13

3.3K 275 766
                                    

"Ben bu çocuğa canımı emanet etmek istemiyorum."

"İn canım arabadan o kadar memnun değilsen, prensese bak."

"Sus ablaya laf söylenmez."

"Ayrıca iki senedir araba kullanıyorum ben, usta falan sayılırım."

"Yoon'a sarılıp uyuyacağım ben arkada uyandırmayın."

"Bana uyar ablam."

"Siz harbi beni hiç sevmiyorsunuz, kalleşler."

Dikiz aynasından arkada birbirine sarılmış ablam ve yoon'a dik dik bakarken hâlâ hyunjin'i bekliyorduk.

"Pişt."

"Hı?"

"Bacağın iyi mi?"

"Pek değil."

"Hastaneye gidelim dedim sana gitmedin, motordan düşmek o kadar hafif bir şey değil."

"Pek hızlı değildim zaten dert etme, geçer birkaç güne."

"İyi. Nerede kaldı hyunjin ya?"

"Gidip bakayım bekleyin."

Arabanın kapısını açıp inerken yüzümü buruşturarak kaplumbağa adımlarıyla kapıya ilerlemeye başladım, hyunjin öyle sert olmuştu ki bu sefer -ben bile- yürüyemeyecek hale gelmiştim.

Ablamlara da motordan düştüğüm yalanını uydurmuştum mecbur.

"Piç herif, bir de seni aramak için bu kadar ağrıyla ayağına geliyorum."

Söylene söylene zile çalarken birkaç dakika sonra kapı açıldı, hyunjin'in yüzünde korkunç bir ifade vardı ve eli de ayağına dolaşmıştı.

"Noluyor be?"

Onu ittirerek içeriye girdiğimde saçlarını eliyle dağıtmış ve bağırınmaya devam etmişti.

"Kapatıcı yok!"

"Ne kapatıcısı?"

Bana ters ters bakıp kafasını geriye yatırdığında benim şaheserimle karşılaştım, boynunun tamamı mosmordu neredeyse.

"Uh.. Biraz şey olmuş, fazla."

"Jeongin boş konuşmanın sırası değil, kapatıcı bul amına koyayım!"

"Benim odama neden bakmadın aptal!"

Ben de ona bağırdığımda elimi merdivenlere doğru çevirip odama gitmesini söyledim. Koşarak merdivenleri çıkarken ben de arkasından gidiyordum yavaş yavaş.

Odaya vardığımda hyunjin kendini döver gibi elindeki kapatıcıyı sürüyordu. Aptallığına gülerken yanına gelerek elini çektim boynundan.

"Ben yaparım bok ettin her tarafını."

"Götüm tutuştu sence onu mu düşünüyorum?"

Elime makyaj süngerimi alırken boynuna bastırarak yavaş hareketlerle yaydırmaya başladım, o da aynadan bana bakıyordu.

"Gelmeseydin keşke."

"Bir şey olmaz, sadece kaplumbağa gibi yürüyorum o kadar."

O dediğime gülerken ben de gülümsedim ve elimi çenesine koyarak kafasını kaldırmasını sağladım.

"Pişman değilim aslında, çok zorladın şansını."

"Ben de pişman değilim yakışıklı."

"Arsız."

"Hmm."

Sırıtarak onayladım onu, o da bu sırada ellerini belime doğru sarmış rahatlatmak amacıyla masaj yapıyordu.

Dirty mind || hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin