Trajik Bir Romanda Kocamla İlgilenmek

Bölüm 26

'Haa, hımm!'

'Eş...!'

'B-Bleon!'

Bleon yumuşak çarşaflara gömülmüş bana bakıyordu, gözlerinde ateş vardı, bedenlerimiz o kadar yakındı ki aramızdan tek bir kağıt parçası bile kaçamazdı.

'Haa, karım...'

'Mmmh, mngh, ha, daha sert...!'

Ve sanki isteğim onun içinde bir değişiklikmiş gibi, Bleon'un beli daha önce olduğundan çok daha farklı bir şekilde şiddetle hareket etmeye başladı.

'Hmmh, aanggh, daha sert! Hnnngg!'

'Eş...!'

'Yapma, hiçbir şeyi düşünmeme izin verme, lütfen! Hımm!'

Üyesi çılgınca bana doğru ilerlerken, şu anda hissettiklerimden başka hiçbir şey düşünemiyordum. Ben sadece böyle olmak, onun kollarında zevke kapılmak istedim.

'Hnngh, daha fazlası! Mıhh...!'

'Huek, karım, iyi mi...?'

'Mmngh, haanggh, güzel, yani, güzel! Mımmmh!'

Sonra Bleon kalçalarımı yakaladı, kaldırdı ve vücudunun alt kısmına vurdu. Ve belki de şimdiye kadar tam olarak içeri girmemişti, bu yüzden onun iç duvarlarıma daha da derinlemesine girdiğini hissedebiliyordum. Erkekliği beni sıkı sıkıya doldururken, içimdekiler onun izinsiz girişini memnuniyetle karşıladı ve defalarca sarsılıp direğini emdi.

'Hah, ah! Aaangh!'

'Ah, Astell...!'

Bana deli gibi vurduğunda duvarlarım deli gibi titremeye başladı ve beni yavaş yavaş tüketen aşırı bir zevk hissettim. Doruğa ulaştığımı bilmesine rağmen Bleon'un hareketleri hiç yavaşlamadı. Durdurulamaz bir güçle içeri girmeye devam etti.

Heyecan verici bir inilti ile adımı söylemeye devam etti ve ben de onun hareketlerine uygun olarak zevkle inledim. Kendimi çaresiz hissettiğimde, sanki ondan asla kurtulamayacakmışım gibi kollarımı Bleon'un boynuna doladım. Ancak tutkuyla bulanıklaşan görüşüm netleştiği anda, tanıdığım Bleon'dan garip bir şekilde daha olgun bir yüz görüş alanıma girdi.

Daha sonra kollarında dayanamadığım korkunç bir his hissettiğimde bilincimi kaybettim.

* * *
"Uyanık mısın?"

Bir elin saçlarımı okşadığını hissettim ve alçak ama şefkatli bir ses kulaklarımı doldurdu. Şaşkın bir ifadeyle yanıma yattım ve beni tutan Bleon'a baktım. Daha sonra alnımdaki bir tutam saça dokunup kulağımın arkasına sıkıştırdı.

'Ne?'

Bunun sadece bir rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu anlayamadım. Ama bir anda kalbim yeniden battı ve acımasızca çarpmaya başladı.

"...Hmm."

'Uyanığım.'

Cevap verdiğimde uyandım ve gözlerimi aceleyle açtığımda onun kıyafetli olduğunu gördüm. Ve ancak o zaman battaniyenin altındaki vücudumun durumunu hissettim. Açıkçası ben de kıyafet giyiyordum ve etrafıma ne kadar bakarsam bakayım fiziksel bir dolanma belirtisi yoktu.

"Vay canına."

Bu bir rüyaydı. Çok gerçekçi görünen bir rüyada bacaklarımın arası ıslaktı. Elimde değildi.

'Bu çok kirli bir rüya.'
Ayrıca Bleon'la... Bleon'la ilgili hiç böyle düşünmemiştim, bu yüzden biraz suçluluk hissettim. Ancak... Onu rüyamda görmek biraz tuhaftı. Aniden Bleon'a baktım.