Bu bölümü Rawa20 ve Kitapkurdu8265 'na ithaf ediyorum. Desteğiniz için çok teşekkür ederim. Daha güzel bölümler sizlerin olsun.Elif
Tatilimiz bitmişti. Şu an uçakla eve dönüyorduk. Aslında bir kaç gün daha kalabilirdik ama Fatih'i görev için çağırmışlardı. Balayındaki adamı göreve çağırdıklarına göre önemli bir görev olmalıydı. İçime çöken sinsi sıkıntıyı derin bir nefes vererek def etmeye çalıştım. Bunu fark etmiş olsa gerek Fatih elini elime koyarak bana doğru eğildi.
"Ne oldu güzelim?"
Şu adam bana böyle hitap edince güzelinmiyim gerçekteeeen diye ağzına düşesim geliyordu. Tabi ki böyle bir şey yapmadım. Yapmazdım.
"Yok iyiyim. Ne göreviymiş bu kadar önemli balayından çağırdılar."
Elini çekip arkasına yaslandı.
"Bilmiyorum. Telefon da bilgi verilmesi yasak."
Neden bu kadar çok üzülmüştüm ki. Zorla evlendiğim kocamdan balayımız boyunca köşe bucak kaçmış adama resmen bana yaklaşmaması için nutuk çekmiştim. Fatih pek dinlemese de her zaman gerekli mesafeyi korumaya özen göstermiştim. Açıkçası ben ne zaman üzerime atlayacak diye düşünürken o son derece iradeli ve kendinden emin di.
***
Nihayet eve gelince kendimi koltuğa attım. Mihrimah'a döneceğimizi söylemediğimiz için alt katta bizden habersiz takılıyordu büyük ihtimalle. Fatih bavulları yatak odasına bırakıp duşa girdi. Başka eve taşınabileceğimizi teklif etsede ben burada kalmak istediğimi söylediğim için ve Mihrimah'ın düzeni bozulmasın diye sadece eşyaları yenilemiştik. Kısa zamanda yetişmediği için eşyaların çoğu biz balayındayken gelmiş olmalıydı. Mihrimah'a bunun için teşekkür etmeliydim. Yemek yapıp onu da çağırabilirdim. Bayağı özlemiştim arkadaşımı. Hem Fatih'te sabah gidecekti abisi ile vakit geçirirdi. Banyonun kapısının açılması ile altında siyah şortuyla önümde beliren adama bakmamak için başımı eğdim. Yine üzerine birşey giymemişti. Yakında ondan gelecek hareket benden gelirse şaşırmazdım.
Kocam diye demiyorum. Adam biraz şeydi. Şey işte ilik gibi derler ya yada erik gibi. Allah'ım biraz daha bunları düşünürsem cidden adamın kucağına atlayacağım. Sus kızım bakma sus.
Kendi kendime iç savaşımı sevgili kocamın seslenişi böldü.
"Sen de duşa girde dinlen biraz akşam yemeğe gideriz."
Odaya gitmiş olduğunu görünce sakinleşip banyoya doğru ilerledim. Üzerimdekilerden kurtulup kendimi ayarladığım suyun altına attım. Uzun sayılacak duşumu alıp pudra pembesi bornozumu giyerek kuşağını sıkıca bağladım. Fatih'in yine beni tahrik ediyorsun muhabbetini hiç çekemezdim. Zira tahrik olan sadece kendisi değildi.
Odaya geçip Kendime iç çamaşırı ve eşofman takımı çıkardım. Dolabın kapağını kapatacağım sırada ensemdeki nefesle yakalandığımı anlamam uzun sürmedi. Derin derin nefes alıp boynumu kokluyordu. Arkamı dönmeden kıpırtısız bekledim. Bu adama karşı koyabilir miydim. Hiç sanmıyorum.
İki kolunu belime sarıp beni kendine yasladı. Islak saçlarımın arasına bir öpücük komdurup geri çekildi. Yakınlaşmayalım dediğimden beri bunu yapıyordu. Kendini tutamayıp yakınlaşıyor sonra da geri çekiyordu.
Ona döndüğüm de makyaj masasının dolabını açarak kurutma makinasını çıkardığını gördüm. Diğer eline de tarağımı alıp yatağın ucuna oturdu. Çoğu zaman bu şekilde sözsüz iletişim kuruyorduk.
![](https://img.wattpad.com/cover/213418520-288-k882478.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİ KOMUTAN
RandomDeli Komutan ve asi kızımız Elif'in dolu dizgin hikayesini okumaya hazır mısınız? Bence hazırsınız. *** +18 içerikler mevcuttur istemeyenler atlayarak okuyabilecekler. Wattpad'deki "Deli Komutan" isimli ilk hikayedir.