Trajik Bir Romanda Kocamla İlgilenmek

1.BÖLÜM

Bölüm 1

Normal bir gündü. Her zamanki gibi patronumun tacizinden bitkin bir halde işten ayrıldım. Yaya geçidinin önünde durdum, ışığın değişmesini bekledim ve ışık yeşile döner dönmez hemen ileri doğru bir adım attım.

Ama çok yorgun olduğum için başım öne eğik bir şekilde yürürken, aniden gözlerime parlak bir ışık parladı ve bir arabanın kornası doğrudan kulaklarıma çınladı. Başımı kaldırmadan bedenim bir anda savruldu ve yere düştü. Her türlü sesi duyabiliyordum: Biri çığlık atıyor, mırıldanıyor, insanlar yaklaşıyor. Ama odaklanmam arttıkça yavaş yavaş gözlerimi kapattım.

Öldüğümü fark etmeden gözlerimi açtığımda yataktaydım. Yanımda bir adam vardı.

'Ne oluyor be. Bu bir rüya mı?'

Bu ancak rüya olabilecek bir durumdu, ben de öyle olduğunu düşündüm.

"...Eş?"

Alçak ve çok kısık sesli bir adam bana bakıyordu. Belki de kaza nedeniyle baş ağrısı devam etti. İstemsizce kaşlarımı çattım. Sanki henüz ölmemişim gibi görünüyordu. Evet bu kesinlikle bir rüyaydı.

"Üzgünüm. Daha iyisini yapacağım..."

Ha? Neyi yanlış yaptın ve neyi daha iyi yapacaksın?

Bunu düşündüğüm anda adam çıplak vücudunun üst kısmını kaldırdı ve aceleyle beni öptü.

O zaman, o adam gibi benim de hiçbir şey giymediğimi fark ettim. Çünkü adamla temas eden vücut çiğ hissediyordu.

'Ne... ne var bunda?'

Adamın nemli ve yumuşak dili, hiç farkına varmadan, hafifçe aralık dudaklarımın arasından kayarak ağzımın her köşesine girdi. Özellikle dili damağımı sıyırıp inatla kendi dilimle buluşmaya devam ettiği anda tüm vücudum gıdıklandı ve aynı zamanda altımın ıslandığını hissettim.

Adam da bunu hissetmiş olmalı ki birden içimde bir şeyler kıpırdadı. Yavaş yavaş büyüdü ve beni tamamen ele geçirdi ve o andan itibaren yavaş yavaş vücudunu hareket ettirmeye başladı.

"...Heuuk."

Dayanılmaz bir inilti dudaklarımın arasından aktı ve anında kendime geldim. Ne olduğunu anlayamayacak kadar saf değildim. İçgüdüsel olarak adamı elimden geldiğince sert bir şekilde ittim. Daha sonra adamın kucağından kurtuldum, vücuduma bir battaniye sardım ve yataktan atladım.

"N-bu nedir!"

Rüya olsa bile bu benim hayal edebileceğim bir şey değildi. Ona bağırdım. Ancak ne kadar yapsam adam bana şaşkın bir ifadeyle, neredeyse ağlayacakmış gibi baktı.

"Karım... Neyi yanlış yaptım? Düzelteceğim. Beni Affet lütfen."

"Neden bahsediyorsun!"

Bu rüya da neyin nesi? Neden bu adamın karısıyım?

'Bu arada... Bir rüyada hisler hissedebiliyor musun?'

Aşağıda hissettiklerim o kadar canlıydı ki...

Böyle bir şüpheyle adamın gözlerine doğrudan bakamadım, bu yüzden utanç içinde başımı yana çevirdim.

"Lütfen örtün!"

Battaniyeyi aldığıma göre o da kendine örtecek başka bir şey bulmalı. Nasıl bu kadar dikkatsiz davranıp öylece oturabiliyordu?

Dik duran adamın muhteşem şişkinliğini unutamadığım için başımı çılgınca salladım.