24. Bölüm

50K 1.2K 119
                                    


Odadan çıkıp mutfağa doğru ilerledim. Dönüp bakma zahmetinde bile bulunmamıştı. Sinirle girdiğim mutfakta bir kaç tur atıp durdum.

Ben ne yapıyordum? Adam birlikte olmak istemediğini açıkça belirtmemişmiydi. Sabahtan beri doğru düzgün yüzüme bile bakmıyordu. Ben ise ucuz kadınlar gibi adamı azdırıp benimle birlikle olması için teşvik etmeye çalışıyordum.

Aptal kafam!

Tezgahın üzerine raftan aldığım bardağı bırakıp sürahiden bir bardak su doldurdum. Hızla suyu içip bir kaç dakika kendime gelmeyi bekledim. Sinirim geçince bu saçmalığa bir son vermek için odama gideceğim sırada iki kol belimi sardı. Tam vazgeçmişken ne yapıyordu şimdi bu?

"Karıcığım."

Çenesini omzuma yaslamış kinayeli ses tonu ile içimi gıcık etmişti. Hafif ittirmeye çalışarak stemle konuştum.

"Uyuyacağım."

Belimden tutup beni kendine çevirdi. Elleri ile yüzümü avuçlayıp memnuyietsiz suratıma baktı. Evet elimde değildi. Kızgınlığımı belli etmek istemesemde anlamıştı.

"Kızdın mı sen bana?"

Başımı hayır anlamında sallayarak mutfağın çıkışına yöneldim.

"Yoo, sen dizini izlemeye devam et! Ben uyuyacağım."

Gülerek bir kaç adım atmıştı ki arkamı dönüp hızla odaya girdim.

Şimdi çaktırmadan şu üzerimde ki varla yok arası şeyden kurtulmam gerekiyordu. Dolabın önüme geçerek lacivert eşofmanımı ve aynı renk tişörtümü elime aldım. Bu sırada odanın kapısı açıldı. Fatih önce elimdekilere sonra sabahlığın gerdanıma kadar açılan kısmına gözlerini kısarak baktı.

Yapmak istediğim şey olmuştu. Ama bilin bakalım ben artık o planı uygulamak istiyor muydum?

Bir kaç adımda yanıma gelerek elimdekileri dolaba geri attı. Sonra sağ bileğimden tutup odanın ortasında durmamı sağladı.

"Kırmızı sana ne kadar çok yakışmış."

Sen bir de içimdekini gör demek vardı şimdi ama göstermeyi düşünmüyordum artık.

Savuşturmak ister gibi başımı çevirdim. Bir eli ile çenemden tutup yüzümü kendine çevirdi.

"Meleğim."

Bak yine yapıyordu. Dengesiz herif! İlgisiz tavırları yerini şimdi şevkatli davranışları almıştı.

"Uykum geldi."

Beni duymamış gibi çenemi tutan elinin tersi ile yanağımdan başlayarak açık gerdanıma kadar bir yol çizdi. Okşamaya benzeyen hareket beni benden alırken ses çıkarmadım. Derin bir iç çekerek yutkunması bastırmaya çalıştığım duyguları an be an tetikliyordu. Yavaşça iki elini belime koyup beni kendine çekerek sarıldı. Karşılık vermemek elimde değildi. Bende kollarımı boynuna sardım. Bir kaç dakikalık sarılma faslından sonra elleri önümdeki kuşağın bağına gitti. Boğazımın düğümlendiğini hissettim. Bağı çözüp bir adım geriledi.

"Çıkar."

Emir vermesine aldırmayıp sabahlığın yakalarından tutup başımı iki yana salladım. O ise cevap olarak gülümsedi.

"Çıkar dedim, güzelim."

Anlamışmıydı. Sanırım evet. İtaat ederek üzerimdeki fazlılığı ağır hareketler ile çıkardım. Gözlerime bakan gözleri henüz vücudumu süzmemişti. Ellerim şimdiden terlemiş ve hafif titriyorlardı. Fatih aheste aheste gözlerini gözlerimden çekti. Ben ise hala merakla yüz ifadesine bakıyordum. Gözleri kocaman açılarak aç kurtlar gibi milim milim vücudumda gezdi.

DELİ KOMUTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin