Dirty mind || hyunin ✓

91

"Çok saçma bir üç gündü işte işin aslı. Kendim halledeceğim diye diye bok ettim sanırım."

"Anlaman güzel, boku bokuna geberiyordum lan."

"Bu kadar aşık olma bana o zaman."

"İmkansız."

Üstüme eğilip beni öpen sevgilimin boynuna kollarımı sararak onu daha yakınıma çektim, uyanalı yarım saat olmuştu, birbirimize bu üç günde olanları anlatmış, yatakta pinekliyorduk sadece.

"Çok seviyorum seni."

"Ben daha çok."

Biraz geri çekilip yüzümün her bir yanını öptü uzunca, hoş mırıltılar çıkararak öpücüklerinin tadını çıkarırken eğilip boynumu da öptü. Her bir yanı onun öpücükleriyle donanırken mutlulukla bağırıp üstüme çektim onu ve sarıldım sıkıca.

Acıyla bağırdığındaysa hemen yüzümü buruşturup ittirdim onu üstümden ve karnına baktım, yüzü acıyla buruşmuş bana bakıyordu.

"Özür dilerim aşkım, unuttum cidden!"

"Yok, bir şey olmaz."

"Acıdı mı çok, of ne kadar aptalım ya."

Dişlerini sıkarak gülümsemeye çalışırken onu sırt üstü yatırdım yeniden, ne kadar dikkatsizdim ya?

"Özür dilerim."

"Acımadı o kadar da."

"Gözün doldu ama, ya of. Ne iyi gelir bunun ağrısına?"

"Öpücük."

"Hyunjin, düzgün cevap ver."

"İyiyim ya, geçti."

"Acıyor biliyorum, benimki de çok acıyordu."

"Geçer birazdan yavrum, yatsana sen şöyle, konuşuyorduk en son biz."

"Ağrını geçirelim, ya söylesene aptal!"

"Öpücük diyorum şaka sanıyor."

"Boğacağım şimdi seni göreceksin."

"Tam olarak neyle?"

Dudaklarını aralayıp elleriyle beni çağırdığında çıplak omzuna vurdum, gülüp yerinde yavaş yavaş kalkarken ona yardımcı olup kaldırdım yataktan.

"Acıktım ben ya, kahvaltı yapalım hadi."

"Yapalım."

Hyunjin'in ellerini suratıma pat diye vurup zorla yüzümü yıkaması sonrasında dişlerimizi fırçalamış ve çıkmıştık odadan, şımarıp duruyorduk ikimiz de.

"Geçti işte bak."

"Dikkatli olmamı söyle bana, unutuyorum ben."

"Acısa da öldürmez."

"Öldüreceğim ben seni."

"Gelsene sen kucağıma, ne yürüyorsun?"

"Ne kucağı ya."

"Kaçırılan insan yorgun olur, ondan dedim yani."

Uzanıp beni kucakladığında gülüp boynuna doladım kollarımı, o da merdivenleri iniyordu bir yandan.

"Düğünden sonra başka eve taşınalım."

"Başka ev mi?"

"Evet, burası beni geriyor artık. Her an biri bahçeden girip seni kaçırabilir."

"Abartma, bir kere olur o."

"Sus, taşınalım buradan."

"Taşınalım tamam."