Trajik Bir Romanda Kocamla İlgilenmek

Bölüm 69

Önümdeki masaya zar zor eğilerek ve Bleon'un sağlam bedeni arkamda dik dururken, bu duygudan umutsuzca sakinleşmeye çalıştım ama hâlâ içeride olan sütun yeniden hareket etmeye başladı.

"Ah, Bleon, ha?"

Hala sağlam ve kalın olan erkeklik, iç duvarı küçük hareketlerle uyardıkça, gelişmiş duyularımı sakinleştirme çabalarım boşa çıktı.

Aniden belime sarılan kalın kolunu tuttum.

"Bleon. Lütfen...!"

"Ha, lütfen ne...?"

Yavaş yavaş hareket edip beni ele geçirmesiyle çözülmeyen zevke bir duygu daha eklendi.

"Ahng, wa, bekle, ah-hı."

Ona bir süre beklemesini söylemek istedim ama inlemelere kapıldım ve sözler kesildi. Ve belki de sözlerimi yanlış anladı, elinin klitorisime dokunduğunu hissedebiliyordum.

"Yap, yapma, hu-ung, ahng!"

Sonunda, 'yapma' kelimesi ağzımda kaldı çünkü doğru düzgün söyleyemedim ve Bleon'un hareketlerini çaresizce kabul etmekten başka seçeneğim yoktu.

"Aman, ha-ang, ha, ah-ha!"

Bleon vücudunu hareket ettirdi ve parmak uçlarıyla tamamen penisimin içine batmış olan hassas bölgeye hafifçe sürttü. İçeride ve dışarıda hassas yerlerden aynı anda uyarıldığım için boğulma hissi daha da devam etti.

"Huang, ah-huuhk, Bleon...! Hah!"

"Yani söyle. Astell..."

Beni çağıran tatlı sesin aksine, alt bedeninin hareketi çok vahşiydi. Bleon'un dualitesi bedenimi daha da heyecanlandırdı.

Ve bir süre sonra vücudumun her yerindeki hisler yeniden uyandı ve sanki dünya yok olmak üzereymiş gibi inledim.

"Haaahhngg...!"

"Ah!"

Doruğa bağlı olarak duvarlarım kontrolsüz bir şekilde dalgalanırken Bleon'un alçak iniltisi duyuldu. Daha önce olduğu gibi erimiş düşüncelerime yetişmek için, durma belirtisi göstermeyen titreyen camı hissederek, olabildiğince uzun bir süre nefes verdim.

"Huuu... Ha-uh..."

"Eş..."

Ancak Bleon'un beni çağıran sesiyle kaygı arttı. Sesi duyan herkese tatminsiz geliyordu.

'Bekle, bana söyleme...'

Bir düşününce, içindeki eti sanki doruğa ulaşmamış gibi hâlâ sertti.

'Bu değil.'

Zaman çoktan geçmişti ve eğer burada dilediği gibi daha fazlasını yapsaydı gün bitebilirdi.

"Ah-ha, ah! B, Bleon!"

Tekrar hareket etmeye çalıştığında bu sefer asla pes edemeyeceğimi düşünerek acilen onu aradım.

"Huk, sto, kes şunu!"

Ve bu kez hiçbir zaman zevke kapılmamak için kararlı bir sesle bağırdım ona.

"...Eş?"

İşe yaradığında Bleon'un şaşkınlık dolu sesi arkamda duyuldu ve hareketleri durdu.

"Benim için zor... Duralım, tamam mı?"

"Karım, senin için zor mu?"

"Evet..."

"...Gerçekten durmamı istiyor musun?"

"Evet... Yani... Hnngh."

Defalarca beni kontrol ettikten sonra yorgun bir sesle bunun yorucu olduğunu söylediğimde sütunu hiç tereddüt etmeden hemen içimden kaydı. Duvarı kaşımanın canlı hissi karşısında bedenim hafifçe titredi.