Trajik Bir Romanda Kocamla İlgilenmek

Bölüm 54

"Anlıyorum... Yaşayacağım... Geri döneceğim. Her iki durumda da, kesinlikle sana geri döneceğim, Karıcığım."

Bleon sonunda bana duymak istediklerimi söyledi. Sesi çatallı ve umutsuzdu ama benimle her zamankinden daha ciddi bir ses tonuyla konuştu.

"Evet. Lütfen bana geri dön."

Bu sözlerle birbirimize doğru koştuk.

"Hımm...!"

Şu an çıldırmıştık. Asla ayrılamayacağımızı düşünerek, Bleon ve ben sanki birbirimizin dudaklarını yutuyormuş gibi birbirimize imreniyorduk. Onun diliyle benim dilim iç içe geçti ve ben ona yalnızca ona yakınlaşmak istediğimi söyledim.

"Ha-uh, haahk..."

Uzun öpücüğün ardından Bleon'un dudakları ensemden göğsüme doğru ilerledi. Kıyafetler çoktan yırtılmıştı, bu yüzden üzerimizde hiçbir şey olmadan yatakta yatıyorduk. Bleon iki eliyle göğüslerimi ovuşturdu, ardından avuçlarıyla tamamını ovuşturdu. Avuçlarına temas eden meme uçları bir anda dikleşti.

"Hngg..."

"Beğendin mi...?"

"Mmngh, güzel, git, ah!"

Bleon sol memeyi ağzıyla ısırdı ve meme uçlarını diliyle yuvarladı. Yavaş yavaş artan bir uyarılma duygusuyla sağ göğsümü elimle tuttum.

"Evet. Ben de bu tarafı tutacağım, o yüzden bekle."

"Huu, ung, acele et!"

Sızlanmam üzerine Bleon sağ göğsümle oynayan elimi bıraktı ve yakaladı. Daha sonra sol tarafına eziyet eden dudaklarını sağa kaydırdı ve kırmızı bir meyve gibi dimdik duran meme ucunu açgözlülükle emdi.

"Haangh, uhng...!"

Ben sadece göğüslerimi okşamanın zevkine sırılsıklam olurken, Bleon'un eli bir anda bacaklarımın arasına girdi ve klitorisi yukarı aşağı hareket ettirirken belim seğirdi ve hafifçe sıçradı.

"Ahhh, ah..."

"Sen de burayı beğendin mi?"

"Evet. İyi..."

Dokunduğu her yer hoşuma gitti ama hassas duyularımın yoğunlaştığı yerleri ovaladığında hazzı daha kolay hissettim. Bana oraya dokunduğunda inlediğim sırada Bleon'un parmaklarından biri girişi ovuşturdu ve içeri girdi.

Daha sonra göğsüme dokunan elini indirip bacaklarımı daha da açtı ve ciddi bir şekilde hareket etmeye başladı. Aşırı heyecandan kaynaklanan sıvılar parmaklarının yolda rahatça hareket etmesine yardımcı oldu ve odayı müstehcen, ıslak bir ses doldurdu. Şimdi girişin içinde iki parmak iç duvarı sıkıca dolduruyordu.

"Ahhhh, ahh...!"

"Bu çok sıkı..."

"Hngh, Bleon......."

"Sadece iki parmağınla o kadar dolu ki, benim şeyimi kabul etmen çok şaşırtıcı, Karıcığım."

Bleon, bugün bunu yapmayı tamamen isteyip istemediğini bile bilmediğim müstehcen sözler söylüyordu. Ancak hiç de rahatsız edici değildi, her zamankinden farklı bir uyarıcı olarak geldi ve beni daha da tahrik etti.

"İşte, burayı beğendin mi?"

Sonra birdenbire Bleon belli bir noktayı hızla içeri sürttü ve çok geçmeden doruğum geldi ve çığlıklarım odaya yayıldı.

"Nngh, haangh, hhaahngg...!"

Parmaklarını çıkardıktan sonra bile nefesim kesiliyordu ve heyecan hemen kaybolmadı. Sırtım kendiliğinden seğirdi.