Sırtım koca bir gürültüyle duvara yapışırken canımın acımasını görmezden gelerek ellerimi kucağında olduğum adamın yanaklarına sararak dilimi de dudakları arasına yolladım, alelacele davranıyorduk belki fakat ikimiz de şikayetçi değildik bu durumdan.
Dudaklarımızı ayırıp kafamı da arkamdaki duvara yasladığımda hyunjin de yutkunarak derin nefesler almaya başladı, yüzümdeki oluşan gülümsemeyi engelleyemezken bir kahkaha patlatıp hyunjin'e sarıldım, bir yandan da bacaklarımı sallıyordum mutluluğumu belli etmek ister şekilde.
Hyunjin de benim gibi gülerken ellerini belime sararak sıkıca sarıldı bana, özlemim çoktu, hem yıllar önce ayrı kaldığım jin'e hem de ona.
"Seni çok özledim."
Hyunjin boynuma gömdüğü yüzünden dolayı boğuk sesle mırıldandığında ben de kapalı gözlerimi açtım ve mırıldandım aynı şekilde.
"Ben de seni çok özledim."
Az önceki halimize nazaran şimdi konuşmadan birbirimize sarılıyorduk, uzun zamandır ihtiyacım olan tek şeydi belki de.
"Eve gidelim mi?"
"Gidelim, tuvalet köşelerinde sevişemem."
Gülerek beni indirdiğinde olduğumuz kabinin kapısını açarak dışarıya çıktım, aynadan kendime baktığımda yüzüme dağılmış rujuma farkettim, hyunjin benim yüzümün haline gülerken aynadan kendini görünce gülüşünü kesmiş şaşkın bir mırıltı çıkarmıştı.
İkimizin de yüzü benim bordo rujumdan dolayı bayağı bir kirlenmişti. Peçete alıp yanına gittiğimde tek elimi çenesine koyarak dudaklarının etrafını temizledim yüzümdeki gülümsememi düşürmeden, istesem de sırıtmadan edemiyordum zaten.
Hyunjin de benim gibi gülümseyerek beni izlerken onun yüzündeki bütün kirliliği yok edip kendi dudaklarımı da sildim hızlıca, oysa geri çekilip gömleğini iliklemiş ve ceketini giymişti.
"Gidelim mi?"
Aynadan saçlarımı ve elbisemin pilelerini düzelttikten sonra kafamı salladım ve uzanarak elini tuttum.
"Gidelim."
Elini tutmamı beklemediğinden ufak bir şaşırırken kendi toparladı ve büyükçe gülümseyip restoranta girdiğimizdeki gibi parmaklarımızı iç içe geçirip çıkardı ikimizi de tuvaletten. Etrafıma bakarak hyunjin'i takip ederken bizim masamızda hâlâ oturan heriflere baktım.
"Hâlâ neden burada bunlar?"
"Bilmem, ne halleri varsa görsünler."
"O şirketi bul bana hyunjin, hemen bul tamam mı?"
"Bulurum merak etme."
Masanın yanından geçerken arkamı dönerek masadaki üçlüye el salladım cilveli bir şekilde, daha sonra da gözlerimi devirip önüme dönmüş ve hyunjinle beraber el ele çıkmıştım restoranttan.
----
Üstümdeki fazlalık beni fazlasıyla rahatsız etse de ses etmeden yüzü boynuma gömülü bedenin saçlarını avuçlarıma hapsedip biraz daha bastırdım boynuma doğru. Kafamı arkamdaki duvara yaslamış ufak mırıltılarla katılıyordum hyunjin'e.
Sinirli bir nefes verdikten sonra ellerimi siyah saçlı bedenin omuzlarına koyarak konuştum, ne diye uzatıyorduk bu kadar?
"Yürü artık patlayacağım yoksa!"
Benim hızlı hızlı konuşmama karşılık sırıtırken ellerini kalçalarıma sardığı gibi sırtımı da duvardan ayırarak ışıklı merdivenleri çıkmaya başladı, ben de bu sırada kalçalarımı yoğuran ellerin tadını çıkarıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dirty mind || hyunin ✓
Hayran KurguHyunjin: Ablanın kocasıyım jeongin Hareketlerine dikkat etmeni tavsiye ederim Jeongin: Bunu beni görünce kalkan sikine de söyle o zaman hm? ⚠️ yetişkin içerik⚠️ ___________________________________________________ Bu kitap @hyunjj_'a (yani bana) ait...