BÖLÜM 47

66 33 6
                                    

Ben geldim ve her zamanki gibi hemen bölüme geçmeniz için sizi bölüm sonunda bekliyorum.

İYİ OKUMALAR

Kavga. Herkesin hayatla bir kavgası vardı ve her kavga kişinin kendisine özeldi. Kiminin bu kavga için oldukça haklı sebepleri varken kiminin sadece bencil kibrine yenik düşüp kendisini kandırarak sırf kendisine haksız bir hak tanımasındandı bu kavga.

Kubat burada ikinci kısımda yer alıyordu.

Benim nezdimde bu yaptıklarının hiçbir mantıklı açıklaması olmadığı gibi ikinci kısımda da mantıklı bir hal almıyordu bu kavgası. Bence onun kavgası hayatla bile değil sadece kendi benliğiyleydi.

Kendi yaşantımın acı dolu anılarında da yer yer çok korktuğum anlar olsa da şu anda Kubat'ın vermiş olduğu korku kadar büyük değildi hiçbiri. O, gerçekten de öğrendiğim her yeni bir bilgide daha da korkutucu bir hal alıyordu gözümde. Korkmamak elde değildi.

Düşünceler arasında bir oraya bir buraya savrulurken bedenimi esir alan ürpermeyle Ares'e biraz daha sokuldum. Tamay'la gittiğim lavaboda öğrendiğim yeni bir olayla birlikte olayı sindirmem ve kabul etmem yaklaşık on beş dakikamı almıştı. Kendime gelmem ise hala daha gerçekleşmemişti.

O on beş dakikada Tamay'la bu konu üzerindeki bildiği her şeyi konuştuktan sonra hiçbir şey olmamış gibi her şey yolundaymış gibi makyajımızı tazelemiş ve salona geri dönmüştük.

Biz masaya geri döndüğümüzde masada sadece Ares ve Bars'ı bulurken diğerlerinin salonun farklı köşelerine dağılıp misafirlerle ilgilendiğini öğrenmiştik. Demet halada bunlardan biriydi. Abisi Demiröz'e eşlik edeceğini ama biz geri döndüğümüzde sohbet için mutlaka yanımıza uğrayacağını Ares'le bizzat iletmeyi de ihmal etmemişti.

Şimdiyse Tamay'la adamlarımızın yanına sokulmuş uzaktan uzağa birbirimize mahzun bakışlar atıyorduk. O Bars'la birlikte masanın karşı kısmında yer alırken ben Ares'le diğer kısımdaydım.

Ares başta beni uzun uzun süzüp nerede kaldığımı sorguladığında bir şeyler anlayacak diye paniğe kapılsam da Tamay'ın farklı bir konuyla dikkatleri dağıtmasıyla bu konu arada kaynayıp gitmişti.

"Elimde hala daha iki tasarım var. Lavkuşum seç, beğen ve aldır!" diyen Tamay'a alaycı bir bakış atarken sesli bir biçimde güldüm.

"Tasarımların güzel ama ben o kadar gösterişli şeyleri nerede takacağım?"

Tamay sözlerime karşı gözlerini devirirken bana 'Bu da soru mu?' dercesine bir bakış attı. "E tabi ki düğününde!"

Bars sevgilisinin bu hallerine gülerken Ares'te ona eşlik ediyordu. Ben hariç herkes bu konuda çok eğleniyordu!

"Yalnız ben o güne daha özel bir tasarım düşünüyordum." diyen Ares afallamamı sağlarken Tamay onun sözlerine kaşlarını çattı.

"Benim tasarımımda özel. Benimkilerden daha özel ne olabilir?"

Ares'le Tamay'ın daha özel tasarım tartışmasına girmelerine izin vermeden hızlıca ben araya girdim.

"Sabahtan beri takmışsınız bir düğünde düğün! Ne düğünü bu ya? Bana sordunuz mu acaba evlenmek istiyor musun diye?"

Ares'in sorgu dolu bakışları konuşmamla üzerime kilitlendi. "Zamanı geldiğinde sırf adet yerini bulsun diye soracağım yavrum ama bence ona bile gerek yok. Var mı?"

Sırf adet yerini bulsun diye evlilik teklifi edecek tek kişinin de bana denk gelmesi şokunu atlatamazken sesli bir soluk verdim.

"Bunları konuşmak için daha çok erken." diyerek konuyu gelişi güzel geçiştirdim. Evlilik hakkında konuşmak için doğru bir zamanda değildik.

LÂL -EHVENİŞER-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin