87

670 85 90
                                    

Hyunjin

"Şu an bağırman hiçbirimize yardımcı olmuyor hyunjin."

"Ne yapacağım lan başka, ortada yok adam. Kim aldı, neden alır ki amına koyayım!"

"Chan polise gidelim."

"Üstünden zaman geçmeden bir şey yapmazlar."

Alnımı kaşıyarak gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım, jeongin ortada olmayalı iki saat olacaktı, saat ikiye geliyordu artık.

"Sikerim polisini, gider kendim bulurum."

Kapıya yönelirken chan tarafından tutuldum, yine kaybedemezdim onu, her şey düzelmiş ve yoluna girmişken tekrar olmazdı.

"Nereye gideceksin hyunjin, bir sik bildiğin yok."

"Bütün ülkenin altını üstüne getirir yine de bulurum. Böyle salak gibi burda bekleyemem."

Kolumu elinin arasından çekerek ceketimi aldım ve çıktım evden onları orada bırakıp, birkaç dakika sonra changbin de peşimden gelmişti koşarak.

"Beraber arayalım nereyi arayacaksak."

"Delireceğim abi, neden hiçbir şeyimiz yolunda gitmiyor? Kim yapar lan, neden yapar? Kaçırıldı mı öldürüldü mü ya da başka bir şey?"

"Saçmalama lan ne öldürülmesi, etraftaki kameralara ulaşalım önce."

"Jeongin'in arabasının kamerası, ona bakalım."

"Bakalım, anahtar nerede?"

"Yakala."

Arkamdan gelen sesle geriye dönerken chan'ın attığı anahtarı havada tuttum, yanımıza varıp ellerini cebine koydu.

"Polis arkadaşımı aradım, önce etraftaki kameralara bakalım."

Kafamı salladım ve kırmızı arabaya ilerledim hızlı adımlarla, ağlamamak için kendimi zor tutuyordum neredeyse. Ağlamak istemiyordum ama ona bir şey olduğu düşüncesi aklımı yiyip bitirmeye başlamıştı birkaç saatte.

Arabaya binip ön tarafındaki kamerayı aldım ve çıktım dışarıya, kamerayı chan'a verirken o beni tekrar zorla eve soktu, ben de nereye gideceğimi bilmiyordum orası ayrıydı ama..

"Televizyona bağla."

Chan kamerayı televizyona bağlarken dudaklarımı ısırarak koltuğa oturmuş bekliyordum, jisung bana sarıldığında kolumu ona doladım ben de, hepsi gecenin köründe çıkıp gelmişti benim aramamı alınca. Korkuyorlardı benim gibi.

Kamera kaydını başlattığında saati ilerletmesini söyledim, saat on bire almıştı zamanı. Gözlerimi kırpmadan ekranı izlemeye başladım, arabalar geçip duruyordu klasik.

"Hızlandırması falan yok mu şunun?"

"Onu bulmaya çalışıyorum."

Chan'ın bulmasıyla hızlanan kaydı dikkatle izledim, ufak bir detay arıyordum sadece.

Sonra görüş açımıza giren siyah arabayla chan kaydı eski haline döndürdü, üç dört kişi arabadan inip evin önünde durdu önce, sonra en önlerindeki telefonunu kulağına koydu, birkaç dakika öyle kalırken kaşlarımı çattım.

"Kim lan bu?"

"Yüzü görünmüyor."

Yumruklarımı sıkarken bahçenin kapısını açtı ve içeriye girdiler sırayla, birkaç dakika kamerada hiçbir şey görünmedi, ben de yerimden kalkmıştım sinirle.

Dirty mind || hyunin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin