FİNAL

7.7K 255 19
                                    


6 Yıl Sonra

Herkes mezarlığa gitmiş Zeynep kendi kızı Sevda ve Elif'in oğlu Umut'la evde kalmıştı. Üzgün bedeni zaten mezarlıkta olanları kaldıramayacaktı. Elif hamile olmasına rağmen gitmek için diretmişti. Çocukların oyununu izlerken düşüncelere dalıp giden Zeynep gelen arabaların sesini duymamıştı. Kapı çalınca irkilip kapıya doğru ilerledi. 

''Umut, Sevda'ya dikkat et teyzem.'' demeyi ihmal etmedi.

Umut hemen küçük kızın elini tutup onu durdurdu. Sevda çok yaramaz bir kızdı. Umut altı yaşına gelmesine rağmen iki yaşında ki bu kız kadar hoplayıp zıplamıyordu. Babasının gidişini Sevda ile vakit geçirerek görmezden gelmeye çalışıyordu. Yoksa küçük kalbi buna kırılmadan edemiyordu. Annesi çok üzgündü. Mezarlıktan geldiklerinin bilincinde olduğu için annesine uzak bir köşe de Sevda ile ilgilenmeye devam etti.

Kapıyı açan Zeynep Elif'e sarıldı önce ve diyecek tek kelime bulamadı. Böyle olsun kimse istemezdi. Herkes çok üzgündü. Elif'in ardından eve giren Mihrimah, Ali, Sinan ve Alp içeri geçip geniş salonda ki koltuklara yığılır gibi oturdular.

Kimse tek kelime etmiyordu. Elif karnını tutuyor ve oğlu Umut'u izliyordu. Çocukların mırıldanma gibi gelen seslerinden başka tek bir ses dahi çıkmıyordu. Zeynep kalkıp kızı ve arkadaşının oğluna göz atarak mutfağa geçti. Büyük bir sürahiye su doldurup tepsiye koyduğu su bardaklarını tek tek doldurdu. Salona döndüğünde hepsini aynı vaziyette görmek içini burktu. 

Elif2in önüne eğildi ilk ''Su iç çok ağlamışsın.'' diyebildi. Elif karnında ki kızı için bir kaç yudum su içti. Bardağı karnına dayayıp çocuklara bakmaya devam etti. Zeynep suları dağıtırken etrafı Sinan'ın telefon zil sesi doldurdu.


''Efendim.'' diye yanıtladı telefonu Sinan. Arayanın kim olduğuna bile bakmamıştı. ''Ne demek uyandı. Niye bize şimdi haber veriyorlar karısı hamile hali ile helak oldu. '' diye bağırırken heyecanla ayağa kalktı. Günlerdir gülmeyen kocası telefonu kapatıp gülerken sıktığı yumruğunu ısırdı.

''Yenge sakın doğurayım falan deme bak Fatih uyanmış. Katillerin eşkalini verecek kadar kendine gelmiş. Ha birde karımı getirin diye yeri göğü inletiyormuş.''

Elif duyduklarını idrak edemedi. Ölüm haberini bekleyin dedikleri kocası uyanmış mıydı? Fişi çekelim diye son bir aydır direttikleri kocası hayata ona ve çocuklarına mı dönmüştü. Biliyordu. Kocası ne yapar ne eder onu yarı yolda bırakmazdı. Ama bu gün onunla beraber patlamada bulunan ve bombaya fatihten en az üç yüz metre daha uzak olan Er Hüseyin yaşam savaşını kaybetmişti. Onu toprağa verirken Elif kocasına da ağlamıştı. Çünkü çok yakın zaman da bu toprak kocasının üzerine atılacaktı. Ama dönmüştü işte. Bir eli koltukta diğer eli koltuk başlığından destek alarak ayağa kalktı. Gülen gözlerinde yaşlar boşalıyordu. Herkes ayaklandı. Zeynep koşup arkadaşının kocaman karnının üzerinden ona sarıldı. Kulağına yaklaşıp fısıldadı.

''Haklıymışsın. İyi ki seni dinlediler. Sevdiğin adam sana döndü. Hadi gidelim.''

Bu sefer çocukları da yanlarına alıp Fatih'e özel tutulan yere vardılar. Elif gözü ile görmeden inanamadığı şeye gidene kadar can attı. Camın arkasından yatakta her yanında kablo oturan adamına boynunu büküp baktı. İçi gitti bu haline ama çok şükür etti. Cama elini yaslayıp sevgisini akıttı o yöne doğru. Umut'u kucaklayıp babasını ona gösteren Alp cama vurdu var gücü ile başını çeviren Fatih sanki bu kadar acıyı yaşamamış. Sanki ölüm içinden çıkıp gelmemiş gibi karısını görür görmez yavaşça kaldırdığı kablolu elini dudaklarına götürüp öptü ve karısına yolladı. Gel işareti yaparken güçsüz düşen elini yatağa bıraktı. Ama gülümsemeyi bırakmıyordu. Anlatmışlardı ona karısının arkadaşlarının harap halini mahcuptu. 

Sonrası bayram havası niteliğinde denilebilirdi. 


Fatih ve Elif'in üç çocuğu oldu. Fatih emekli olana kadar her türlü belaya karışmaya devam etse de hayatta kalmayı hep başardı.

Mihrimah ve Ali çocuk sahibi olamadı. Ama iki kardeş evlat edindiler. Ali hayallerini gerçekleştirdi. Mihrimah her zaman yanında oldu. Mutlu mesut uzun yıllar geçirdiler.

Zeynep ve Sinan kah barışık kah küs güzel anılar biriktirdiler. Kızları o kadar zor bir çocuktu ki  kardeş yapmaya korktular. 


Bu hikaye de kimse mutsuz olmadı. Şehit olmadı. Hepsi uzun mutlu yıllar geçirip çocuklarına güzel gelecekler hazırladılar. 


MUTLU SONSUZ



Merhaba arkadaşlar. Bir türlü sonunu yazamadığım hikayeme nokta koymam gerektiğini düşündüm. Kısa da olsa bir son yazıp burada bırakıyorum. Okuyan ve yorumlayan herkese çok teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum.



DELİ KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin