Trajik Bir Romanda Kocamla İlgilenmek

Bölüm 9

"Tamam, hemen orada olacağım."

"Evet."

Buraya gelmesini beklemediğim McCain Holster'la tanışmak için doğruca oturma odasına yöneldim. Özetlemek gerekirse McCain Holster, kısa sürede İmparatorluğun kahramanı olarak adından söz ettirecek harika bir adamdı.

'Ama sonunda öldürüleceği söylendi. Belki?'

Ne yazık ki savaş alanında pek çok kişiyi koruduktan sonra kısa bir hayat yaşadı. Onun savaş alanındaki kahramanlıklarından sık sık bahsedilmiş ve romanda kısaca yer alan bir kişiye göre oldukça fazla ayrıntıya yer verilmiştir. Ve McCain Holster'ın Philia ile bir bağlantısı vardı.

Orijinal hikayede Philia, Bleon ile yirmi dört yaşındayken tanışmıştır ancak bundan önce kıtada savaş çıkmış ve bu durum soyluların ve şövalyelerin savaşa katılmasına neden olmuştur.

Philia ve McCain ilk kez orada tanıştı çünkü o da savaş alanındaki şövalyelere doktor gibi davrandı ve onun önderliğindeki şövalyelerle ilgilendi. Bleon savaşa katılmadı çünkü İmparatorluğun Bleon gibi mirasçısı olmayan haneler için bir istisnası vardı.

'Ama o kişi burada şövalye komutanı olmak için mi başvurdu?'

McCain Holster özgür bir ruhtu. Nereye gittiğini anlayamıyordunuz ve yapmak istediği her şeyi yapan bir kişiliğe sahipti. Buna rağmen yetenekleri olağanüstüydü ve karakteri sayesinde başkalarının aklına gelmeyecek bir stratejiyle savaşı zafere taşıdı. Onu tanıyan tüm şövalyelerin idolüydü.

Dükalık şövalyelik nişanına başvurduğunda ne düşündüğünü bilmiyorum ama zaten onun için uygun bir pozisyon olmadığı açıktı.

'Önce onu görmeliyim.'

Onu işe alma konusunda kararlı değildim ama aynı zamanda pervasızca gönderilecek bir adam da değildi. Onunla buluşmak için salona doğru ilerledim. Salona girer girmez, kendisi oturuyor olmasına rağmen, iri yapılı bir adamla göz teması kurdum. Bleon oldukça iriydi ama bu adam Bleon'dan biraz daha büyüktü.

'Bu kadar büyük olmak için buradaki erkekler ne yiyor?'

Adam bana baktı ve ayağa kalktı. Sonra tek eliyle koyu renk saçlarını taradı ve beni gülümseyerek selamladı.

"Ben McCain Holster'ım."

"Astell Einer."

Romanda oradan oraya zıpladığı için biraz endişelendim ama aristokrat olduğu için kibar birine benziyordu.

"Lütfen oturun."

Onu oturmaya davet ettim ve ben de karşısındaki koltuğa oturdum.

"Ailemizin şövalye tarikatının komutanı olmak için mi başvurdun?"

"Evet bu doğru."

"Marquis Holster'ın oğlu için çok çirkin bir pozisyona benziyor."

Bir Marki'nin konumu Dük'ünkinden bir seviye daha düşük olsa bile, burası bir Markiz'in genç lordunun çalışması için kötü bir yerdi. Bir Ducal ailesinin komutanlığı pozisyonuna neden başvurduğunu anlamaya çalıştım.

"Ailemiz şövalyelerimizi bir araya toplamayalı uzun zaman olduğundan, elbette onlara liderlik edecek düzgün bir kişinin olmasını istiyoruz. Ama efendim, siz fazla niteliklisiniz."

"Bu iyi. Bana kötü davranman önemli değil."

Bunu söyleyerek sırıttı. Bir düşününce, bu adamın gülümsemeleri onu ağırlaştırıyor gibiydi. Benimle konuşurken sürekli gülümsüyordu.