Dirty mind || hyunin ✓

39

"Kıpkırmızı olmuşum al işte."

Aynadan yüzümü tokatlarken gömleğimi de üstüme giydim ve ilk iki düğme hariç kalanları kapattım ve düzeltmeyi boşvererek eteğimin üstüne bıraktım.

"Af yok, ben bu herife yenilmem."

Aynadan kendime bakarak sinirle konuştuktan sonra odadan çıktım hemen, merdivenleri yavaş yavaş inerken bir yandan da hyunjin'i arıyordum.

İleride mutfakta onu gördüğümde boğazımı temizleyerek eğdiğim bedenimi de dikleştirdim ve yanına gittim.

Hyunjin tavadan başını kaldırıp bana baktığında gülümseyişine karşılık vermeden arkasındaki mermere oturdum ufak bir zıplayışla.

"Ağrın yok mu?"

Hâlâ o alaycı tavrı üzerindeyken konuşmasına karşılık gözlerimi kıstım ve arkasından yumruğumu kaldırdım görmeyeceğini bildiğim için.

"Görüşmeyeli fazlaca küçülmüş heralde, turp gibiyim."

Bana gülerken ocağın başından çekilip benim önüme geldi ve kollarını iki yanımdan mermere yasladı. Bana yaklaştıkça bir fena olmuyor değildim.

"Belki de."

Bana katılması kaşlarımı çatmama sebep olurken ellerimi omuzlarına koyarak kendime doğru çektim biraz.

"Şimdi bana anlat dün akşam ne olduğunu."

"Anlatayım, dün akşam chan gerizekalısı yüzünden öküz gibi içmişsin, suho denen biri aradı beni seni alayım diye. Nöbetten çıktığım gibi seni almaya geldim, ayakta dahi zor duruyordun hatta, suho'ya da beni anlatıyordun."

"Seni neden anlatayım?"

"Bilmem, kendin bir karar veremeyip etrafından yardım istemiş olabilirsin."

"Devam et."

Gözlerimi kaçırıp ondan biraz uzaklaştığımda onun yüzüne yeniden o gıcık sırıtışı yerleşmiş ve devam etmişti konuşmaya, bense duyacaklarımdan korkmaya başlamıştım.

Bir daha kesinlikle içmeyecektim. Asla!

"Sonra arabaya giderken konuştun da konuştun, beni başka biri sanıp beni anlattın."

Çığlık atmamak için kendimi sıkarken tepki göstermeden dinlemeye devam ettim onu. Utancımdan yerin dibine girecektim neredeyse.

"Kararsız kaldığını söyledin, affedip affetmemek arasında gittiğini. Sonra sana dedim ki sevişeceğin birine sevgilini mi anlatıyorsun, bana sevgilim değil diyince neyin olmasını istiyorsun o zaman diye sordum ve sen bana ne dedin biliyor musun?"

"Öğrenmek istemiyorum."

Onu ittirdiğimde o gülerek tekrar eski yerine geldi, hatta yüzünü benimkine yaklaştırdı iyice.

"Kocam."

"NE?"

"Ay sağır oldum."

Kulağını kapatıp geriye çekilince ben şok olmuş şekilde yüzüne bakmaya devam ettim, yemin ederim ki bir daha asla ama asla içmeyecektim.

"Bir kere daha der misin?"

Kafasını sağa doğru eğip gülümsediğinde alnından onu ittirip mermerden indim, o gülerek ocağın başına giderken önümdeki bedenin duyacağı şekilde mırıldanıp buzdolabına doğru ilerledim.

"Sikeyim seni."

"Jeongin."

"Ne var, daha ne kadar anlatacaksın rezilliğimi?"