40. Bölüm

22.8K 987 73
                                    

"Yürü gidiyoruz. " derken kapıda dikilmiş saçı başı dağınık ve gözleri kızarmış halde bana bakan Fatih'e omuz silktim. Mihrimah kapıyı açmış önünde duruyor bir abisine bir bana bakıyordu.

"Hiç bir yere gelmiyorum. Birazdan uyuyacağım." dedim.

Dedim demesine lakin onun pek umrunda görünmüyordu. Sinirle dilini dudaklarında gezdirip başını önce sağa sonra bana doğru çevirdi.

Bir kaç saniye keskin bakışlarına maruz kaldımsa da pes etmedim. Bakışlarımı çekmedim. O bir kaç saniye dahi boğazımda düğüm olmuştu. Çok mu uzattım diye düşünürken kendime mani oldum. Belki de az bile yapıyordum. Umursamaz davranmaya çalışarak elimde tuttuğum kumandayla televizyona dönüp açtım. Daha ne olduğunu anlamadan kendimi havalanarak omzunda buluverdim. Kumanda yere düşmüş ve ben iki elimle tişörtünü tutmuştum.

"Ya bırak ne yapıyorsun." derken çırpınarak kurtulmak için nafile çabam taktire şayandı doğrusu ama Mihrimah'ın terste olsa el sallayan görüntüsü eşliğinde merdivenleri hızla çıktık. Evin kapısını bile açık bırakacak kadar önemli olan neydi? Merak ettim.

"Fatih kime diyorum. İndir beni hemen." diyerek son kez uyarıda bulundum. O yine cevap vermeden eve girip kapıyı kapattı. Damacana gibi tek eli ile omzunda asılı kalmıştım.

İçeri girip kapıyı kapatmış ve beni indirmeden yatak odamıza götürmüştü.

Diğer eli ile belimden tutup yatağa bıraktı. Bunu yaparken öyle kibardı ki az evvel omzunda mahsur kalmasam hoşuma gidebilirdi.

Yatağın ayak ucuna oturmamı sağlandıktan sonra diz çöküp iki eliyle dizlerimi kavradı. Başını ayaklarıma eğip derince bir iç çekti ki çenesinden tutup başını kaldırmak ve ne hissettiğini görmek istedim. Kendimi tutmam zor olsada yapmadım. O ağır ağır başını kaldırıp sağa doğru eğdi. Bir eli ile elimi tutup avuç içimi koklayarak öptü.

"Elif." sesi yumuşak ve yalvarır gibi çıkmıştı.

"Ne oluyor?" diyebildim.

"Bu gece benimle uyu sonra söz istediğin kadar beklerim." bir nefeste konuşurken mağrur bakışları ile de adeta yalvarıyordu. Eğer şimdi onunla uyursam kendimdem ödün vermiş olacaktım. Niyeti sadece uyumak gibi görünüyordu cidden. Çünkü gözleri uykusuzluktan kızarmıştı. Elimi ellerinden kurtarıp başımı iki yana salladım.

"Olmaz Fatih. Biliyorsun biz b-" elini hemen ağzıma kapatıp katılaşan çenesini oynattı.

"Boşanmayacağız." dedi. Sesi sert ve yüksek çıkmıştı.

O kadar emindi ki işte beni sinirlendiren asıl şeyde buydu. Sanki ikimizin hayatı hakkında tek başına karar verebilirdi. Bunu ona düşündüren de benim saf sevgim ve ona bakarken gözlerimden okunan aşkımdı. İşte bu yüzden bu gece bu yatakta onunla uyuyamazdım. Eğer uyursam her defasında nasılsa Elif affeder diyerek tutarsız davranışlarına son vermeyecekti.

"Beni zorla yanında tutamazsın." deyiverdim. Aslında sadece birbirimize zaman vermemiz gerektiğini söyleyecektim. E tabi üzüm üzüme baka baka... Ayağa kalkıp odanın ucuna giderek pencerenin pervazına yumruk yaptığı elini indirdi. Çıkan sesle irkilerek ayaklarımı kendime doğru çekip sakin olmaya çalıştım.

"Lan geberiyorum sensizlikten. Gözüme uyku girmiyor deliydim divane oldum." camdan dışarı bakarken sanki kendi kendine konuşuyormuş gibi bir hali vardı. Uykusuzluk dengesini bozmuştu anlaşılan. Genzimi temizleyip bacaklarımı serbest bıraktım. Ayağa kalkıp kollarımı birbirine sardım.

"Bak b-" yine sözümü kesti ve bana doğru döndü.

"Bakarım. Sana ömrüm boyunca bakarım ben. İçin soğuyacaksa atlayayım şuradan sende kurtul bende. Vallahi bak atla de atarım kendimi aşağı ama bu amına koyduğum boşanma lafını alma ağzına bırakmam kızım ben seni ölürüm yine bırakmam."

DELİ KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin