Trajik Bir Romanda Kocamla İlgilenmek

Bölüm 59

'Logan, ne kadar yaşayabilirim?'

'Hanımefendi...'

'Kalbimin artık zar zor attığını hissediyorum. Tek seferde bir adım atmak bile zordu.'

'Üzgünüm. Hanımefendi...'

'Haa, Bleon... Bleon'a ne dersin? O nasıl?'

'...Dük iyi durumda. Philia Dük'e iyi bakıyor...'

'Memnun oldum. Çok memnun oldum.'

Bunun gerçekten bir rahatlama olduğunu düşündüm. Ama her ne kadar bunun bir rahatlama olduğunu düşünsem de, benim gibi şeyleri kafasında unutup mutlu bir şekilde gülen kişiyi düşündükçe kalbim hızla çarpıyordu.

'Ah, acı yine geliyor. Gidebilirsin. Uyumaya ihtiyacım var.'

'Sana yatağına kadar rehberlik edeceğim.'

'Teşekkür ederim. Bir sonraki sefer... Hayır. Güvenle geri dönün.'

Bazı nedenlerden dolayı bugün Logan'ı son görüşüm olacakmış gibi hissettim. Bu yüzden ona gelmemesini söylemeye çalıştım ama gereksiz bir şey söylüyormuşum gibi göründü, bu yüzden ağzımı kapattım. Logan'a yaslandım ve zar zor yatağa doğru yürüdüm.

Yatağıma uzandım ve derin bir uykuya daldım. Rüya yeniden değişti. Hayır, hatırladım. Şimdi hatırladım. Bunlar sadece hayal değildi. Bunlar bilinçaltımda uyuyan anılardı.

Birinin kapıyı çalmasıyla uyandım. Bu Logan olmalı. Yataktan kalktım ve her seferinde ağır bir adım atarak sarkık bedenimi sanki aşağıdan çekiliyormuş gibi ayağa kalkmaya zorladım.

'Logan, bugün...'

Kapıyı açtığımda karşımda Logan değil Bleon duruyordu.

'Bleon' mu?'

Onu aradım ama cevap vermedi. Birini öldürmek istiyormuş gibi görünen öldürücü bir ifadeyle bana bakıyordu.

'...Demek buradaydın.'

'Burada ne yapıyorsun?'

Bana öyle kanlı, soğuk, zalim bir ifadeyle bakıyordu ki. Ama yine de onu ölmeden önce görmek beni daha iyi hissettirdi.

Buna rağmen, bir hoşnutsuzluk ve duygusuzluk maskesiyle, açık açık konuştum onunla, gerçek duygularımı asla göstermedim.

'Aramızda söylenecek başka bir şey kaldığını sanmıyorum.'

'Hala söyleyecek bir şeyim var.'

Bunu söyledikten sonra Bleon bileğimden tutup beni evin içine sürükledi. Sonra etrafına baktı, yatağa yöneldi, beni yatırdı ve üzerime tırmandı. Sırtımı yatağa gömdüğümde şaşkın gözlerle ona baktım. Hiç bu kadar şiddetli davrandığını görmemiştim.

'N-ne yapıyorsun... mmph!'

Konuşurken dudaklarım onun tarafından yutuldu. Aç bir hayvan gibi sabırsızca dudaklarımı ve dilimi emmeye başladı. Farkında olmadan uzun bir süre sonra onunla öpüşmeye kapıldım ve sonra bir anlığına aklım başıma geldi. Dilini sertçe ısırdığımda kan tadı geldi ve Bleon hafifçe geri çekildi.

'Ahh.'

'Kirli.

Zamanı kaçırmadım ve sanki bana çok kirli bir şey dokunmuş gibi ona tükürdüm.

'Neden buraya o iğrenç derecede kirli vücutla geliyorsun? Başkalarının dokunduğu şeylerle oynamak gibi bir hobim olmadığını söyledim.'