BÖLÜM 50

67 33 19
                                    

Ay bir an hiç gelemeyeceğim sandım ama neyse ki geldim. Şimdiyse sizi her zamanki gibi bölüm sonunda bekliyorum. Orada görüşmek üzere.

İYİ OKUMALAR

Konuşmam üzerine Tamay'ın gözleri irileşirken ilk birkaç saniye herhangi bir tepki vermedi. Sanırım dediklerimi algılamaya çalışıyordu. Bu hali ufak bir kahkaha atmama neden oldu. Gerçekten de surat ifadesi epey komikti.

Benim kahkaha atmamla kendine gelir gibi irkildi Tamay. Bakışları sinsi bir edayla kısılırken ısırdığı alt dudağıyla bana bakmasını sürdürdü. Bu esnada asansör çoktan tuşlanılan kata ulaşarak kapılarını aralamıştı. Peşi sıra asansörden çıktığımızda hala daha kol kolaydık.

"Gelin gelin!" dedi Tamay her kelimesini uzata uzata. "Bahçede örümceğim, ben sana görümceyim. Eğer canımı sıkarsan seni abime söyleyeceğim."

Bu kez gözleri irileşen taraf ben olurken ufak bir şokla Tamay'a baktım. Ondan hiç böyle bir performans beklemezken gerçekten de neye uğradığımı şaşırmıştım.

Yarı gülmeli yarı şok içerisinde konuştum. "Sen ciddi misin gerçekten? Hiç böyle bir performans beklemiyordum şu an aşırı şokum."

Dediklerime gülüp beni çekiştirerek ilerlemeye başladı. "E ne sandın sen beni gelinciğim? Basit bir görümce miyim ben?" dedi. Hemen sonrasında söylediği şeyin gerçek olma ihtimalini düşünmüş gibi bir de "Ay Allah korusun he!" diye de ekledi.

Gerçekten inanılmaz bir kadroya düşmüştüm. Bunu her geçen gün daha iyi anlıyordum.

"Peki o zaman." dedim hemen ardından birkaç saniyelik es vererek. "Bahçelerde börülce, olsa yerim ömrümce. Gelin pek bir sever, dünya güzeli görümce."

İyi güzel laflıyorduk ama bu manili sözlerde pek çatal dilliydi şimdi yanlışlıkla abartıp bir kırgınlık yaratmanın manası yoktu. O yüzden bildiğim en yumuşak maniyi pek sevgili görümcekime armağan ederek konuyu tatlı bir noktada sonlandırmak istedim.

"Ay yerim seni he!"

Beklediğim gibi bir tepki alırken yanımda erimiş bir adet Tamay'la Bars'ın odasına ulaştık. Tamay hiç kapıyı çalma gereksinimi duymadan direkt kapıyı açarken koluma dolalı koluyla beni de dibinden ayırmamaya devam ediyordu.

"Yumak yumaktır eli, gayet incedir beli. Yılana baş eğdirir, bizim tatlı dilli gelin."

Övdü mü yoksa sövdü mü asla anlamadığım sözlerle Tamay'a tuhaf bir bakış atarken içerisine yeni girdiğimiz odadan beklemediğim bir ses duyuldu.

"Ov! Gelin ve görümce ha?"

Bars'ın masasının önünde tüm rahatlığıyla oturan Tamer'i odada görmeyi beklemezken onun hemen karşısında oturan beklenen dedeyi hiç mi hiç görmeyi beklemiyordum.

"Evet öyle." diyen Tamay girdiğim şoktan çıkmamı beklemeden beni iyice odanın içerisine doğru çekerken ben beklenen dedeyle göz gözeydim. Burada sözü edilen gelinin ben oluşumdan pek hoşnut gözüktüğünü söyleyemezdim.

Az önce sonlandırdığımı sandığım konu Tamer'in de katılmasıyla iyice dallanıp budaklanırken bir an yerin dibine girdim sandım.

"Bahçelerde börülce, oynar gelin görümce. Oynasınlar bakalım, bir araya gelince."

Bir de çok komikmiş gibi dediklerine gür bir kahkaha patlattı. Ona ters bakışlar atarken Tamay'ın kolundan çıktım. Şu anda çaktırmadan odadan sıvışıp koşarak Ares'in yanına gitmek istiyordum.

LÂL -EHVENİŞER-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin