Trajik Bir Romanda Kocamla İlgilenmek

Bölüm 55

Trans halindeyken, sanki şeytanın baştan çıkarıcı fısıltısını dinliyormuşum gibi, Bleon beni nazikçe geri itti ve bu sessizliği izin olarak kabul etti. Sonra geniş açık kalçalarımdan altımda uzanan kalın uzunluğunun tamamı ortaya çıktı. Bakışlarımı başka yöne çevirmeden ona dikkatle baktım ve Bleon'un büyük eli penisinin etrafına dolandı.

Daha önce yaptığım beceriksiz hareketlerin aksine ustalıkla okşamaya başladı. Daha önce olduğu gibi, uçtan aşağıya doğru akan bölgeyi erkekliğinin her yerine sürttüğünde, etler birbiriyle çarpıştı ve sürtünme sesi, susturucu bir ses ile karışarak yankılandı. Bu ses, o sırada uyandığımda duyduğum sesle o kadar aynıydı ki, tüylerim diken diken oldu.

"Hıh, haa..."

Başının üstündeki inleme sesine baktığımda gözleri zevkle doldu.

"Eşim bana bakıyor ve sanırım ben zaten geleceğim..."

Peki ya dokunursam? Dokunsam daha hızlı gelmez mi? Bunu düşündüğüm anda elim kendiliğinden ona dokundu. Ve hızla uzunluğu okşayan müstehcen elinin yanından, en hassas sinirlerinin olduğu kör ucunu dikkatlice ovuşturdum.

"Hah, karım..."

Dürüst olmak gerekirse ağzıma koymayı bile düşündüm ama o kadar büyük bir kısmı ağzıma sığdırabilecek gibi görünmüyordum. Ben de uzlaştım ve onun yerine elimi kullanarak onu uyarmaya devam ettim. Bleon'un nefesi aniden sertleşti.

"Huu, hah, nngh, Karısı, A... Astell, nnnngh...!"

Elimi onun uzunluğunun üzerine yerleştirdim, parmaklarımı onun üzerine kapattım ve deli gibi okşamaya başladım. Karnının derinliklerinden geliyormuş gibi görünen yoğun bir inlemeyle birlikte yapışkan beyaz bir sıvı fışkırdı. Durdurmaya bile fırsat bulamadan dışarı fışkıran sıvı, acımasızca yüzümün, göğsümün ve vücudumun diğer yerlerinin her yerine yayılmıştı. Ona şaşkınlıkla baktım.

"Haa, özür dilerim. Karısı... Bunu yapmak istemedim..."

Bleon derin bir nefes aldı ve utanmış bir yüz ifadesiyle eliyle seks adamlarını aceleyle üzerimden sildi.

"Ben-sorun değil."

Kendisini oldukça sert bir şekilde suçluyor gibi görünüyordu ve ben iyi olduğumu söyleyerek beceriksizce gülümserken Bleon nazikçe yüzümü tuttu ve bana bir öpücük verdi.

"Seni seviyorum. Seni seviyorum Astell.

"Evet. Ben de."

"Seni seviyorum."

"Evet, ah, mmph..."

Tutkulu itirafla birlikte hafif öpücük aniden yapışkan ve erotik bir öpücüğe dönüştü. Dilimi çıkarıp yutacakmış gibi emerken, Bleon sertleşmiş erkekliğini yeniden klitorisime ve giriş bölgeme sürmeye başladı.

"Hı hı hı."

"Çok ıslanmışsın, karım."

"Hnngg, ahhhk, ah..."

"Bunu koyabilir miyim...?"

Bleon'un dediği gibi, onun zevk almasını izlerken ıslaklığım kalçalarıma damlıyordu, bu yüzden içeri girmeye hazırdı.

"Uhngg, koy şunu, mmngh, içeri..."

Takmak istediğimde Bleon belimi hafifçe kaldırdı, penisinin ucunu açıklığa hizaladı ve hemen kalçalarımı aşağı indirdi.

"AHH...!"

Büzülen iç duvarları çizerken içeri giren kalın et, içerinin en hassas yerine dokundu ve bir anda tüm vücudum ürperdi. Ancak Bleon bunu tek başıma hissetmeme izin vermedi ve hemen belimi yukarı kaldırmaya ve ağırlığını güçlü bir şekilde vurmaya başladı.