Amana Allah'ım neler oluyor? Bu gözler neler görüyor? Yoksa yeni bölüm mü gelmiş ne? Ahahahahahahahaahhhdsh. Hemen yarabbi şükür yazıyorsunuz bu kısma ve hızlıca bölüme geçiyorsunuz. Her zamanki gibi bölüm sonunda buluşuyoruz.
İYİ OKUMALAR
"Ben sana gözüme gözükme demedim mi pezevenk?" diyerek bir hışım yataktan çıkan Ares hiç de sakin gözükmezken gözüme bende hemen harekete geçtim. Dizlerimin üzerinde kalkarak yatağın ucuna doğru kestirme bir yolla hızlıca giderken son anda Ares'in kolunu yakalayarak asıldım. Bu esnada dengemi sağlayamayıp Ares'e doğru yan bir biçimde düşerken o refleks halinde kollarını bana sararak yatağın üzerinde durmamı sağladı. Az kalsın yataktan aşağı düşüyordum!
"Ay dur!" diyerek kayan ellerimi kaslı ve sinirden damarları belirginleşen kolunda sabitledim.
Ares'in az kalsın üzerine atlayacağı Tamer korkusu bariz bir biçimde Tamay'ın arkasına saklanırken yiğitliğine de bok sürdürmüyordu.
"Demirden korksak oğluna kardeşim demezdik!"
Son derece konforsuz duruşumla hala Ares'in koluna asılırken Tamer'in asla komik olmayan ironili konuşmasına gözlerimi devirdim. Bir söz bu kadar olaya uyulmayacak bir biçimde çevrilemezdi yani!
"O söz trene binmezdik değil miydi ya?" diyerek ortamı iyice saçma bir kıvama sokan Tamay'ı Bars kolunun altına aldı.
"Gel sevgilim sen şöyle karıştırma iyice ortalığı."
Önünden çekilen Tamay'la bir adım geriye giden Tamer'in haline bir an gülesim geldi ama kendimi tuttum. Ellerimin altındaki kol fazlasıyla gergin olup kaskatı kesilmişken ona odaklanmam gerektiğinin farkına vararak sakinleşmesini istercesine işaret parmağımla okşamaya başladım.
"Ben size gelmeyeceksiniz demedim mi? Neden benim lafım dinlenmiyor anasını satayım!"
Evet sakinleşmek bir yana dursun iyice şişen Ares'e nasıl bir müdahalede bulunmam gerektiğini bilmiyordum. Hoş herhangi bir müdahalede bulunmam gerek mi onu da bilmiyordum.
"Daha ne kadar bizden kaçabilirsin Ares? Biz senin aileniz ve sen sanki senin kötülüğünü istiyormuşuz da senin düşmanınmışız gibi davranıyorsun bize. Görüşmemiz gerekiyor ve de konuşmamız."
Tamay'ın sözlerine herhangi bir tepki vermemek için bu kez ben kasılıp kaldım. Bayramlık ağzımı açsam neler çıkacaktı da işte neyse! Hiç uğraşamazdım şu anda kimseyle.
Uzun bir aradan sonra mis gibi bir uyku çekmişim, güne gayet güzel başlamışım dakika bir gol bir başıma gelenlere bak! Hayır değil evi direkt yatak odasını basmışlardı bir de!
Hani bir tek bu oda değil bu kat bize! aitti Ares?
"Sizden kaçtığım falan yok ben direkt sizi görmek istemiyorum."
Gittikçe ağırlaşan sözlerin sahibi, elleri hala daha bedenimde sabit olan adama döndüm. Sanırım artık müdahalenin vakti gelmişti çünkü işler kızışacak gibi duruyordu.
"Biraz sakin mi olsan?" dedim Ares'e doğru. Konuşmamla anında bana dönen adama imayla kaldırdığım kaşlarımla baktım. Bakışlarımdan bence bir şeyler anlamalıydı. Daha biz hiçbir şeyi netliğe kavuşturamamışken şu anda yeni bir kaosa gelemezdim. Şayet halletmemiz gereken çokça önemli meseleler vardı.
Birkaç saniyelik bakışmanın ardından derin bir nefes alarak tekrardan muhteşem üçlüye döndü Ares.
"Bars, Kibar teyzeye söyle kahvaltı hazırlamaya başlasınlar." dedi son derece sakin bir ifadeyle ardından sağ elini sardığı bedenimden çekerek işaret parmağını karşısındakilere doğru salladı. "Ve bir daha sizi bu katta asla görmeyeceğim. Bu kata çıkış yasak!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LÂL -EHVENİŞER-
Подростковая литератураKitabın yayınlanma tarihi: 07.07.2021 "Sadece bir şeyi merak ediyorum. Neden ben?" dedim. Son sözcüklerimde sesimin titremesine engel olamamıştım. Gözlerim hala daha doluluğunu koruyordu. Sertçe esen rüzgarın şiddeti iyice artarken bedenimi esir ala...