101 -F

612 68 106
                                    

"JEONGİNNNNN!!"

"Chan tamam... Sakin ol lütfen, ağlama tamam."

Kollarıma kocaman bedenini bırakan kuzenime gülerek sarıldım bininciye falan. Düğünümüzü bitireli on dakika kadar bir süre olmuştu ve on dakikadır chan'ın ağlamalarını dinliyorduk hepimiz.

Bildiğin sümüklü sümüklü ağlıyordu gerizekalı.

Sırtını okşadım gülmemeye çalışarak, sanki dünyanın öbür ucuna gidiyormuşum gibi davranıyordu.

"Sakin olsana gerizekalı, deli misin nasıl ağlıyor ya!"

Onu ittirmeye çalışsam da kulağımın dibinde böğüre böğüre ağlamaya devam etti, sonra hyunjin'i de kendine çekip onu da bu sarılma tufanına katmıştı.

"Beni niye kattın bu işe, tükürmüyorsun değil mi lan omzuma?"

Hyunjin'in haline gülerken bizimkiler sonunda chan'ı bizden çekip aldığında rahat bir nefes verdim, biraz fazla duygusal oluyordu böyle zamanlarda.

"Mal bu adam harbiden. Neyse sarılma sırası bende."

Jisung'a sarıldım sonrasında, bütün misafirlerimizi yollarken sarıldığım için bu furya hâlâ bitmemişti. Kollarım ağrımıştı birazcık.

Gözleri dolu felix, gururlu bakışlarıyla bana ulaşan seungmin ve changbin hyung derken geriye kalan minho hyungla da uzunca sarıldık.

"Mutluluklar, yüzündeki gülümseme hiç düşmesin bak. Yoksa biliyorsun, bu adam biraz sinirleniyor."

Arkada elini yüzüne kapatmış ağlayan changbin hyungu gösterdiğinde güldüm ve onayladım onu, o da yanağımı okşayıp hyunjin'e sarılmıştı sonrasında.

"Biliyorsun ben hiç üzmem jeongin'i."

"Bilirim bilirim, anamız sikildi sizin yüzünüzden."

Eşim, söylemesi bile bir garip, hyunjin minho hyungla gülüştükten sonra bana döndü ve elini belime sararak saçlarımı öptü uzun uzun, bütün gerginliğim yerini huzura bırakmıştı sonunda.

"Gidelim mi otelimize artık?"

"Gidelim aşkım, eşyalar arabada zaten."

Beni onayladıktan sonra kevin hyungdan aldığı araba anahtarlarıyla en önde salonun çıkışına yürümeye başladık bizimkilerle birlikte.

"Ne zaman döneceksiniz peki?"

"Bir hafta buradayız, sonra canımız isterse belki döneriz."

"İyi bari, haber verin bize."

"Tamam ablam, e görüşürüz o zaman."

Karşımdaki kalabalığa el salladım gülerek, ağlamaktan el sallayamayan changbin ve chan ikilisi de birbirine sarılmış ağlıyordu.

Gerçekten çok dramacılar, tanrım...

"Şunların da yüzüne su falan atın, bayılacaklar birazdan."

Hyunjin elimi tutup beni kapıya sürüklerken elime tutuşturduğu evlilik belgemizi salladım onların gördüğünü bilerek, bu belgeyi elime aldığım ilk anda ağlayasım gelmişti benim de ancak tutmuştum kendimi.

Zaten benim yerime ağlayan bir sürü insan olmuştu bu gecede.

Sevgilimin elini sıkı sıkıya tutarak onu çıkışa kadar takip ettim, döner kapıdan da geçtikten sonra olduğu yerde durdu hyunjin.

Bana döndü gülümseyerek, aynı şekilde karşılık verdim. Gecenin saat iki olmasından faydalanarak ellerini belime sardı ve beni etrafımda döndürdü hızlıca, alnını benimkine yaslarken gözlerimin içine baktı derince. Sıcacık hissettim, özellikle bugün onun varlığı bana güç vermişti.

Dirty mind || hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin