10. Bölüm

50.9K 1.4K 47
                                    


Annemin ve babamın mezarlarının ortasında gelinliğim ile dua ederken uzaktan beni izleyen Fatih'e gözlerim dolu dolu baktım. Yüzünde acıyan bakışlar yerine hüzün dolu bir ifade vardı. Duamı bitirdikten sonra annemin mezarına dönüp Fatih'in beni duyamayacağı şekilde konuştum.

"Anneciğim ben geldim. Bak evlendim."

Sanki beni görüyor ve gülümsüyor gibi hayal ederek devam ettim.

"Düğünümde yanımda olmanızı o kadar çok isterdim ki ama emin ol bedenen olmasada ruhen varlığınızı hep hissettim. Varlığımın sebebisiniz sizi hiç bir zaman unutmadım."

Sonra babama dönüp başımı önüme eğdim.

"Babacığım üzmedim değil mi sizi? Bak damadın da burada abim deli desede beni böyle bir günde size getirecek kadar düşünceli ve iyi biri."

Ağlamamak için gözlerim acıyana kadar direnmiştim. Beni ağlarken görmelerini istemesemde bir kaç damla yaş süzüldü yanaklarımdan.
Fatih ağladığımı görünce bize doğru gelip annemin ayak ucunda durdu.

" Merhaba anne sizi tanımayı çok isterdim, bana hayatımda ki en değerli şeyi verdiğin için teşekkür ederim. "

Sonra babamın baş ucuna geçerek ciddi bir ifade takındı.

"Merhaba baba, hayatta olsaydın muhtemelen kızını bana vermek istemeyecektin. Ama eminim pes etmeyip seni de razı ederdim. Kızın önce Allah'a sonra abisine emanetti. Şimdi de önce Allah'a sonra bana emanet gözün arkada kalmasın."

Uzun konuşmasını göz yaşlarıma hakim olamayarak şaşkınlıkla dinledim. Bu yaptığı benim için çok değerliydi. Sanki annem babam hayattaymışcasına onlarla konuşması bana ve aileme değer verdiğini gösteriyordu sanki. Konuşması bitince saygı ile başını sallayıp onlara veda etti. Elini uzatınca anne babamın mezarına son kez bakıp topraklarını avuçlarıma alarak öpüpüp kokladım.

"Yine geleceğim sizi seviyorum."

Sonra Fatih'in elini tutup beni arabaya doğru yönlendirmesine izin verdim.

Arabaya bindiğimizde yüzümü avuçlayıp baş parmakları ile göz yaşlarımı silerek anlıma bir öpücük kondurdu.

"Ağlama biraz olsun mutlu olmanı istedim."

Geri çekilip gülümsemeye çalıştım.

"Çok teşekkür ederim."

Arabayı çalıştırdı.

"Teşekkür edecek bir şey yok."

Havalimanına gidene kadar ne o ne de ben tek kelime etmedik. Herşeyi önceden ayarlamıştı. Bir saat gecikmeli de olsa sabaha karşı Nevheşir'in Göreme bölgesinde ki otele giriş yapmıştık. Otelin ve geldiğimiz bölgenin büyüleyici olması uykumun açılmasına sebep olmuştu. Fatih görevlinin bu saatte otele geldiğimiz için şaşkın bakışlarına aldırmadan işlemleri halledip arabanın arkasından iki bavul çıkartarak yardım almadan ikisini de odaya kadar taşıdı. Elindeki anahtarla odanın kapısını açıp önce bavulları kapının kenarına bırakıp sonra bana döndü.

"Kucaklamamı mı bekliyorsun?"

Diyerek gülümsedi. Gözlerimi devirip uzattığı elini tutmadan içeri girip kapıyı kapattım. Sağ tarafta banyo sol tarafta ise tahta basamaklardan oluşan merdiven duruyordu. Sanırım  oda yukarıdaydı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DELİ KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin