BÖLÜM 9

265 44 3
                                    

Hellooooğ. Ben geldim ve bölümü bırakıp gidiyorum canolar. Bölümü beğenmeyi ve yorumlarda kendinizi belli etmeyi unutmayın

İYİ OKUMALAR

Bir elim geçmişimin yakasında bir elim geleceğime uzanıyor ve bense durmuş bugünüme bakıyorum. Bu durum beni bazı hesaplaşmaların içerisinde bırakıyor. Savunmasız kalakalıyorum. Yaptığım hareketleri ve verdiğim kararları bana sorgulatıyor. Kendimden emin olamıyorum. Tıpkı şu anda olduğu gibi.

Anladığım ama anlamlandıramadığım sözlerin sahibine, Ares'e kaç dakikadır bön bön bakıyordum saymamıştım. Ne demek odana hoş geldin? Tamam bana bir oda ayarlayacağını düşünmüştüm zaten ama az önce Tamay'ın onu aldım bunu aldım dediği şeklinde değildi.

"Anlamadım?"

Sonunda benden bir tepki alan Ares kaşlarını hafifçe çattı. Tamay tepkimle yerinde huzursuzca kıpırdarken Bars tüm olağanıyla tepkisizdi.

"Neyi anlamadın? Odan burası işte." dedi.

Ses tonunda sezdiğim keskinlik kaşlarımın alayla havaya kalkmasına sebep oldu. Her ne kadar sertçe konuşmuş olsa da mala anlatır gibi takındığı tavrı dikkatimden kaçmamıştı.

"O kısmı anladım. Şu bir şeyler alma ve dediklerinin yapılması kısmını anlayamadım?"

Biz bugün o eve niye geri dönmüştük? Kalkıp da böyle bir hareket yapması gözüme şu anda acayip batmıştı. Acınıyor gibi hissediyordum kendimi. Ya da gibisini geçelim buradaki herkesin bana acıdığını tüm benliğimle hissediyordum. Kötü bir durumda olabilirim ama acınacak bir durumda değilim. Değildim. Değilimdir yani?

"İhtiyacın olur diye düşündüm." dedi Ares sert ifadesinden ödün vermeden. Suratında belirgin bir memnuniyetsizlik hakimdi. Gözlerimi kıstım ve bir süre ela hareler de esmer surette dolandırdım bakışlarımı. Daha sonra Ares'in arka kısmında kalan ikiliye çevirdim bakışlarımı. Şimdi anlıyor gibiydim. Çocukların yanında sorgulanmaktan hoşlanmayan bir memnuniyetsizlikti galiba Ares'teki.

Sesli bir soluk verirken daha fazla üstelemek istemedim. En azından yanımızda başkaları varken. Belli ki böyle durumlardan hazzetmiyordu. E biz illaki baş başa kalırdık!

"Sağ ol." diyerek konuyu şimdilik kısa kestim.

İfadesiz suratını gözlerimin önünden çekerek arkasındaki çifte dönen Ares'in ardından suratımı hoşnutsuzca buruşturdum. Daha sonra biri gördü mü diye telaşla diğer ikiliyi kontrol ederken Tamay'la göz göze geldik.

Hızla bakışlarımı yere indirirken utanç tüm bedenimde kol gezmeye başlamıştı. Umarım nankörlük ettiğimi falan düşünmezdi. Çünkü yaptıkları iyiliklere karşılık bu tavrım çok saygısızcaydı ve ben kesinlikle o amaçla yapmamıştım. Şimdi fark ediyordum o hareketimin ne anlamlara çıkabileceğini ve bu durum beni durup dururken germişti.

"Biz inelim Bars. Tamay sende yardım et hızlıca yerleşsin."

Yerden çekmediğim bakışlarımla az kenara kayarak odadan çıkmaları için onlara yer açtım. Suratımda hissettiğim bakışlarla inat edip başımı yukarı kaldırmazken Tamay'ın onaylamalarıyla kısa sürede odayı terk ettiler.

Uzaklaşan adım sesleriyle Tamay'ın odanın kapısını tamamen kapattığını göz ucuyla gördüm.

"Yanlış anlamadım merak etme kaldır kafanı."

Duyduğum sözlerle ufak bir 'Hı?' nidasıyla kaldırdım başımı. Söyledikleri içime bir miktar rahatlık tozu serpse de utançtan tam anlamıyla kurtulabilmiş değildim.

LÂL -EHVENİŞER-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin