Trajik Bir Romanda Kocamla İlgilenmek

Bölüm 43

Ofiste yaşananların ardından sıradan bir gün daha geçti. O kadar meşguldü ki tüm işin sadece Bleon üzerinde yoğunlaştığını ve bahçe partisi gününe kadar biraz boş vakti olduğunu fark etmedim bile.

Gün batımında hazırlanıyorduk ve bir faytonla Aris Markizliği'nin evine doğru yola çıkıyorduk. McCain bu sefer eskort şövalyemiz olmaktan izin aldı. Bunun nedeni, Kılıf Markizliği Lordu olarak bu bahçe partisine katılması nedeniyle ona tatil vermemdi.

Bugün Bleon koyu lacivert bir takım elbise giymişti ve bu ona o kadar yakışmıştı ki Bleon'un güzelliği daha da ön plana çıkmıştı. Ve soluk altın renginde zarif ve muhteşem bir elbise giydim. Öne çıkmak istemedim ama Hares'e geldikten sonra Bleon'la yaptığım ilk sosyal partiydi, bu yüzden bilerek biraz daha çaba harcadım.

"Yine de mutluyum. Yani işin neredeyse bitti. Neredeyse tek başıma gidecektim."

"Biliyorum. Eşimin tek başına gitmesine asla izin vermeyeceğim" dedi.

"Bu Dük'ün bir yetişkin olarak gittiği ilk parti."

"Evet..."

"Bu sefer gidip birçok insanla tanışmak istiyorum. İkimiz de."

"Evet..."

Bleon pek motive olmayan bir sesle cevap verdi. Ama geçen sefer yaptığım gibi ona bu kadar boyun eğmeye hiç niyetim yoktu. Bu yüzden endişeli ifadesini görmezden gelmeye çalıştım ve söylediklerime devam ettim.

"Leila ve McCain Holster da gelecek, yani muhtemelen sorun olmayacak."

Yabancılarla dolu bir yere gitmiyorum ama az da olsa tanıdığımız birinin olduğunu bilmek içimi rahatlatıyor. Ama yine de, belki de sadece ben öyleydim, Bleon'un kaşları çatıldı.

"Kocam bugün ilk kez gördüğü insanların önünde yüzünü bu şekilde kırıştırabilir mi?"

"......."

Şaka amaçlı bir şey söylememe rağmen kendini pek iyi hissetmediğinden Bleon cevap vermedi.

"Kaygılı mısın?"

"...Evet."

"Neden endişelisin?"

"......."

Bleon yine çenesini kapalı tuttu.

"Bana güvenmiyor musun?"

"Hayır hayır...!"

Bleon bunu şiddetle reddetti ve şiddetle başını salladı.

"Bu sana güvenmediğimden değil karım, sadece..."

Endişesinden habersiz olmadığım için yana döndüm ve onu kollarıma aldım. Ancak onu sıkı tutmak istersem Bleon'un vücudunu tutacak kadar büyük değildim. Bu yüzden onu Bleon'un iki koluna da zar zor dokunacak kadar yakın tutarak yüzünü omzuma yasladım ve konuşmak için dudaklarımı açtım.

"Dünyadan yeni çıktım ve hiçbir şey yapmadan bu şekilde kalamam. Bleon, Einer Dükalığı'nın başıdır. Yani kafa olarak yapmanız gerekeni yapmalısınız. İyi uyumadığını ve çalışmakla meşgul olduğunu herkesten daha iyi biliyorum. O halde biraz daha fazlasını yapalım. Geçmişi telafi etmek için senin yanında çok çalışacağım. Anlamak?"

dedim onu ​​yumuşak bir ses tonuyla sakinleştirerek.

"...Anladım, Karıcığım."

Sesi hâlâ hiç öyle gelmiyordu ama yine de bana cevap vermiş olduğu için rahatlayarak iç çektim. Daha sonra beğendiği kelimeleri seçip konuşmaya devam ettim.