BÖLÜM 41

97 35 0
                                    

Herkese iyi geceler ben geldim. Doğrudan bölüme geçmeniz için sizi yine bölüm sonunda bekliyor olacağım.

Multimedia da Lavinia'nın kombini var ufak bir hatırlatma! Oradan rahatlıkla görebilirsiniz.

İYİ OKUMALAR

19 Mart Cuma akşam saatleri.

Biz bu sevdanın tadını almışız bir kez.
Şimdi vazgeçer mi gönül böyle kolayca?
Tek bir kıvılcım yetmiş yanmışız bir kez.
İçimde sönmeyen bu ateş senin uğruna.

Elimdeki son çerçeve de oturma odasındaki televizyon ünitesinde yerini alırken sabahtan beri dilimde dönüp duran şarkıyı tekrar tekrar mırıldanmamı sürdürüyordum. Son bir haftadır monoton haline getirdiğim ev işleriyle ilgilenmeme ara vermeden devam ediyordum. Evin her şeyiyle ilgilenen ve etraftaki onca adamdan sorumlu olan Ahmet'e dün sipariş verdirttiğim üç fotoğraf bugün elime ulaşmıştı.

Oturma odasının dizaynına uyan düz, açık gri, üç farklı boyut ahşap çerçevelerde Ares'le benim çokça beğendiğim fotoğraflarımız vardı. Son bir haftadır evin her köşesine kendime dair imzalar bırakmamda ısrarcı olan Ares yüzünden sadece bu tarz işlerle ilgilenebilmiştim.

Her ne kadar Ares şirketteki işine geri dönse de ve bende onunla beraber işe gitmek istesem de bu pek mümkün olmamıştı. Ares bu konuda açık açık hayır demese de evde başıma bir sürü iş çıkartmış ve sen bunlarla ilgilensen daha iyi olur diyerek kibar bir biçimde benim evde kalmamı sağlamıştı. Başlarda buna sesimi çıkartmayıp Ares'e uyum sağlasam da son zamanlarda bu durum iyice canımı sıkmaya başlamıştı. Sanırım beklenen dede beni kovmuştu ve bu yüzden de işe gidemiyordum.

Hoş en son hatırladığım kadarıyla ben ortalığı karıştırarak çekip gitmiştim ve bu bir nevi kendi kendime işten çıkmam oluyordu. Durum her ne kadar böyle olsa da sonuçta geri dönmüştüm hem de eskisinden de sağlam bir biçimde ve şu anda işe geri dönmemem adına hiçbir şey göremiyordum. Bu konuyu açık bir biçimde bu akşam Ares'le konuşmayı aklıma yazarken az önceki çerçeveyi koyduğum yerden aldım. Yeri sanki orada olmamış gibiydi.

Kavuşmamız söyle ne zaman?
Ayrılık çok zor inan.
Sen yanımda olmadıkça.
Dinmiyor aşka isyan.

Elimdeki fotoğraf karesinde kilitlenen bakışlarımla şarkı mırıldanmamı sürdürürken dudaklarımda hafif bir tebessüm oluştu. Ares'le üç gün önce çekildiğimiz bu fotoğraf karesine gördüğüm ilk andan beri aşıktım.

Mutfakta köşe grubunda Türk kahvesi içtiğimiz akşam anlık yaptığım selfie ile ortaya çıkan bu görüntü içimi mest ederken şu anlık favori fotoğraflarımdan birisiydi. Sırtım Ares'in göğsüne yaslanmış bir vaziyette dururken Ares'in sağ kolu belimi sımsıkı sarmıştı. Sol kolu önümden gelecek şekilde suratıma kadar çıkarken dirseği masaya yaslıydı ve sol elinin avuç içi benim sağ yanağıma yaslıydı. Benim sağ elim Ares'in sol kol bileğini tutarken yanağıma yasladığı eline yüzümü iyice gömmüş ve sol elimle de bu anı ölümsüzleştirerek fotoğraflamıştım. Yüzümdeki kocaman tebessüm son derece içten dururken Ares'in yüzünde de oldukça huzurlu bir gülümseme vardı. İkimizin de kamera kadranına baktığımız bu resim bence oldukça güzeldi.

Biraz açı ve birazda tonlamayla oynayarak göze daha da hoş hale getirdiğim bu fotoğrafı çerçeveletip eve asmasaydım olmazdı. Fotoğraf bana hayatımdaki huzurun görseli gibi gelirken Ares'in de oldukça hoşuna gitmişti. Öyle ki fotoğrafın son halini ona heyecanla gösterdiğimde ona da göndermemi istemişti ve ben bunun altından çıkan olayı asla tahmin edemezdim.

LÂL -EHVENİŞER-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin