BÖLÜM 42

84 34 0
                                    

Ay ben geldim ama siz hemen bölümü okumaya geçin. Ben sizi her zamanki gibi bölüm sonunda bekliyor olacağım.

İYİ OKUMALAR

Çiğniyordum.

Çiğnemek? Ağza alınan bir şeyi, çeneyi oynatarak dişler arasında ezmek. Bu şu anda yaptığım bir eylemdi. Önümde bulunan koca tabaktaki etten bir çatal daha aldım bıçak yardımıyla ve onu da tıpkı diğer parçalar gibi ağzımın içine gönderdim. Yaklaşık yarım saattir, yemekler geldiğinden beri yaptığım bir eylemdi bu.

Çiğnemek? Ayak ile altına alıp ezmek. Son bir saati aşkındır ortam bozulmasın diye tepki vermediğim olayla birlikte tüm benliğime mecazen yaptığım bir eylemdi. Ares, sipariş almaya gelen garsonu restoranın arka çıkışına çekip dövdüğünden beri yaptığım bir eylem.

Çiğnemek? Uyulması gereken bir kurala uymamak, saygı gösterilmesi gereken bir şeyi saymamak, önemsememek. Son bir haftadır Ares'in yaptığı bir eylemdi. Kırıcı ama en çok da sinir edici bir eylem.

Tamer'in çok eğleneceğiz dediği kısım şu anda hiçbir şey yokmuş ve olmamış gibi ettiğimiz oldukça normal! sohbetler miydi bilinmez ama benim bu akşam pek de eğlendiğim söylenemezdi.

Ares resmen garsonu restoranın arkasına çekip dövmüştü! Bu olay tam olarak nasıl gerçekleşti ve gerçekleşirken nasıl bir rezillik çıkmadı, birisine nasıl yakalanmadık bilmiyordum ama bu işte kesinlikle Bars'ın bir parmağı vardı çünkü Ares'in yaptığı bu şeyin ortamını resmen o hazırlamıştı!

Tamam garsonun yaptığı şeyi elbette onaylamıyordum ama bunun için burun kırmalı bir şiddete de gerek olduğunu sanmıyordum. Çünkü anlık bir bakış kaymasıydı. Belki bilerek belki istemeyerek olmuştu bunu bilmiyordum ve sormaya da pek fırsatım olmamıştı.

Masaya gelen garsona siparişi verdikten sonra Ares'in Bars'a verdiği ufak bir baş işaretini şans eseri görmüştüm. Bu işaretten sonra önce Bars lavaboya gidiyorum diye ayaklanıp on dakika ortalardan kaybolmuştu. Sonrasında ne hikmetse o geldikten sonra Ares'in lavaboya gideceğim demesiyle zaten bir işler döndüğünü anlamış ve bende lavaboya gitmek istemiştim.

Ares oldukça zeki bir adam olduğundan 'Tamam gel gidelim.' deyip beni kadınlar tuvaletinin önüne kadar bırakmıştı. Buna ek içeri girmemi ifadesiz bir surat ifadesiyle izlemişti. Benim içeri girdiğim gibi ise yönünü erkekler tuvaleti olmayan bir yere çevirdiğini kapı deliğinden gördüğüm gibi birkaç saniye sonra peşine takılmış ve kısa bir süre izini kaybetme gibi bir durum yaşadıktan hemen sonra onu tekrar bulmuştum. Hem de restoranın arka çıkış kapısından personellere ait olduğu yazan bir bölümde siparişi alan garsonun burnunu kırarken!

Şiddetin her türlüsüne maruz kalan benim için gördüğüm görüntü uzun bir süre bedenimin tutulu kalmasına sebep olmuştu. Zaten çok geçmeden Ares şans eseri soluklandığı bir anda çevresine bakınırken beni fark etmişti. O andan sonra yerde yatan adamı yanında olduğunu yeni fark ettiğim iki adama bırakmış ve onu hastaneye götürmelerini söylemişti. Ardından gerçekten de lavaboya gitmiş ve masaya dönmüştük. Bu süreçte ben hiç konuşmamıştım. Lavabodan çıktıktan sonra sadece Ares konuşmuş ondada ufak bir sinir attığını söylemişti.

Şaka ama sinir krizi geçirtecek kadar gerçekti tüm bunlar! Onu ilk defa böyle görüyordum ve bundan pek de hoşlandığım söylenemezdi. Gözü tamamıyla dönmüş gibi değildi, kontrolü kendindeydi ve kendinden de oldukça emindi.  Ve bence işin korkutucu tarafı da tam olarak buradaydı.

Sessiz ama içten uzun bir soluk verdim. Son birkaç dakikadır aynı lokmayı ağzımın içinde evirip çeviriyordum. Sıkılmıştım. Ben bu geceyi böyle düşünmemiştim. Ares'e olan kırgınlığıma rağmen bile böyle düşünmemiştim.

LÂL -EHVENİŞER-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin