Trajik Bir Romanda Kocamla İlgilenmek

Bölüm 71

Beni tutan eli sinirle sıktım. Hamile kaldığım ve altı ay boyunca çocuğumuzu taşıdığım için, Bleon ve ben hiç bu kadar zamana sahip olamadık.

Vücudum eskisinden daha sağlıklı olsa da geçmişin acı hatıraları hâlâ aklımdaydı. Bleon bunu benim kadar iyi biliyordu; bir çocuğu kaybetmenin ne kadar üzücü olduğunu ve bunun sonucunda ne kadar acı çekmek zorunda kaldığımı açıklamama gerek yoktu.

Bu yüzden birbirimizle gereğinden fazla temastan, hiç konuşmadan kaçındık. Tabii doktor, durumum zaten stabil olduğu için çok yoğunlaşmadığı sürece önemli olmadığını söyledi. Ancak birileri -uzman da olsa- beni temin etse de kaygılar bir anda eriyen kar gibi ortadan kaybolamazdı.

Ancak bu arzumun tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmiyordu. Rahmimdeki çocuğu koruma isteğim bir yana, ona olan özlemim her zaman hayatımın en büyük parçası oldu. Bana verdiği zevkin ne kadar çılgın olduğunu ve içimi doldurduğunda hissettiğim tatminin ne kadar büyük olduğunu biliyorum, bu yüzden buna katlanmak benim için her gün zordu.

Ve sonunda, şu ana kadar içimde tuttuğum patlayan duygularla birlikte, bunca zamandır tutunduğum neden de kesildi.

Yan yatan ağır bedenimi şehvetli yüzüne çevirdiğimde aceleyle boynunu tuttum ve dudaklarını öptüm.

"Karısı... Mmh!"

İlk başta Bleon yaptıklarıma çok şaşırdı, kasıldı ve hiçbir hareket göstermedi. Ama aktif olarak dilimle dudaklarını yaladığımda ve ağzının iç kısmına dokunduğumda kararlıydı. Bu yüzden yanağımı tuttu ve öpücükler yağdırmaya başladı.

Uzun zamandır gündüz değil, şimdi geceleri bana dokunan dudakları son derece nemli ve kendinden geçmişti. Belki de atmosfer yüzünden tükürüğünün tatlı bir tadı vardı. Bleon'a daha yakın olmak istedim ama çıkıntılı karnım yüzünden bu hiç de kolay olmadı.

Sonra üzerime büyük bir gölge düştü. Bleon kollarından destek alarak vücudumun üzerine tırmandı. Dudaklarını kaybetmemeye çalışarak başımı hareket ettiği yöne doğru hareket ettirdim. Tabii o da çenemi hafifçe tutup dudaklarımızı birbirine bastırdı. Bir süre sonra dudaklarımız hafifçe aralandı ve tükürüğümüz uzadı.

"Haa..."

"Haa..."

Birbirimize kısa bir mesafeden öpüşmenin engellediği nefesleri seçtik.

"Ble... hnn!"

Nefesim kesildiğinde adını seslenmek üzereyken Bleon'un kafası ensemde gömülü kaldı. Daha önce ensemimi yalamıştı ama bu sefer yan yattığı için diliyle yanını yalayıp emdi.

"Ah, nhhh!"

Çarşafları yakaladım ve sığ bir inilti çıkardım. Uzun bir süre sonra görüştüğümüzde gizli yerimin hafif bir okşamayla ıslandığını hissettim.

"Hı hı..."

"Haa, karım."

Bleon diliyle boynumu yalarken eli göğsüme dokundu. Bana dokunmaya başladığı andan itibaren heyecandan göğüs uçlarım çoktan gömleğin ince kumaşından dışarı fırlamıştı. Başımı hafifçe eğdiğimde hamilelik öncesine göre çok daha büyük hale gelen göğüslerimin onun iri ellerine sıkıştığını gördüm. Bakışlarımın farkında olan Bleon, yavaş eliyle kıyafetlerin üzerinde yükselen meme uçlarını ovmaya başladı.

"Heuk, ah, uh-ng!"

Göğsümün ucundan başlayan zevk yavaş yavaş tüm vücuduma yayılırken bacaklarımın arasındaki kısım gıdıklanıyor, kalçalarımın farkına varmadan yukarı aşağı hareket etmesine neden oluyordu.