacağım şimdi."

Onu arkamda bırakarak çocukların yanına gelip kalktığım salıncağa kuruldum ve ellerimi yüzüme doğru kapattım, fazlasıyla utanıyordum şu an.