İYİ OKUMALAR
Çoğu kişi yaptıkları araç yolculuklarında yaşadıkları mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, rengin soluklaşması gibi nedenlerden ötürü seyahatlerini rezil bir şekilde sürdürüyor ve yolculuklarını bin bir zorlukla tamamlıyorlardı. Nöroloji uzmanı doktorların bu araç tutmaları hakkında yaptığı araştırmalar sonucu vardıkları kanı ise vücut denge sisteminin araba yolculukları esnasında beyne birbirinden uyumsuz, zıt sinyaller göndermesiydi.
Bu konu hakkında vardıkları kanı gibi birçok da çözüm önerileri vardı: Ağır ve baharatlı yiyeceklerden kaçınmak, savaş pilotu eğitiminde kullanılan egzersizlerden faydalanmak, şoförün yanındaki koltuğa oturmak ve göbek deliğinin çapraz şekilde iki yara bandıyla kapatmak gibi.
Normal yaşantımda da mustarip olduğum ama Trabzon'a özel apayrı bir boyuta çıkan mahvolduğum bu konu hakkında savaş pilotu eğitiminde kullanılan egzersizler dışında her şeyi denediğim ama elle tutulur bir sonuç alamadığım yolculuğun son dakikalarındaydık. Savaş pilotu eğitiminde kullanılan egzersizleri denemememin tek sebebi de onun ne olduğunu bilmememdi. Aslında Ares bunu öğrenirim bunu da deneyelim dese de onun daha fazla saçmalamasına izin vermemiştim. Zaten az önceki bilgilerin hepsini yolculuğa çıkmadan önce yaptığımız kahvaltı faslında çeşitli makaleler okuyarak kendisi öğrenmiş ve bana da öğretmeye çalışırken kahvaltı sofrasındaki tüm ev ahalisine de dolaylı yoldan öğretmişti.
Bana göre sorunsuz kapattığımız gecenin ardından -ki Ares bunu asla kabul etmiyordu- güne güzel bir başlangıç yapmış ve Trabzon'a özel yöresel bir kahvaltı yapmıştık. Her ne kadar kahvaltı faslımız makaleler ve bilimsel yazılarla geçmiş olsa da ben daha çok yemeğin tadını çıkarttığımdan bunlardan pek etkilenmemiştim.
Kahvaltı sonrası Sevcan ve Serkan'ın ısrarıyla akşamki cemiyete kadar bir şeyler yapma kararı almıştık ve bu şey Yeşilvadi'deki çay toplama festivaline gitmekti. Şimdiyse neredeyse festival alanına varmak üzereydik.
Dünün aksine bu seferki yolculuktan çok etkilenmesem de midem hiç bulanmamış değildi. Sanırım bunda göbek deliğimi yara bandıyla kapatan ve aracı ultra dikkatli kullanan Ares'in etkisi büyüktü. Kocamda kocamdı yani!
Zaten hali hazırda Ortahisar'da bulunan Üçpınar yaylasında olmamız ve buradan yine Ortahisar'da olan Yeşilvadi'ye geçmemiz çok sürmezken tüm rotalarımızın bir ilçede olması beni mutlu eden sayılı şeylerden biriydi.
Çay toplamak adına bilgilerim eksilerde yarışırken sadece ortama uyum sağlamak adına katıldığım bu etkinliğin asıl amacı Ares'le bir ilki daha gerçekleştirme isteğimdi. Belki birazda biz tam evden çıkmadan önce Hesibe'nin tekrardan soluğu Funduk anneannenin evinde almış olması da olabilirdi. Sadece birazcık!
"Ay ne iyi oldu Tamer'i Serkan'ların arabasına itelediğimiz değil mi?" diyen Tamay'la bakışlarımı yoldan çekerken yan tarafımda yamuk sırıtışıyla araba sürmesini devam eden Ares'i gördüm.
"Ayıp oldu gibi sanki." derken aklımda yolculuk için araçlara dağılım esnasında yaşanan anlar düştü. Ares'le Tamay bildiğin Tamer'i kovmuştu diğer araca.
"Ne ayıbı olacak az işine baksın pezevenk bizde biraz kafa dinleyelim." dedi Ares benimle aynı düşünmediğini büyük bir dürüstlükle ifade ederken.
Yolculuk için iki aracın fazlasıyla yeterli olacağına karar veren erkekler Ares'in aracı ve Serkan'ın aracı olmak üzere ikiye ayrılırken Tamay hızla sevgilisini de alıp bizim araca gelmiş ve bekarlar bir evliler bir araçlarda gitsin demişti. Evlilerden kastı sadece sevgili olan bizler olurken evli olmamamız dışında hiçbir sorun yoktu. Kaldı ki bunu sorun eden kimsede yoktu. Sanırım bu ayrıntıya da bir tek ben takılmıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LÂL -EHVENİŞER-
Teen FictionKitabın yayınlanma tarihi: 07.07.2021 "Sadece bir şeyi merak ediyorum. Neden ben?" dedim. Son sözcüklerimde sesimin titremesine engel olamamıştım. Gözlerim hala daha doluluğunu koruyordu. Sertçe esen rüzgarın şiddeti iyice artarken bedenimi esir ala...